Arama

Namibia ve Namibia Tarihi - Tek Mesaj #4

Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
20 Mart 2017       Mesaj #4
Safi - avatarı
SMD MiSiM

NAMİBYA

Ad:  Namibia ve Namibia Tarihi5.jpg
Gösterim: 439
Boyut:  49.8 KB

Güney Afrika'da toprak; 824 292 km2; 1 372 000 nüf. (1990). Başkenti Windhoek.

COĞRAFYA
Yüzey şekillerindeki karşıtlıklar siyasal bölünmeyi yaratacak ölçüde belirgin değildir. Topografya kütlelerinin kuzey- güney yönünde uzanması Büyük Dikliklerin yayılma yönünün sonucudur; Büyük Diklikler, 1350 m yüksekliğe ulaşan yüksek topraklarla (doğuda Kalahari çanağı yönünde yavaş yavaş alçalırlar), Atlas okyanusu'na doğru 150-300 km boyunca geniş bir dağ eteği oluşturan batıdaki alçak topraklar arasında önemli bir manzara kesintisi yaratır. Benguela soğuk su akıntısı nedeniyle oluşmuş Namib çölü, düz çizgi biçimindeki kıyıda ortalama 80 km genişliğinde bir şerit halinde uzanır ve toprakların beşte birini kaplar (ülkenin adı da bu çölün adından gelir).

Namibya, uzun bir tarihsel baskı sonucu ortaya çıkmamıştır. Kaçakların sığındığı bir toprak olan ülke, özgün bir uygarlık alanı olamamıştır; burada oturan halklar Güney Afrika'dakinden çok daha çeşitlidir:
  1. çoğunluğu oluşturan Güney Bantuları: Ovambolar (ya da Ambolar) [toplam nüfusun % 42'si], Kavangolar (% 8,7), Hererolar (% 6,2), Caprivililer, Tsvanalar. vb. ülkenin kuzey kesiminde toplanır;
  2. Güney Afrika kökenli yerli öbekler: Sanlar (ya da Boşimanlar, % 2), Namalar öbeğince temsil edilen (nüfusun % 4’ü), Hoi-Hoiler (ya da Hotantolar), zenci soylu olmakla birlikte hoisan dili konuşan Damaralar (% 6,9);
  3. çoğunun soyu Cape ilinde ortaya çıkan ve 1868'den başlayarak Rehoboth çevresine yerleşen tek bir topluluktan Basterler gelen melezler (% 3,8);
  4. çok ayrı kökenlerden gelen (Afrikanerler, İngilizce konuşan Güney Afrikalılar ve Almanlar) bir beyaz halk.
Hiç kurumadan akan birkaç akarsu (Orange, Cunene, Okavango), kısa kısa bölümler için ülke sınırlarını çizer. Saymaca bir bölülemenin sonucu olan Batsvana ve Güney Afrika Cumhuriyeti ile olan doğu sınırı, 1 350 km boyunca geometrik bir çizgiyi izler; oysa, 1890’da Güney-batı Afrika’nın Zambezi’ye ulaşmasını sağlayacak bir toprağı olması hakkını İngiliz hükümetinden elde eden alman şansölyesinin adından yararlanılarak “Caprivi şeridi" adıyla oluşturulan toprak şeridi, kuzey-doğu’da Angola, Zambiya ve Botsvana ile garip bir sınır çizgisi oluşturur. Ne yüzey şekilleri ne de insanlar açısından hiçbir birliğin bulunmadığı bu topraklar, çıkar kavgalarına açık bir alandan başka bir şey değildir.

Oğlak dönencesiyle hemen hemen iki eşit parçaya ayrılan Namibya’nın temel sorunu susuzluktur. Nüfus yoğunluğunun km2’ye 25 kişiyi bulduğu K. ve K.-D. bölümü (ülke topraklarının yalnızca % 32’si) sulamasız tarım için gerekli en az yağış olan yılda 400 mm’nin üzerindeki yağışı almaktadır. K.-K.-D.’dan G.-G.-B.’ya gidildikçe (yağış 50 mm’nin altındadır), bitki örtüsü hızla cılızlaşmaktadır. Az ve düzensiz yağış, şiddetli buharlaşma ve yeraltı örtülerindeki tuz oranının fazlalığı nedeniyle azalan tarım gelirleri, hemen hemen yalnızca hayvancılığa ve özellikle de alman yönetiminin 1907’den başlayarak İran'dan getirttiği karakul koyununa (astragan elde edilir) dayanır: karakul koyunlarının dayanıklılığı, en sert yaşama koşullarına uyarlanmasına ve verimsiz sayılan alanların üretken hale getirilmesine olanak verir Çok bol kiralık sığır sürülerinin de eklenmesiyle hayvancılık, tarımsal üretimin % 98’ini sağlayan geniş "Avrupa" çiftliklerinin (8 000 ha’ı aşkın) zenginleşmesini sağlamıştır.

Balıkçılık sanayisi ürünlerinin (konserveler, balık unu) değeri, Namibya kıyılarındaki aşırı avlanma sonucu ortaya çıkan üretim düşüşüne karşın gene de tarımınkinden fazladır.

Ama ülke iktisadının egemen dalı, GSMH'nın % 30'unu sağlayan maden çıkarımıdır. Elmas, (ilk elmas yatakları 1908’de bulundu) kamu yatırımlarındaki ağırlığı (parasal gelirin üçte biri), dış ticarette oynadığı önemli rol (dışsatımdan elde edilen paranın yarısı) açısından, altının Güney Afrika'da yüklendiğine çok benzeyen görevler yüklenmiştir. Kıyıdaki maden yatakları, suları kıyıdaki kollar aracılığıyla yeniden dağıtılan Orange ırmağının katkılarıyla beslenmiştir ve açık havada yapılan ya da denizaltında taraklamayla gerçekleştirilen maden çıkarımı, Orange'in denize döküldüğü yerle 26° G. enlem arasında 100 km boyunca uzanan bir "yasak bölge'nin tekel haklarını elinde bulunduran De Beers’in iki yan kuruluşuna bırakılmıştır. En önemli elmas rezervlerini elinde tutan Namibya, dünya uranyum üretiminde 7. sırada yer alır; 1976'da üretime geçerek 5 000 t'luk zenginleştirilmiş uranyum üretimine ulaşan dünyanın en büyük (Swakopmund yakınındaki Rössing ile birlikte) maden yatağı Namibya'dadır, öte yandan, ülkedeki demirsiz madenler çeşitlidir: kurşun, çinko, bakır. Çok büyük bir maden potansiyeliyle donanan bu verimsiz ülkede 88 (35'i Güney-Afrikalı) yabancı şirket etkinlik göstermektedir. Ayrıca, stratejik ve iktisadi çıkarlar da, yasal düzenlemeye gitme çabalarında hâlâ etkili olmaktadır.

Bu yeni devlet, ekonomik açıdan Pretoria’ya çok bağımlıdır. Güney Afrika, yalnızca tarımsal ürünlerinin büyük bölümünün (% 95) alıcısı değildir; bu ülke, aynı zamanda, Namibya'nın besin maddeleri gereksiniminin büyük bölümünü de (% 70'i) karşılar. Sanayi yalnızca hayvancılık ve balıkçılık ürünlerini dönüştürmekle sınırlıdır ve GSYlÜ'nün ancak % 11 'ini sağlar. Sanayinin gelişmesini baltalayan birçok engel söz konusudur: iç pazarın darlığı; ülkede kömür ve petrol bulunmadığından (Cunene üzerindeki Ruacana barajından elektrik sağlamak için yapılan antlaşmayı Angola bozmuştur) enerjinin pahalı olması; tamamı Güney Afrika Cumhuriyeti'ne yönelik olan ulaşım ağının yetersizliği (2 375 km demiryolu). Ayrıca, imalat ürünleri alanında da Namibya Güney Afrika'ya bütünüyle bağımlıdır. Botsvana, Lesotho ve Svaziland gidi Namibya da, Güney Afrika Gümrük birliği'nin üyesidir ve Rand bölgesinde yer alır. Namibya eylül 1990'da Uluslararası para fonu'na ve Dünya bankasına da üye oldu. Bağımsızlığa kadar bütçe açığını kapamak için sürekli olarak Güney Afrika Cumhuriyeti’nden yardım gören ülke, artık bu yeni kaynaklara yönelmiştir.

TARİH
Diogo Câo (1484) ve Bartolomeu Dias'tan (1488) sonra az sayıda avrupalının keşfe geldiği bu sarp ve vahşi kıyıya XVII. yy.'da HollandalIlar çıktı ve burası, XIX. yy.’da balıkçıların ve balina avcılarının uğrak yeri oldu. Avrupalılaşın istila girişimi, Cape kolonisinden başladı. XIX. yy.'da önce İngiliz, sonra alman misyonerleri, Hererolar'la Hotantolar arasındaki çarpışmalan durdurmaya çalıştılar. Walvis Bay limanı ve çevresi 1878'de, İngiliz sömürgesi ilan edildi; ama Büyük Britanya nüfuz alanını bu bölgenin dışına yaymadı. 1883’te bremenli tüccar Lüderitz, Angra Pequeha koyunu bir hotanto şefinden satın aldı ve bir yıl sonra Bismarck, Almanya’nın bölgeyi himayesine aldığını ilan etti ve Nachtigal, himayeyi iç kesimlere yaymakla görevlendirildi. Alman sömürge şirketi'ne bırakılan ülke, 1892'de doğrudan Alman devletinin yönetimine geçti. 1904-1906 arasında alman birlikleri Hererolar'a karşı bir soykırım savaşına giriştiler, hayvan sürülerini yok ettiler. 1908’den beri elmas arayıcılarının Lüderitz koyu çevresine gelmesini sağlayan alman kolonisi, Botha' nın yönetimindeki Güney Afrika birliği kuvvetleri tarafından ele geçirildi (ağustos 1914-temmuz 1915).
Ad:  Namibia ve Namibia Tarihi3.jpg
Gösterim: 445
Boyut:  69.5 KB
1920'de Güney Afrika birliği, Milletler cemiyeti'nden Güney-batı Afrika üzerinde C tipi bir manda elde etti. Walvis Bay limanı, 1922'de İngiltere'den ayrıldı ve idari bakımdan Güney-batı Afrika'ya bağlandı. Birleşmiş milletler yasası ekim 1945'te San Francisco'da kabul edilince, Güney Afrika, Birleşmiş milletler’le bir himaye antlaşmasını görüşme niyetinde olmadığını açıkladı. 1946'da Güney-batı Afrika'yı, Birlik’in beşinci eyaleti olarak ilhak etmek istedi; bu isteği reddeden BM'nın, himaye rejiminin sürmesi isteği, 1947 ve 1948 genel kurullarında onaylandı. 1949'da South West Africa Affairs Amendmend Aci, 18 üyeli Yasama meclisi seçimi için oy hakkını sadece beyaz kolonlara (alman asıllı ve afrikaner) tanıdı. 1949'da toplantıya çağrılan Uluslararası adalet divanı, 11 temmuz 1950'de manda rejiminin sürdüğünü ve BM genel kurulu'nun bunu yürütmekle görevli olduğunu açıkladı ve söz konusu yetki, Adalet divanı tarafından 1955 ve 1956'da genişletildi. 4 kasım 1960'ta Habeşistan (bugün Etyopya) ve Liberya, Lahey Adalet divam'ndan, manda hükümlerini ihlal ettiği için Güney Afrika’nın kınanmasını (Güney-batı Afrika'ya kademeli olarak yayılan apartheid) istedi. Ama başvuru, geri çevrildi (18 temmuz 1966). BM genel kurulu, 27 ekim 1966’da, Güney Afrika mandasını kaldırmayı kararlaştırdı; Güney Afrika bu kararı tanımadı.

Bunun üzerine Güney Afrika, Odendaal planıyla, kısa ya da uzun vadede sembolik bir bağımsızlığı amaçlayan bir bantustanlar sistemini uygulamaya girişti. Ovamboland'daki karışıklıklara rağmen altı bantustan kuruldu: Ovambo ve Kavango’nun 1973'te, Caprivi'nin 1975'te kabul ettikleri özerkliği, Damaralar reddetti; Hererolar ve Namalar, boş alanlara dağıldılar.

Başlıca muhalefet partisi SWAPO (South West Africa People's Organization), Afrika ülkeleri ve sovyet bloku tarafından desteklendi. 1973'te BM'ce Namitjya halkının tek gerçek temsilcisi olarak tanındı. Sonu gelmeyen tartışmalar; SWAPO, 17' de Namibya'nın idari bakımdan ayrılmasına razı olan Güney Afrika, BM ve “cephe" denilen komşu Afrika devletleri ile Güvenlik konseyi'nin beş batılı üyesini karşı karşıya getirdi. Belirli bir takvime göre seçimleri düzenleme ilkesi, 30 mart 1978'de kabul edildi, ama Angola’nın güneyindeki SWAPO üssü Cassinga’ya karşı girişilen bir saldırı, bu anlaşmayı tehlikeye düşürdü. Güney Afrika tarafından tek yanlı örgütlenen seçimler, SWAPO'nun boykotuna karşın, 4-8 aralık 1978 arasında yapıldı. Wİndhoek'te toplanan meclis, BM denetimi altında yeni seçimlerin düzenlenmesini kabul etti. Bu seçimler, anlaşmazlık konuları nedeniyle yapılamadı: Angola'nın güneyinde askerden arındırılmış bir alanın oluşturulması, SWAPO kuvvetlerinin denetimi, namibyalı tüm siyasal grupların eşitliğinin tanınması, Güney Afrika'nın koyduğu koşullardı. Ocak 1981'de Cenevre'de toplanan bir konferans başarısızlıkla sonuçlandı. Ocak 1983’te VVindhoek meclisi’ni dağıtan Güney Afrika, idari denetimi eline aldı. Mayıs 1984'te Lusaka'da SWAPO ve Güney Afrika yetkililerinin katıldığı konferanstan da bir sonuç alınamadı. Güney Afrika'yla anlaşan bazı partiler geçici bir hükümet kurulmasını kabul ettiler. 17 haziran 1985'te kurulan geçici hükümet dışişleri ve savunma konularını Güney Afrika'ya bırakıyor, ayrıca tüm yasaların Güney Afrika parlamentosu’nda onaylanmasını peşinen kabul ediyordu. SWAPO yandaşları geçici hükümeti protesto ettiler.

Güvenlik konseyi aldığı çeşitli kararlarda Güney Afrika'nın Namibya'dan çekilmesini,.Namibya’ya bağımsızlık vermesini; bunu yapmadığı takdirde yaptırımlarla zorlanmasını istedi. Bu kararlarda ABD, Ingiltere, Güney Afrika'yı desteklediler (1987). 1988 temmuzunda Angola, Küba ve Güney Afrika temsilcileri New York’ta bir araya gelerek temel ilkelerde anlaşmaya vardılar: Namibya'nın bağımsızlığı karara bağlandı. 1989 başlarında Güney Afrika birlikleri ülkeden çekilmeye başladı. Bu sırada kuzeyden gelen SWAPO gerillaları ateşkesi ihlal ettiler. Angola. Küba ve Güney Afrika arasında varılan amaşmayla yeniden ateşkes sağlandı. SWAPO'yu yöneten ve muhtemelen bir Güney Afrika ajanı olan Anton Lubowski öldürüldü. 28 yıldan beri sürgünde bulunan SWAPO lideri Samuel Nujoma ülkeye döndü. Kasım 1989'da son Güney Afrika birlikleri de çekildi. 17 şubat 1990'da S. Nujoma cumhurbaşkanı seçildi. 21 mart 1990'da bağımsızlık ve yeni anayasa ilan edildi.

Kaynak: Büyük Larousse
Son düzenleyen Safi; 20 Mart 2017 18:55
SİLENTİUM EST AURUM