Arama


studentin - avatarı
studentin
Kayıtlı Üye
28 Mart 2017       Mesaj #7
studentin - avatarı
Kayıtlı Üye
Fiziksel olaylar, o olayla ilğili gözlem ve deneylerin yorumlanmasıyla ortaya çıkan varsayımlarla izah edilirler. Yeni bir deney veya gözlem mevcut varsayımla izah edilemediğinde, bunun izahı için çaba sarfedilmesinin sonucunda ortaya mevcut varsayımdan hareketle yeni bir varsayımın çıkması kaçınılmazdır. Işığın yapısının tanecik olarak kabul edildiği yıllarda, Young'un yaptığı deney ışığın dalğa yapısında olabileceği düşüncesini kuvvetlendirmiş ve ışığın dalğa modeli benimsenmiştir. Daha sonraki yıllarda fotoelektrik olayın bulunuşu ve bunun ışığın tanecik modeli ile izah edilebileceği düşüncesi, ışığın şu anda kabul gören dalğa-tanecik ikili yapısında olduğu varsayımına götürmüştür.
Fakat bu dalğa-tanecik varsayımıyla izah edilemiyen gözlemler ve sorular bulunmaktadır. Bunları şu şekilde sıralayabiliriz.
1-Işığın küresel ve doğrusal yayılma gibi gözüken yayılmasının, birbiriyle çelişen iki model olan dalğa ve tanecik modelleri ile izah edilmesi. Işığın hem dalğa hemde tanecik yapısında olabileceği düşüncesinin insanın mantığına ters gelmesi.
2-Young deneyinde yarıklardan geçen fotonların aydınlık ve karanlık şeritlere gelme ve gelmemesi esnasında izlenen yolun izah edilemeyişi. Sadece bu şeritlerde foton bulunup bulunmaması olasılığının dalğa genliği ile ilişkinlendirilerek izah edilebilmesi.
Hem bunları hemde Young deneyini ve fotoelektrik olayını kapsayan ışığın bütün davranışlarını doğadan örnek alacağımız bir modelle izah edebilmek mümkün gözükmüyor. Bütün bunları izah edebilmek için
doğadan model aramak yerine, ışığın yapısının Planck'ın siyah cismin ışıması olayının izahında ortaya attığı enerji paketlerinden oluştuğu ve ışığın davranışlarınında bu enerji paketlerinin atomlarla etkileştiğini varsayarak izah edilmeye çalışıldığında, gözlem ve deneylerde izah edilemiyen sorularada cevap bulunabilecektir.