DARBE
—Asker

• Manevra darbesi, vurucu güçlerin baskınını ve nükleer ateşi birlikte kullanarak düşman tesislerini yıkma amacı güden, nükleer taktik manevranın temel harekâtı.
• Nükleer darbe, kısa sürede etki sağlamak amacıyla, birçok nükleer silahla yapılan atış. (Yalnız bir bölgeye uygulanırsa birleşik, ayrı bölgelere uygulanıyorsa dağınık darbe denir.)

—Darbe deneyi, bir gerecin rezilyansa dayanımını incelemek için yapılan deney.

— Açılma darbesi, paraşütün açılmasından kaynaklanan ani yavaşlama. (Yavaşlama, insanın serbest düşme hızından [50 ile 60 m/sn] paraşütle düşme hızına [6 ile 7 m/sn] geçişidir.)

—Isıl darbe, çok kısa sürede çok büyük ısıl enerjiyle karşılaşmış malzemelerde görülen olay. (Bu darbeler sıcak akışkanlara dokunan kimi parçalarda [ateşe dayanıklı alaşımlar ya da tuğlalar], metalleri sıcakta işleme sırasında [dövme kalıpları, hadde silindirleri] ya da atmosfere giren uzay araçlarının yüzeyinde oluşur. Darbeler malzemede çatlaklara ya da pullanmalara yol açar; dolayısıyla bu tür etkilerle karşılaşan parçaları özel bir incelemeden geçirmek gerekir.) [Eşanl. TERMİK ŞOK]

• Darbe başlığı, kafatasını, darbelere karşı korumaya yarayan başlık.
• Darbe yöntemi, matkaba hiç dönme devinimi vermeden, bir gelgit devinimiyle delik dibine vurarak kuyu açma. (Darbe yöntemi, çok derine inmeyen kuyularda ve özellikle temel kazıklarını çakmada hâlâ kullanılır.)

—Mak. san. Darbe düzeneği, taşınabilir takım tezgâhında (matkap tezgâhı, vidalama aygıtı vb.), döner takıma işlemi (matkabın taş ya da beton gibi malzemeye girmesi; yapışmış cıvataların sökülmesi vb.) kolaylaştırmak için ardışık darbeler vuran düzenek.

—Yatay eşzamanlama darbesi, satır ya da örü eşzamanlama darbesi.

—Her darbe en büyük değeri ya da genliği, süresi ve yükseliş zamanı ile tanımlanır. Dönemsel bir darbe dizisinin tanımına ise ayrıca yinelenme frekansı ya da saniyedeki darbe sayısı eklenir. Böyle bir diziyle darbelerin genliği, bunların zaman içindeki konumları ve süreleri, kipleme yoluyla değiştirilerek bilgi iletilebilir.