Üye Ol
Giriş
Hoş geldiniz
Misafir
Son ziyaretiniz:
10:41, 1 Dakika Önce
MsXLabs Üye Girişi
Beni hatırla
Şifremi unuttum?
Giriş Yap
Ana Sayfa
Forumlar
Soru-Cevap
Tüm Sorular
Cevaplanmışlar
Yeni Soru Sor
Günlükler
Son Mesajlar
Kısayollar
Üye Listesi
Üye Arama
Üye Albümleri
Bugünün Mesajları
Forum BB Kodları
Your browser can not hear *giggles*...
Your browser can not hear *giggles*...
Sayfaya Git...
Pazar, 07 Aralık 2025 - 10:42
Arama
MaviKaranlık Forum
Demokrit (Demokritos)
-
Tek Mesaj #8
_Yağmur_
VIP
VIP Üye
8 Temmuz 2017
Mesaj
#8
VIP
VIP Üye
Demokritos kimdir?
Eski Yunanistan’ın en büyük bilgin ve filozoflarındandır. İonia/Teos İÖ 460 – Abdera İÖ 365 arasında yaşadığı tahmin edilmektedir. Yaşamına ilişkin bilgiler birbirini tutmaz. Fizik alanındaki teorilerinden dolayı tarihçiler onu Aristoteles ve Platon ile eşdeğerde saymışlardır. Hindistan ve İran’a giderek Doğu düşüncesini, Mısır’da beş yıl kalarak geometriyi öğrendi. Yurduna dönünce Leukippos’un öğrencisi oldu, sürdürdüğü düzgün yaşamında ne politikaya ne de sofistçe (bilgici) tartışmalara katıldı.
Demokritos düşüncesinde, mekanizm ve maddecilik egemen olan iki temel ilkedir. Bu ilkelere dayanarak Antik Çağ felsefesinin ana madde (Arkhe) ve oluş sorununa, sonra da ahlaka yönelir. Ona göre evreni oluşturan temel madde atomdur. Doğaya ilişkin görüşlerinin temelini oluşturan bu yaklaşımıyla atomu; sonsuz sayıda, bölünemeyecek kadar küçük, nitelik bakımından aynı (atomların renk, ses, koku v.b. nitelikleri yoktur) olan cisimsel parçacıklar olarak tanımlar. Atomlar, yapısal olarak hiçbir değişime girmezler, tek değişimleri olan hareketle de oluşu sağlarlar.
Bir dış nedene bağlı olmadan büyüklük ve ağırlıklarıyla bağlantılı olarak hareket ederler. Büyük, ağır olanları genellikle altta yer alır. Bunların toparlanmalarından dünyanın karaları, hafif olanlarından hava ve ateş oluşur. Evren ve evrendeki olaylar, atomların toparlanıp dağılmasıyla olanaklıdır. Bu görüşleriyle atom kuramını ortaya atan Demokritos, kendinden sonra gelen düşünür ve bilim adamlarını etkiledi. Bu bakımdan atomu tanıtan ilk bilginlerden biridir.
Bilim kuramını da atomlardan yola çıkarak kurdu. Ona göre bilgi, organlarımızla onlara etki eden atomların arasında ilişkiye bağlı olarak oluşur. Sanılar ise duyulara dayandıklarından aldatıcıdırlar.
Democritus Neler Yapmıştır?
Democritus, varoluş ile ilgili çok net bir görüş ortaya çıkarmıştır. Ona göre Evren’deki oluşuma, kati bir zorunluluk hakimdir. Tüm olan biteni bir rastlantı olarak ifade etmek saçmadır. “Yok olmayan, yaratılmamış ve değişmeyen bir varlık, özdeksel atomun kendisidir. Öz, maddeyi simgeler ve onunla her türlü nesne yapılabilir” şeklindeki görüşüyle, doğa biliminin (materyalist) ilk temellerini ortaya atmıştır.
Bütün atomcular, sadece bir şekil, hacim ve ağırlık içeren, bölünemez en ufak birim şeklinde izah ettikleri atomun hareket ettiği boşluğun, ezeli ve ebedi varlığını ortaya atmışlardır. Tüm bu materyalist düşüncelere rağmen, “gerçek olan tek şey, atomların hareketidir” ilkesini, ruhun izah edilmesi aşamasında da tutarlı olarak kullanmışlardır. Democritus, bilinçli olarak materyalist bir yaklaşımla düşünme ve algılamayı, vücuttaki en hafif, en ince ve düzgün ateş atomlarının bir hareketi şeklinde izah etmiş ve kendisinden önceki filozofların üzerinde durmadığı kadar etik (ahlak) bilimiyle ilgilenmiştir.
Democritus, hem Sokrates öncesi zamanlarda yaşamış hem de ondan sonraki kültür filozofları arasında yer almıştır. Kendisinden önce de doğa sorunlarıyla ilgilenilmesine rağmen, doğa sorunlarından insan sorunlarına geçiş yapan dönemde yaşamış bir düşünür olarak, doğa ve kültür konularını ölçülü bir şekilde işlemiştir. Democritus’un bu yaklaşımı, felsefe tarihinin en kapsamlı olayıdır, ayrıca bu felsefenin temeli, bilgince ve mutlu bir yaşamdır.
Democritus’un Hazları Nelerdir?
Bedensel hazlar
: Bu hazları ölçülü olarak yaşamak gerekir. Bedeni ne rahat bırakmak ne de ezmek doğru değildir.
Zihinsel hazlar
: Kalıcı hazlardır ve varlığı temaşa etme ilkesine dayanır.
Democritus’un yapıtlarının büyük bir bölümü maalesef yok olmuştur. Bunun esas nedenlerinden biri ise aslen Yunanlı değil, Makedonyalı oluşudur. Atinalı olmayanlar, o dönemlerde genel olarak saygı görmüyorlardı ve bundan dolayı kendisi de Atina’da fazla saygı görmemişti. Örneğin, Platon onun görüşlerinden çoğu zaman faydalanmış, ancak eserlerinde hiçbir zaman adını kullanmamıştır. Buna rağmen Aristo, Democritus’a karşı saygılı ve ölçülü bir dil kullanmıştır.
Democritus’a göre evren, gözle görülemeyecek kadar küçük unsurlardan meydana gelmektedir. İlgili unsurlar ezeli ve ebedidir ve sayıca da sonsuzdurlar. Kendi içlerinde boşluk içermezler, parçalanamazlar, yalın ve yekparedirler. Bundan dolayı da dağılıp kaybolmazlar. Başka bir deyişle Parmenides’in varlıkla ilgili ifade ettiği bütün özellikleri taşırlar. Democritus’a göre evren sonsuz sayıda atomdan ve sınırsız bir boşluktan oluşmaktadır. Şayet Democritus, bu boşluk denen şeyi kabul etmemiş olsaydı, atomlar hareket edemez v birbirleriyle adeta bitişirlerdi. Hâlbuki atomlar boşlukta hareket etmekte ve birleşip dağılarak bütün evren olaylarını oluşturmaktadırlar.
Democritus, değişimin temeli olarak atomların birleşmelerini ve ayrılmalarını esas almıştır. Atomlar hiçbir zaman yok olmazlar, ancak birleşebilir ve daha sonra yok olacak bileşik yapılar meydana getirebilirler. Bu tabloya göre bütün değişim, nicel bir temele dayanarak gerçekleşmektedir. Atomlar sayıca sonsuz ve boşlukta sınırsız olduğu için, sonsuz malzemeden sonsuz sayıda evrenin ortaya çıkması mümkündür. Democritus’a göre ruh da atomlardan oluşmuştur ve bundan dolayı ölümden sonra dağılıp yok olur. Antik Yunan döneminde ruhun ölümlü olduğunu bu kadar net bir şekilde ifade eden ilk kişi Democritus olmuştur. Bu nedenle, tüm bu evren tablosuyla değişimi kurtaran kişi de odur.
Democritus’a göre atomlar hiçbir zaman yok olmasalar da, nicel olarak birbirleriyle birleşirler ve dağıldıktan sonra değişim meydana getirirler. Böylece her türlü değişim, nicel bir temele göre olur ve biter. Tüm bu değişimler atomların sayıca artmasından veya yer değiştirmesinden oluşmaktadır. Bu tablodaki tüm olaylar fiziksel bir süreçtir, yani evrende olup bitenlerin üzerinde herhangi bir iradenin ya da aklın etkisi yoktur. Bütün evren olayları, atomlar arasında olan etki ve tepki ilişkilerinden ortaya çıkmaktadır. Democritus evren anlayışının yanında idealist bir etik anlayışı da ortaya koymuştur ve bilgeliğin kişiyi mutlu edeceğini savunmuştur. Tüm olumsuzluklara rağmen hayatı sırtlayıp götürmeyi ilke edinmiş, ölçülü, dengeli ve bilgece olmak gerektiğini ifade etmiştir.
Democritus’un söylediği felsefi sözler.
:
1. Hekimlik bedenin kötülüklerini, bilgelik ruhun kötülüklerini iyileştirir.
2. Cinsel edim kısa süren bir inmedir: cinsel edimde insan, insan olmaktan çıkar, insan olmaktan uzaklaşır, insan olmaktan ayrılır birdenbire bir darbe yemiş gibi.
3. Doğa ve eğitim birbirine yakındır. Çünkü eğitim insanı dönüştürür, bu dönüşümle insanda ikinci bir doğa yaratır.
4. Sözlerime kulak verseler, sözlerimi anlasalar, çok zaman şerefli insanlar olarak davranacaklar ve böylece bir çok kötü eylemden uzak durmuş olacaklar.
5. Ruhun iyiliklerini aramak kutsal iyilikleri aramaktır; bedenin iyilikleriyle yetinmek insanî iyiliklerle yetinmektir.
6. Ödev insanı adaletsiz olmaktan engeller; en azından, kendi adaletsizliğine sahip çıkmaktan engeller.
7. îyi insan olmalı ya da iyi insanlara benzemeye çalışmalıyız.
8. İnsanı mutlu kılan ne bedensel güçlükler ne zenginliklerdir, insanı mutlu kılan
9. dürüstlük ve sakınıklıktır.
10. Yanlışlardan sakın; korkuyla değil, ödev duygusuyla.
11. Mutsuzluk içinde doğru düşünmek ne güzel şeydir.
12. Utanılası eylemlerinden pişmanlık duymak yaşamını kurtarmaktır.
13. Adaletsizlik eden kişi adaletsizliğe uğrayan kişiden daha mutsuzdur.
14. İnceliksiz davranışa dingilikle katlanabilmek gönül yüceliğidir.
15. Yasaya, yetkeye, daha yaşlıya öncelik vermek görev duygusuna sahip olmaktır.
16. Sizin için değersiz olan birinin sizi yönetmesi sıkıcıdır.
17. Zenginliklere kesin olarak egemen olan birinin sizi yönetmesi sıkıcıdır.
18. Zenginliklere kesin olarak egemen olan kişi iyi insan olamaz.
19. İnandırma yolunda söz altından daha ağırdır. 20. Akıllı olduğuna inanmış birini akıllı kılmaya çalışmak boşa vakit harcamaktır.
21. Birçok insan akıllılığın ne olduğunu bilmediği halde akıllıca bir yaşam sürdürür.
22. Kalabalıklar mutsuzluk içinde bilgeleşir.
23. Konuşmaya değil eylemde bulunmaya ve erdemli davranmaya harcamalıyız tüm çabamızı.
24. İyiyi tanımak için ve iyiye ulaşmaya çalışmak için doğanın bir armağanı gerekir.
25. Hayvanın iyisi beden yeteneğiyle, insanın iyisi kişilik yüceliğiyle kendini belli eder.
26. Doğru düşünenlerin umutları gerçekleşebilir umutlardır, kafasızların umutları
27. gerçekleşmez umutlardır. 28. İnsan bilgiye ve erdeme ancak onları iyice inceledikten sonra ulaşabilir.
29. İnsan başkasının yanlışlarıyla alay edeceğine kendi yanlışlarıyla alay etmelidir.
30. Çok dengeli bir kişilik yapısına sahip olmak, aynı zamanda düzgün bir yaşam sürdürmek demektir.
31. Adaletsizlik etmemek iyidir ama yetmez, adaletsizlik etmeyi istememek de gerekir.
32. İyi eylemleri övmek güzeldir; çünkü kirli çarşafları ortaya dökmek dolapçının ve yalancının işidir.
33. Çok düşünmek ve az bilmek, işte budur yapılması gereken.
34. Yapmadan önce düşünmek yaptıktan sonra yanmaktan iyidir.
35. Her kişiye güvenme, yalnız denediğin kişiye güven. Her kişiye güvenmek basitliktir, yalnız denediğin kişiye güvenmek erdem.
36. Tutup tutmayacağımız insan yalnız eylemleriyle değil, aynı zamanda eğilimleriyle kendini belli eder.
37. İyi ve doğru bütün insanlar için benzer şeylerdir, hoş insana göre değişir.
38. Aşırı arzulamak çocuk gibi davranmaktır, büyük adam gibi davranmak değildir.
39. Vakitsiz arzular tiksintiye yol açar.
40. Bir şeyi çok arzulamak başka şeyler karşısında ruhunu köreltmektir.
41. Arzu aşırılığa düşmeden güzele yönelirse doğrudur.
42. Herhangi bir yararlılığı içermeyen her zevkten kaçın.
43. Akıldan yoksun insanlar için yönetilmek yönetmekten iyidir.
44. Ahmakları söz değil mutsuzluk adam eder.
45. Zekaya dayanmayan ün ve zenginlikler ünlerin ve zenginliklerin en sakatıdır.
46. Dünyalık edinmek yararsız değildir, ama dünyalığı adaletsizce elde etmek kötünün de kötüsüdür.
47. Kötülere öykünmek de iyilere öykünmemek de kötüdür; iyilere öykünmek istememek en kötüsü.
48. Başkasının işi için başını derde sokmak ve kendi işini askıda bırakmak yanlıştır.
49. Sürekli sakınıklık bizi işlerimizi iyi yapmaktan engeller.
50. Aldatıcılar ve ikiyüzlüler her şeyi sözde yaparlar, eylemde hiç bir şey yapmazlar.
51. İyiyi bilmemek bize yanlışlar yaptırır.
52. Utanılası bir biçimde eylemde bulunan kişi önce kendinden utanmalıdır.
53. Aralıksız tersleşmek ve gevezelik etmek gerekeni öğrenmeye doğal olarak yeteneksiz olduğunu göstermektir.
54. Hiç bir şey dinlemek istemeden boyuna konuşmak bir çeşit oburluktur.
55. Kıskanç kişi düşmanına haksızlık eder gibi haksızlık eder kendine.
56. Düşmanımız bizi adaletsizlik karşısında bırakan değil bile bile adaletsizlik eden kişidir.
57. Yakınlar arasındaki düşmanlık yabancılar arasındaki düşmanlıktan daha korkunçtur.
58. İnsanlar karşısında kuşkulu olma, sakınık ve kesin ol.
59. İyilik ederken iyilik ettiğin kişinin kalleş olmamasına ve iyiliğini nankörlükle ödememesine dikkat et.
60. Tam sırasında yaptığın küçük yardımlar yardımı alan kişilerin gözünde en değerli yardımlardır.
61. İyilikçi insan iyiliğinin karşılığını bekleyen insan değil, kendiliğinden iyilik yapan insandır.
62. Bize dost görünen birçok kişi gerçekte dost değildir, bize düşman görünen birçok kişi de gerçekte düşman değildir.
63. Tek akıllı insanın dostluğu birçok akılsız insanın dostluğundan daha iyidir.
64. Neye yarar yaşamak bir tek dostumuz yoksa.
65. Birçok kişi zenginken yoksul olan dostundan yüz çevirir.
66. Kimseyi sevmemek bence kimsece sevilmemektir.
67. Hem şakalaşmayı hem ciddi konuşmayı bilen yaşlı kişi ne tatlı kişidir.
68. Beden güzelliği hayvanlara yaraşır bir üstünlüktür, zeka beden güzelliğini yüceltmiyorsa.
69. Mutluyken dost bulmak kolaydır, mutsuzken dost bulmak alabildiğine zor.
70. Değil mi ki insanız, insanlığın mutsuzluklarına gülmememiz, üzülmememiz gerekir.
71. İyiyi arıyorsak, zor ulaşırız iyiye; kötülük aramasak da kolayca gelir bulur bizi.
72. Alay etmeyi bilen kişiler yapıları gereği dostluğa pek yatkın olmayan kişilerdir.
73. Bir kadın tarafından yönetilmek bir erkek için alçalmanın en kötüsüdür.
74. Akılsız insanları översek onlara çok haksızlık etmiş oluruz.
75. Biz kendimizi övmeyelim,bizi, başkası övsün, daha iyi.
76. Aldığın övgülerin temelini iyi kavrayamıyorsan bu övgüleri pohpohlama diye değerlendir.
77. Gerçekte hiç bir şey bilmiyoruz, çünkü doğru uçurumun dibindedir.
78. Tek insan bütün insanlar gibi, bütün insanlar tek insan gibi olacak.
79. Söz eylemin" gölgesidir.
80. Domuzlar çöplükte yatmaktan hoşlanırlar.
81. Kendi içine bir göz atarsan, orada her türlü yıkıcı tutkulardan meydana gelen bir hücre ve bir hazine bulursun. 82. İnsanın komşularına yaranmak istemesi onursuzluktur.
83. Önemli noktalarda öbür canlı varlıkların öğrencilerinden başka bir şey değiliz; örmek ve yakalamakta örümceği, ev yaparken kırlangıcı, şarkı söylediğimiz zaman da kuşları —kuğuyu ve bülbülü— öykünüyoruz.
84. Eğitim mutlu insanlar için bir takı, mutsuz insanlar için bir sığmaktır.
85. Bilgili insanların umutları bilgisiz insanların zenginliğinden daha değerlidir.
86. Düşüncelerde uyum dostluğu doğurur.
87. Büyük sevinçler büyük yapıtların gözlemlenmesinden doğar.
88. Uyumlu olan ve güzellikleriyle bizi kendilerine baktıran yontuların yürekleri yoktur.
89. Yanılgılarımızı unuta unuta gözüpek oluruz.
90. Ahmaklar varlıklılığın yararlarına yönelirler.
91. Ahmaklar yaşamdan tiksinir gibi yaparak ölüm korkusu içinde yaşamak isterler.
92. Ahmaklar yaşamdan en ufak bir sevinç duymaksızın yaşarlar.
93. Ahmaklar uzun yaşamak ister, bu uzun yaşamdan hiç bir tad alamadan.
94. Ahmaklar kendilerini aşan şeyleri isterler ama kendilerini aşan şeylerden daha yararlı da olsa ellerinin altındaki şeyleri çarçur ederler.
95. Ahmaklar yaşamları boyunca kimseyi sevindirmezler.
96. Ahmaklar yaşamak isterler, ihtiyarlıktan korkacaklarına ölümden korkalar.
97. Kendi kendinin efendisi olan baba çocuğuna en güzel örnek olur.
98. Gündüz uyuyanların ya bedenleri hastadır ya ruhları karışıktır, ya tembellikleri baskındır, ya eğitimleri azdır. 99. Yürekli kişi yalnız düşmanlarını yenen kişi değildir, aynı zamanda arzularını yenen kişidir.
100.Az bulunur hazlar en güçlü hazlardır.
101.İnsanlar birbirlerine haksızlık etmeselerdi yasalar bireylerin diledikleri gibi yaşamalarını engellemeyecekti. Demek ki uyumsuzluğu yaratan arzudur.
102.Bilge kişi için her yer birdir, onurlu bir ruhun yurdu tüm evrendir.
103.İç savaş her iki yanı da yıkar, bu savaşta yenenler de yenilenler de yıkımlarını bulurlar.
104.Adalet gerekeni yapmaya, adaletsizlik gerekeni yapmamaya ve gerekenden kaçınmaya dayanır.
105.Elini ayağını kullanır gibi kullan kölelerini, kimini şu iş için kimini bu iş için.
106.Sevilen kadın aşkın sevimsiz yanlarını giderir.
107.Sakınımsız ve düşüncesiz eylemlere daha yatkındır kadın.
108.Beden hastalıkları gibi aile hastalıkları ve yaşam hastalıkları vardır.
109.Yoksulluğa sabırla katlanmak kendine söz geçirebilen kişinin işidir.
110.Güç ve güzellik gençliğin ayrıcalığıdır, yaşlılık ılımlılığın arzulara yayılmasıdır.
-derlemedir.
BEĞEN
Paylaş
Paylaş
Bu mesajı
1
üye beğendi.
"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.
Cevapla
Kapat
Saat: 10:42
Hoş Geldiniz Ziyaretçi
Ücretsiz
üye olarak sohbete ve
forumlarımıza katılabilirsiniz.
Üye olmak için lütfen
tıklayınız
.
Son Mesajlar
Yenile
Yükleniyor...