Bedenleri Üzerinde Hiçbir Kontrolü Olmayan Hastalar Artık İletişim Kurabilecek!
Bilim insanları, vücutlarını hiçbir şekilde kontrol edemeyen kilitli kalma sendromu
(locked in sendromu) hastalarının ilk defa iletişim kurabileceğini açıkladı. İnsanların beyinlerini analiz eden bir bilgisayar kullanan bilim insanları, sorularına evet veya hayır yanıtları alabilmeyi başardı. İsviçre'deki dört hasta üzerinde denenen yöntem, hastaların hareket ettiremedikleri bir bedende kilitli kalmış olmalarına rağmen mutlu olduklarını da ortaya çıkardı.
Dört hastada da, beyin
kaslarını kullanmalarına engel olan bir tür
motor nöron hastalığı bulunuyordu. Bu hastalığa yakalananların beyinleri normal fonksiyonlarını sürdürse de hastalar konuşamıyor ve hareket edemiyor. Bu durumdaki hastaların bazıları
göz kaslarını hareket ettirerek iletişim kurabiliyor. Fakat bu çalışmada yer alan hastalar göz kaslarını da hareket ettiremiyordu.
Beyin Sinyalleri!
Beyin hücrelerinin faaliyetleri kandaki
oksijen seviyesi ve
kanın renginde değişimlere yol açıyor. Bilim insanları bu uygulamada
kızıl ötesi spektroskopi adlı bir yöntemi kullanarak beynin içindeki kanın rengine bakıp kişinin beyninde yürütülen faaliyeti algılıyor. Hastalara belirgin sorular sorarak bir
bilgisayar yazılımının beyinden gelen işaretleri
analiz etmeyi öğrenmesi sağlanıyor.
Sistemin başarı oranı
yüzde 75. Bu yüzden hastanın verdiği cevaptan emin olmak için aynı soruyu birkaç kere sormak gerekiyor. Araştırmacılardan Profesör Ujwal Chaudhary, bu yöntemin hastaların hayat kalitelerini önemli ölçüde artırdığını açıkladı ve "Hiçbir türlü iletişim kuramamak ile 'evet' ve 'hayır' diyerek iletişim kurmak arasındaki fark devasa." dedi.
Zihinleri Özgürleştirmek!
Bu yöntem sayesinde hastalar aile ziyareti isteyip istemedikleri gibi günlük yaşamlarını ilgilendiren konularda iletişim kurabiliyor.
Nöroteknoloji üzerine araştırma yapan Wyss Center'ın direktörü Profesör John Donoghue ise şunları söyledi: "Kilitli kalma sendromu nedeniyle tüm iletişimi kesilen birinin tekrardan iletişim kurmasını sağlamak, çevrelerindeki dünyayla etkileşim kurabilmeleri için zihinlerini özgürleştirmek demektir. Bu olağanüstü."
Kaynak: BBC Bilim (1 Şubat 2017)