Arama


perlina - avatarı
perlina
Ziyaretçi
15 Ocak 2017       Mesaj #5
perlina - avatarı
Ziyaretçi
Bu soruya birde Hâdis-i Seriflerle cevap vermek isterim;

"Kişi dostunun dini üzeredir. Öyleyse her biriniz, kiminle dostluk kuracağına dikkat etsin."
Bu hadis, arkadaşlığın ehemmiyetine dikkat çekmektedir. O kadar ki, arkadaşlar birbirine ciddi tesirlerde bulunabilirler. Arkadaşlık neticesinde “din”le ifade edilen itikad, âdet, siret, ahlak gibi hususlarda benzemeler meydana gelmektedir.

Bu sebeple hadisin devamında, sıkı dostluk kuracağımız kimsenin ahvalini iyice bir tedkik ve teemmülden geçirip, ondan sonra dostluğa girmemiz tavsiye buyurulmaktadır.

Bu hadis açıklayan başka bir hadiste de Resulullah (asm) şöyle buyurmuştur:
“Kişi sevdiği ile beraberdir.”

Yani bir şeye ihtimam gösteren herkes istese de istemese de yaratılış icabı ona tabi olur. Kim bir kavmi veya bir kişiyi ihlasla severse, bu onların zümresindendir. Hatta onların amellerini yapmamış bile olsa, çünkü kalben yakınlık sabit olmuş olur.

Başka bir hadisi şerifte de Peygember Efendimiz (asm) şöyle buyurmuştur:
“İyi arkadaşla kötü arkadaşın misali, misk taşıyanla körük çeken insanlar gibidir. Misk sahibi ya sana kokusundan verir veya sen ondan satın alırsın. Körük çekene gelince ya elbiseni yakar yahut da sen onun pis kokusunu alırsın.”
[Buhârî, Büyû 38; Zebâih 31; Müslim, Birr 146, (2628)]

İyi arkadaş misk satıcısına benzer, çünkü ondan dünyevi veya uhrevi bir fayda, bir nur bulaşacaktır. Hadis böyle kimselerle arkadaşlığa teşvik ettiği gibi, uzaktan yakından dünyevi veya uhrevi bir zarar dokunacak kimselerle de samimi dostluk, arkadaşlık etmemeyi istemiştir.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.