Arama


_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
6 Nisan 2017       Mesaj #8
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye

BEYİN

Ad:  Beyin-2.jpg
Gösterim: 2863
Boyut:  45.3 KB

Eskiden düşünce ve duyguların mer­kezinin kalp olduğu sanılırdı. Oysa bugün bilincin, içgüdülerin ve deneyimle kazanılan bilgilerin beyinde oluşup biçimlendiğini bi­liyoruz. Sinir sisteminin en önemli parçası olan beyin, vücudun bütün hareketlerini ve tepkilerini yönettiği gibi duyguların, belleğin ve kişiliğin de merkezidir (bak. BELLEK; DUY­GU; SİNİRLER VE SİNİR SİSTEMİ). Basit yapılı hay­vanların beyni, kalınlaşarak kordon biçimini almış tek bir sinir lifinden oluşur. Genel kural olarak, gelişmiş hayvanların beyni basit yapılı hayvanlarınkinden, iri yapılı hayvanların bey­ni de küçük hayvanlarınkinden daha büyük ve karmaşıktır. Ama beyin büyüklüğünün zekây­la hiçbir bağlantısı yoktur. İnsanlarda yetiş­kinlerin beyninin çocuklarınkinden, erkekle­rin beyninin kadınlarınkinden biraz daha bü­yük olması yalnızca yaş, vücut ağırlığı ve cin­siyet farkından kaynaklanır.

Bütün sinir sistemi gibi beyin de, nöron denen milyonlarca sinir hücresinden oluşur. Biçimi ve boyutları bulunduğu yere göre değişirse de, tipik bir sinir hücresinin çekir­dekli bir gövdesi, dendrit denen kısa ve ağaç gibi dallanmış ipliksi uzantıları ve akson ya da sinir lifi denen, çok daha uzun, genellikle dallanmayan tek bir ana uzantısı vardır. Dendritler dışarıdan, örneğin başka bir sinir hücresinden gelen uyarıları nöronun hücre gövdesine taşır; akson ise hücre gövdesinden aldığı uyarıları dışarıya, sözgelimi komşu nö­ronların dendritlerine iletir. Beyindeki sinir hücrelerinin gövdeleri çok küçük, aksonları da kısadır. Oysa merkez sinir sistemi ile vücudun çeşitli bölümleri arasındaki bağlantı­yı sağlayan bir sinir hücresinin aksonu omur­ilikten ayağın başparmağına kadar uzanabilir.

Kafatasının içine yerleşmiş beyaz bir kütle olan beyin üç bölümden oluşur: Asıl beyin, beyincik ve beyin sapı. Bütün bu yapının tıp dilindeki adı tümbeyin ya da ansefaldir. Ama genellikle ayrım yapmaksızın hem tümbeyne, hem de tümbeynin en küçük ve en gelişmiş bölümü olan asıl beyne kısaca beyin denir.

Asıl Beyin

İnsan beyninin en önemli bölümü olarak duygularımızı ve kişiliğimizi yönlendiren asıl beyin, beyin yarımküreleri denen iki parça­dan oluşur. Yüzeyi, yani beyin kabuğu insan­da öylesine kıvrımlıdır ki, bu görünümüyle iri bir cevizi andırır ve kıvrımları açılıp yayılacak olsa bir yastık yüzü kadar geniş bir alanı kaplar. Beyin kabuğunda milyonlarca sinir hücresinin gövdeleri bir araya toplanmıştır; hücreler böyle toplu haldeyken kirli beyaz renkte gözüktüğü için bu dokuya bozmadde denir. Bozmaddenin altında, beyin kabuğun­dan vücudun her yanına ve beynin öbür bölümlerine uzanan sinir lifleri, yani aksonlar kümelenmiştir. Bu liflerin dışı beyaz bir kılıfla sarılı olduğu için bozmaddeden daha açık renkte gözüken bu dokuya da akmadde denir. Beynin içinde, tam ortasına rastlayan bölü­münde karıncık denen boşluklar vardır. Bir­birleriyle bağlantılı olan bu boşlukların içi beyin-omurilik sıvısıyla doludur. Su gibi duru ve renksiz olan beyin-omurilik sıvısı beyin karıncıklarında üretilir ve beyin yarımkürele­rinin çevresini kuşatıp, omuriliğin iç kanalın­da akarak beyni ve omuriliği darbelere, sür­tünmelere karşı koruyan bir tampon işlevi görür.
Beyin, duyu organları aracılığıyla bütün vücuttan bilgi alır; yani iç ve dış ortamdaki değişiklikleri duyular aracılığıyla algılar. Bu sürece duyumsama denir. Deri, kaslar, göz­ler, kulaklar, burun ve öbür duyu organların­dan gelen bilgiler duyu sinirleri aracılığıyla sürekli olarak beyne iletilir. Beyin de aldığı bu bilgileri değerlendirerek, hareket sinirleri aracılığıyla kaslara gerekli emirleri gönderir.

Beyin kabuğunda, vücudun değişik bölüm­lerindeki hareket ve duyu sinirlerini denetle­yen ayrı ayrı alanlar vardır. Örneğin ellerin hareketi ve duyusal algılaması beyin kabu-ğundaki ayrı bir alandan, bacaklarınki başka bir alandan denetlenir. İşitme ve görme alan­ları da ayrıdır. Bu alanların büyüklüğü, dene­timinden sorumlu olduğu hareketin ya da duyunun hızına ve karmaşıklığına bağhcbr. Örneğin ellerin yapabildiği hareketler çok karmaşık ve hızlıdır; dolayısıyla, beyin kabu­ğunun el hareketlerini yöneten alanı geniştir ve çok sayıda nöronu içerir. Oysa hareketleri daha yavaş ve kısıtlı olan ayak bileği ile ayağı denetleyen alan daha küçüktür. Duyular için de aynı şey geçerlidir. Ellerin parmak uçları çok duyarlı olduğundan, nesnelerin biçimini ve öbür özelliklerini algılamak için elimizle dokunuruz. Bu bilgi sinirler aracılığıyla beyin kabuğundaki ilgili alana ulaşır. Ayak parmak­ları bu kadar duyarlı olmadığı için, topladığı bilgileri daha küçük bir alana gönderir. Beyinden vücuda dağılan sinirler soğanilikte çaprazlanarak yön değiştirdiği için, beynin sol yarımküresi vücudun sağ yanını, sağ yarımkü­resi de sol yanını denetler.

İnsanın bilinci ve çevresinde olup bitenleri anlaması, büyük ölçüde beyin kabuğunun sorumluluğunda olan çok karmaşık bir süreç­tir. Gözümüzle bakar, ama beynimizle görür ve anlarız. Aynı biçimde, kulağımızla dinler, ama beynimizle işitiriz.

Beyincik

Beynin altında yer alan beyincik, kaslarımızın uyumlu biçimde hareket etmesinden ve vücu­dun dengesinden sorumludur. Özellikle hızlı ve karmaşık hareketler ile yürüme, yazma ya da dikiş dikme gibi öğrenilmiş hareketle­rin yönetilmesinde beyin kabuğuna yardımcı olur.

Beyincik de asıl beyin gibi iki yarımküre­den oluşur. Ama yüzeyi beyin kabuğu gibi iri kıvrımlarla değil, incecik kırışıklarla kaplıdır. Beyincikte de vücudun değişik bölümlerini denetleyen belirli alanlar vardır. Gözleri ha­reket ettiren kaslar da beyinciğin denetimi altındadır.

Beyincikte bilinçli algılama yetisi bulunma­dığı için, beyinciğin yıkıma uğraması ya da kesilerek tümüyle çıkarılması duyularda ve zekâda herhangi bir bozukluğa yol açmaz. Ama ayakta durmak ve yürümek güçleşir; denge bozuklukları ve hareketlerde sarsaklık görülür.

Beyin Sapı

Beyin yarımkürelerini ve beyinciği omuriliğe bağlayan bölüme beyin sapı denir. Varol köprüsü ve soğanilik gibi iki temel bölümden oluşan beyin sapı, iç organlar ile beyin arasın­daki bağlantıyı sağladığından beynin çok önemli bir bölümüdür. Refleks hareketlerin, kalp atımlarının ve solunum hızının deneti­minden beyin sapı sorumludur. Hem beyin­den baş ve boyun kaslarına (örneğin çiğneme­yi, yutkunmayı ve konuşmayı sağlayan kaslar), hem de görme, işitme ve koklama duyularından beyne giden kafatası sinirleri de beyin sapından geçer.

Ad:  Beyin.jpg
Gösterim: 4117
Boyut:  138.2 KB
Beynin yumuşak dokusu kolayca örselenebileceği için, içte beyin zarları, dışta da kafatası gibi sağlam kemikten bir yapıyla korunur. Beyin yarımküreleri, beyincik ve soğanilik bu yapının içindedir.

Bir yazıyı okurken gözlerimiz sözcüklerin üzerinde odaklanır ve beynimiz ne gördüğü­müzü algılar. Göz kaslarımız sözcük sözcük, satır satır bütün sayfayı tarayacak biçimde gözlerimizi hareket ettirir. Daha önce gördü­ğümüz her sözcüğü tanırız ve belleğimiz o sözcüğün ne anlama geldiğini bize söyler. Sözcükleri tanıyan, beynin konuşma merkezi­dir. Sözcükleri yüksek sesle okuyacak olur­sak, konuşma merkezi her sözcüğün nasıl seslendirileceğini gırtlak ve dil kaslarımıza bildirir. Sözcükleri yazmak istediğimizde de beynimiz her harfi yazmak için el kaslarının nasıl kasılması gerektiğini söyler. Bütün bun­lar biz farkına varmadan gerçekleşir; çünkü beyin bunları otomatik olarak yapmayı öğren­miştir.

Hayvanlar da koşar, sıçrar ve yüzerken hareketlerini büyük bir ustalıkla denetleyebi­lirler. Ama bir tavşanın ya da köpeğin beyni insan beyninden oldukça farklıdır. Bu hay­vanlarda da asıl beyin, beyincik ve soğanilik vardır; yalnız tavşanın beyin kabuğu hiç kıvrımsız, köpeğinki ise insanınkinden daha az kıvrımlıdır. Buna karşılık, tavşanlarda ve köpeklerde koku duyusu çok önemli olduğun­dan bu hayvanların beynindeki koku lopu insanınkinden daha fazla gelişmiştir.

Kişilik ve zekâyı yaratan düşünce ve duygu­ların merkezi olan beyin, aynı zamanda büyü­meyi ve hücrelerdeki kimyasal tepkimelerden çoğunu düzenleyen hormonların yapımını da yönetir. Bu hormonların bir bölümü, beyin tabanına bir bezelye tanesi gibi asılı duran hipofiz bezince salgılanır ve gene beyin taba­nındaki hipotalamus bölgesince denetlenir (bak. Hormonlar). Hipotalamus ayrıca kalp, akciğerler, bağırsak ve böbrek sinirlerini de yöneten önemli bir merkezdir.


MsXLabs.org & Temel Britannica
"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.