Arama


Baturalp - avatarı
Baturalp
Ziyaretçi
30 Mayıs 2017       Mesaj #9
Baturalp - avatarı
Ziyaretçi
ENGELLİLERİN EĞİTİMİ
Bedensel bir özrü ya da zihinsel bir bozukluğu olan bazı çocukların, öğretilen şeylerin ve öğretme yöntemlerinin öbür okullardan farklı olduğu özel okullara gitmeleri gerekir. Sağır, yarı sağır, kör, zekâca geri, bedensel özrü olan ya da davranış bozuklukları gösteren bu gibi çocuklar için özel okullar vardır.
Ad:  Engelllik5.JPG
Gösterim: 6049
Boyut:  33.0 KB
Batı Avrupa ve ABD'de özürlüler için ilk özel eğitim kurumları 18. yüzyılın sonlarında ve 19. yüzyılda kuruldu. Ama bunların sayısı yeterli değildi. Kentlerin dışında ve yatılı olan bu okullardaki çocuklar öbür çocuklardan ayrı tutulur, ender olarak insan içine girmelerine izin verilirdi.

20. yüzyılın başlarında, Batı Avrupa'da ve ABD'de özel eğitime gereksinmesi olan çocuklar için ayrı sınıflar açılmaya başlandı. O dönemde ancak hafif özürlü çocukların eğitimden yarar göreceği kanısı yaygındı. Daha ciddi özürlüler evlerde tutuluyor, okula gönderilmiyordu. Özel sınıflarda eğitilenlerin de okuldaki öbür çocukların arasına karışmasına izin verilmiyordu.

II. Dünya Savaşı'nın getirdiği yıkımdan sonra birçok ülkede, özrüne bakılmaksızın tüm çocuklara öğrenim hakkı tanıyan yasalar kabul edildi. Hafif özürlüler normal çocukların gittiği okullara alınırken, onlara ayrıca özel dersler verilmesi öngörüldü. Daha ciddi sorunları olan çocuklara ayrı sınıflar açılmakla birlikte bahçede, yemekhanede ya da jimnastik salonunda öbür çocuklarla birlikte olma olanağı tanındı. Çok ağır durumda olanlar ise bu gibi çocukların bakıldığı yatılı okullara gönderildi.

Zekâ Geriliği Olan Çocuklar


Bazı çocuklar normalin altında bir zekâya sahiptir (bak. ZEKÂ). Bu çocuklar "normal zekâ düzeyinin altında" ya da "geri zekâlı" olarak tanımlanır. Zekâ geriliği olan çocukların görünüşleri genellikle öbür çocuklardan pek farklı değildir. Kör ya da doğuştan felçli ağır özürlüler ise ne konuşabilir, ne de konuşulanı anlayabilir (bak. FELÇ).

Birçok ülkede hafif özürlü çocuklar normal okullara alınmakla birlikte ayrıca özel derslerle desteklenir. Sınıf arkadaşları gibi onlar da okuma, yazma, aritmetik ve el becerileri öğrenir, beden eğitimi derslerine ve eğlencelere katılırlar. Daha ileri sınıflarda bir el sanatı öğretilerek iş becerisi kazanmalarına yardımcı olunur; fabrikalarda ve kamu kuruluşlarında iş bulmalarına çalışılır.

Orta ya da ileri derecede zekâ geriliği olanlara özel eğitim verilir. Önemli olan kendi kendilerine yeterli olabilmelerini sağlamaktır. Bunun için giyinmek, soyunmak, yemek yemek, yüz ve vücut temizliği, dikiş, yemek pişirmek ve ev işlerine ilişkin beceriler kazanmalarına yardımcı olunur. Ayrıca l'den 10'a kadar saymak, bazı sözcüklerin anlamını öğrenmek, adını yazabilmek türünden şeyler de öğretilir. Bu gibi kurumlarda yetişen öğrenciler daha sonra atölyelerde, denetim altında basit montaj ve üretim işleri yapabilir.

Ağır beyin engeli olanlara bir şey öğretme olasılığı çok zayıf olduğundan, onlara ellerini ayaklarını oynatabilmeyi, dinlemeyi ve bazı sözleri çağrıştıran sesler çıkarmayı öğretmek için çaba gösterilir. Bu tür çocukların ve yetişkinlerin eğitiminde başlıca amaç, onlarla sıcak, kalıcı, insancıl bağlar kurabilmektir. Eğitim programlarında temel olarak müzik, dans, görsel sanatlar, tiyatro ve çeşitli gösteriler yer alır.

Çevreye Uyum Sağlayamayan Çocuklar


Duygusal bakımdan dengesiz çocuklar çoğunlukla çevreye uyum sağlayamaz. Aile içi sorunların etkisi altında ruhsal dengesi bozulan bu çocuklar arasında aşırı saldırgan ve topluma karşı şiddetli tepki gösterenler olduğu gibi, içine kapanık ve ürkek olanlar da vardır. Ciddi biçimde rahatsız olan çocuklar psikiyatri uzmanlarının, özel eğitimcilerin, sosyal hizmet görevlilerinin ve psikologlann ekip halinde çalıştığı özel yatılı okullarda eğitim görürler. Rahatsızlık belirtileri daha az olan çocuklar ise, hafif zekâ geriliklerinde olduğu gibi, öbür çocuklarla aynı sınıflara gider, ayrıca özel eğitim görürler.

Duygusal dengesi bozuk bu gibi çocuklara, sorunun beyindeki bir işlev bozukluğundan kaynaklandığı düşünülerek, bazen bir psikiyatr gözetiminde yatıştırıcı ilaçlar verilir. Gerektiğinde psikolojik tedavi uygulanır.

Özel eğitim programlan kapsamında bu gibi çocuklara mutsuz aile çevresinden uzak bir dinlenme ortamı yaratılmaya çalışılır; çocuklarla sıcak ilişkiler kurmak için özel çaba gösterilir. Okul ortamının kucaklayıcı ve yardım edici olmasına dikkat edilir.

Bedensel Özrü Olan Çocuklar


Bazı bedensel özürlü çocuklar koltuk değneği ya da tekerlekli sandalye yardımıyla çevrelerindeki okullara gidebilmektedir. Modern araç gereçler sayesinde okullardaki etkinliklerin birçoğuna katılabilmekte, özel kalem tutacakları yazmalarına yardımcı olmakta, yazı makineleri ve bilgisayarlar özürlülerin gereksinimlerine göre ayarlanabilmektedir. Eğitim programları çocukların öğrenme yeteneklerine ve gereksinimlerine göre hazırlanır.

Görme Özürlü Çocuklar


Görme sorunu olan çocuklar, görme özürlü olarak nitelenir. Görme bozukluklarının çeşitli nedenleri vardır. Bazdan tedavi edilebilirken, bazıları için hiçbir şey yapılamaz (bak. Göz; KÖRLÜK).

Görme özürlü çocukların bir bölümü hiçbir şey görmez. Bir bölümü ise, görme duyuları çok zayıflamış olduğu için, normal bir insan gibi yaşamakta ve davranmakta güçlük çeker. Körlerin eğitiminde kullanılan Braille alfabesi, sözcük, sayı ve noktalama işaretlerinin yerini tutan kabartma noktaların farklı biçimlerde düzenlenmesinden oluşur (bak. BRAİLLE, LOUIS). Kör çocuklar parmak uçlanyla Braille' le yazılmış kitapları okuyabilir, Braille alfabesiyle hazırlanmış özel yazı makinesi ile yazı yazabilirler. Körler ayrıca, okunarak teybe kaydedilmiş "konuşan kitaplar" dinleyerek bilgi edinebilir. Özel bilgisayarlar aracılığı ile basılı metinler Braille'e, Braille ise basılı metne, hatta konuşmaya çevrilebilir.

Görme duyuları zayıf olup tam anlamıyla kör olmayanlar büyüteç yardımıyla okuyabilir. Bu durumda olanlar basılı kitapları daha parlak ve net gösteren kapalı devre televizyonlardan yararlanabilir. Normal okullara giden görme özürlü çocukların özel yardıma gereksinmesi vardır. Bu okullarda kabartma haritalar, hesap yapmak için abaküs ve sesli hesap makinesi türünden araç gereç bulunur. Körler yollarını bulabilmek için baston kullanmayı ya da köpek eşliğinde yürümeyi öğrenir.

İşitme Özürlü Çocuklar


İşitme özrü olan çocukların bir bölümü çok küçükten ya da doğuştan sağır olmak yüzünden konuşmayı öğrenemez ve "sağır dilsiz" olarak büyür (bak. KULAK). Bir de ağır işitmelerine karşın konuşulanı anlayan ve yanıt verebilenler vardır. İşitme bozukluğu beraberinde iletişimsizliği getirir. Elektronik işitme araçları ile konuşmalar ve sesler yükseltilir. Böylece ağır işitenler daha rahat duyar. İşitme özrü olan çocukları eğitmenin çeşitli yöntemleri vardır. Çocuklara dudak hareketlerini izleyerek "dudaktan okuma" öğretilir. Bu süreç içinde dudakları izleyerek ses çıkarma alıştırmaları yaptırılır ve konuşma öğretilir. Bir başka yöntem de, alfabenin harflerini taklit ederek, parmaklarla yapılan işaretleşmedir. Aynca sözcükleri ve kavranılan mimle anlatarak da işaretleşilir. Tam anlamıyla iletişim sağlamak için bu yöntemlerin hepsinden yararlanmak gerekir.

Washington'daki Gallaudet College, sağırlar için yükseköğretim kurumu olarak dünyada tektir.

Kaynak: Temel Britannica
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Baturalp; 22 Temmuz 2017 14:56