telefon
sesin elektrik sinyallerine dönüştürülerek bir tel aracılığıyla ya da telin yanı sıra radyo dalgalarından da yararlanılarak uzaklara iletilmesinde kullanılan aygıt. Telefon sözcüğü, Yunanca tele (uzak) ve fone (ses) sözcüklerinden türetilmiştir. Bu terim 17. yüzyıl sonlannda (günümüzde çocuklarınn uyguladıklan) ipli telefon için, daha sonra megafon ve konuşma borusu için kullanıldı; günümüzde ise yalnızca sözlü iletişimi elektriksel olarak sağlayan aygıtlar için kullanılır.
Elektrik sinyalleri aracılığıyla sözlü iletişimin sağlanmasına ilişkin temel bilgiler Faraday’ın 1830’larda gerçekleştirdiği deneylerden beri biliniyordu. Bu bilgilerin ışığında, çalışan ve pratik olarak kullanılabilir bir telefon aygıtını geliştirerek patentini alan, ABD’li mucit Alexander Graham Bell oldu (1876). Benzer bir aygıt için hemen hemen aynı günlerde patent başvurusunda bulunan ABD’li mucit Elisha Gray ile Bell arasında, sonunda Bell’in kazandığı büyük bir hukuksal savaşım ortaya çıktı. Bell’in başka mucitlerle ve firmalarla giriştiği patent savaşımı pek çok davaya konu oldu ve 1893’te ABD Yüksek Mahkemesi’nin üçe karşı dört oyla aldığı Bell lehine bir kararla noktalandı.
Telefon aygıtının çalışma ilkesi telefonun bulunuşundan günümüze değin değişmemiştir. Ağızhk olarak da bilinen vericide, ses titreşimleri bir metal diyaframı titreştirir. Bu titreşim diyaframın arka tarafına yerleştirilmiş karbon parçacıklarının sıkışıp gevşemesine, böylece elektriksel direncinin değişmesine neden olur. Uygulanan bir sabit gerilim aracılığıyla bu direnç değişimleri akım değişimlerine dönüştürülür. Bu akım bir çift iletken tel üzerinden (ya da modülasyon yoluyla bir elektromagnetik dalgaya bindirilerek) ahcıya ulaştırılır. Alıcıya ulaşınca kulaklıktaki demir çekirdekli bir bobinden geçen bu akım, çekirdeğin ses şiddeti ile orantılı bir biçimde mıknatıslanmasını sağlar; çekirdeğin çok yakınına yerleştirilmiş bir çelik diyafram titreşerek çevresindeki havayı titreştirir, böylece ses dalgalan elde edilmiş olur.
DEVAMI Önemli İcatlar - Telefon