Arama


studentin - avatarı
studentin
Kayıtlı Üye
27 Şubat 2017       Mesaj #5
studentin - avatarı
Kayıtlı Üye
Işığın dalğa ve tanecik modelleri ile izah edilemiyen gözlemler, ışığın yapısını enerji paketi(foton) olarak varsayarak ve bu fotonların atomlarla soğurulup salınması ile izah edilebildiğine göre, ışığın diğer tüm davranışlarınında bu varsayıma göre izah edilebilmesi gerekir.(Varsayıma göre fotonu tanecik olarak kabul etmiyoruz, sadece enerji paketi olarak kabul ediyoruz.) Bu davranışları izah edebilmek içinde, gözlem ve deneyleri yorumluyarak bir sonuç çıkarmak gerekir. Bu nedenle Young deneyini yorumlarsak, Young deneyinde karanlık şeritlerin oluşmasını, bu şeritlere foton gelmemesiyle izah edemeyiz. Fotonların atomlarca soğurulup salınması ile ilerlemesi nedeni ile, her iki yarıktan geçen fotonların bu ilerleme esnasında birbirlerini etkiliyerek bu şeritlere foton gelmemesi izah edilemez. Karanlık şeritlerede aydınlık şeritlerde olduğu gibi fotonlar gelmektedir. Bu durumda bu şeritlerin karanlık oluşu, buradaki atomların foton salmaması ile izah edilmesi gerekir. İzah için fotonların atomlara gelişleri arasında bir fark olması gerekir. Bu farkı bulmak için girişim deseninin oluşmasına etki eden faktörlere göre girişim deseninin oluşumunu yorumluyalım. Işığın yayılışı nedeni ile girişim deseni her iki yarıktan gelen ışık demetlerinin ekranda kesiştiği alanda oluşması gerekir. Çünkü bu alana birim zamanda gelen fotonlar her iki yarıktan gelmeleri nedeni ile diğer birim alanlara göre daha fazla sayıdadır. Girişim deseninin değişmeden kalabilmesi için, ışık kaynağındaki atomlardan salınan fotonların her atom için hep aynı doğrultu, yön ve zaman aralığı ile salınması gerekirki, desen alanındaki atomlarada hep aynı doğrultu, yön ve zaman aralığı ile gelebilsin. Bu şekilde bir atoma gelen fotonların, atoma birbiri ardısıra geliş anları arasındaki zaman farkları ile sayısal bir dizi oluşturulabilinir. Bu durumda desen alanındaki her atom için bu şekilde oluşturulan sayısal dizi ifadeleriyle, çoğu birbirinden farklı çok sayıda sayısal dizi ifadesi oluşacaktır. Deneyde yarıklardan birini kapattığımızda, desen alanına o yarıktan geçen ışık demetinden gelen fotonların gelişi engellendiği için, desen alanındaki atomlara birim zamanda gelen foton sayısı azalacak ve dolayısı ile sayısal dizi ifadelerinde bir değişiklik olacaktır. Yarık genişliği arttırıldığında ise, bu sefer atomlara gelen foton sayısında bir artış olacak ve gene sayısal dizi ifadeleri bir değişikliğe uğrayacaktır. Yarıklar arası mesafe arttırıldığında ise ışık demetlerinde kesişme olmayacaktır. Girişim deseninin oluşmasına etki eden yarık genişliği, yarıklar arası mesafe ve yarıklardan birinin kapatılması faktörleri ile sayısal dizi ifadelerinde değişim arasında bu şekilde bir ilişki kurabiliyoruz. Böylece deneyde yarıklardan birinin kapatılması, yarık genişliği ve yarıklar arasındaki mesafenin arttırılması ile girişim deseninin bozulmasındaki nedeni, sayısal dizi ifadelerindeki değişimle ilişkilendirebiliyoruz.
Bu ilişkilendirebilme şu kuralla çelişiyor gibi gözüksede, bu pek öyle değildir.(Kurala göre, bir atoma gelen fotonun enerji değeri, atomun elektronlarının bulunduğu enerji seviyeleri farklarından birine eşitse, gelen foton atom tarafından soğurulur ve atom daha sonra soğurulan fotonun enerji değerinde bir foton salar.) Bu kurala göre soğurulan her fotona karşılık atomdan foton salınmakta, varsayımımıza göre soğrulan her fotona karşılık foton salınmamaktadır. Foton salınması ile sayısal dizi ifadeleri arasında bir ilişki mevcuttur. Bu ilişki durumuna göre, fotonlar salınmakta ve salınmamaktadırlar.