Arama

Ekonomi (İktisat) Nedir? - Tek Mesaj #6

Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
13 Ağustos 2017       Mesaj #6
Safi - avatarı
SMD MiSiM

iktisadi bunalım


iktisatta, iktisadi dalgalanmanın aşamalarından biri.

Sanayi üretiminde büyük düşüşler, yaygın işsizlik, inşaat etkinliklerinde duraklama ya da gerileme, nüfus ve işgücü artışında yavaşlama ve uluslararası sermaye hareketlerinde önemli düşüşlerle belirlenir. Tek tek ülkelerde başka ülkelerdeki iktisadi dalgalanmalardan bağımsız olarak görülebilen küçük çaplı daralmaların tersine, önemli bunalımlar genellikle dünya çapında etkili olur. Bunun 20. yüzyılın ilk yarısındaki en ciddi ve yaygın örneği 1929’da başlayan Büyük Bunalım’dır.

iktisadi bütünleşme


iki ya da daha çok ülkenin karşılıklı ekonomik kazanç sağlama amacıyla giriştiği işbirliği türlerine verilen ortak ad. Uluslararası iktisadi bütünleşmeden beklenen temel ekonomik kazanç, ülkelerin sahip oldukları karşılaştırmalı üstünlüklere göre uzmanlaşmaları sonucunda ortaya çıkacak üretim artışıdır. Öte yandan, iktisadi bütünleşme sonucunda üretimin daha büyük bir pazara yönelik olarak yapılması ölçek ekonomilerini ve birim maliyetlerde düşüşü de beraberinde getirecektir. Ayrıca, iktisadi bütünleşme dışında kalan ülkelerle ticarette, ticaret hadlerinin birliği oluşturan ülkeler lehine değişerek söz konusu ülkelerin dış ticaret gelirlerini artırması beklenir. Rekabetin artmasıyla ortaya çıkacak olan etkinlik artışı ile iktisadi bütünleşmenin yapısal değişikliğe neden olarak işgücü, sermaye, teknoloji gibi girdilerin niceliğini ve niteliğini yükseltmesi bütünleşmeden beklenen öteki yararlardır.

İktisadi bütünleşme tercihli ticaret, serbest ticaret birliği, gümrük birliği, ortak pazar, ekonomik birlik ve tam iktisadi bütünleşme gibi biçimler alabilir.
Bir tercihli ticaret anlaşmasına taraf olan ülkeler birbirlerine karşı uyguladıkları gümrük vergilerini karşılıklı olarak indirirler. Böylece, anlaşma dışında kalan ülkelere yüksek, birbirlerine karşı düşük oranda vergi uygularlar. Büyük Britanya ile Uluslar Topluluğu ülkelerinin 1919’da uyguladıkları karşılıklı tercihli gümrük tarifeleri bu alandaki örneklerden biridir.

Serbest ticaret birliklerinde, birliğe üye ülkeler aralarındaki ticarette uyguladıkları tüm vergi ve resimleri kaldırırlar. Ama, üçüncü ülkelere karşı uygulayacakları gümrük tarifelerini belirlemede serbesttirler. Dolayısıyla, ortak bir gümrük tarifesi uygulamaları söz konusu değildir. 1959’da Stockholm Sözleşmesi ile kurulan Avrupa Serbest Ticaret Birliği (EFTA) ve 1960’ta Montevideo Antlaşması ile kurulan Latin Amerika Serbest Ticaret Birliği (LAFTA) bu tür iktisadi bütünleşmenin örnekleridir.

Gümrük birliği iktisadi bütünleşmenin daha ileri bir aşamasını oluşturur. Gümrük birliğinde amaç malların birlik içinde serbest dolaşımının sağlanması ve birlik içi üretimin üçüncü ülkelere karşı tek bir tarife ile korunmasıdır. Dolayısıyla, üye ülkeler arasında dış ticarette var olan tüm tarife ve tarife dışı engeller kaldırılır ve birlik dışından ithalatta ortak gümrük tarifesi uygulanır. 1834’te kurulmuş olan Alman Gümrük Birliği (Zollverein) bilinen en eski örnektir. Türkiye ile Avrupa Ekonomik Topluluğu (AET) arasında ortaklık bağı kuran Ankara Anlaşması (1963) ve bu anlaşmada öngörülen geçiş döneminin süre ve koşullarını düzenleyen katma protokol (1970), taraflar arasında 1995’e değin gümrük birliği kurulmasını öngörmekteydi.

Ortak pazar, gümrük birliğine oranla daha ileri bir iktisadi bütünleşmeyi ifade eder. Ortak pazarda, üye ülkeler arasında malların serbest dolaşımı ve üçüncü ülkelere yönelik ortak gümrük tarifesi uygulanmasının yanı sıra, işçilerin ve sermayenin de serbest dolaşımı söz konusudur. 1921’de Lüksemburg ve Belçika tarafından kurulan ve Hollanda’nın da katılmasıyla 1958’de Benelüks Ekonomik Birliği’ne dönüşen örgütlenme ortak pazara örnektir.

Ekonomik birlikte ortak pazara sahip üye ülkelerin ekonomik politikaları arasında uyum sağlamaları da söz konusudur. Günümüzde en iyi örneğini Avrupa Ekonomik Topluluğu (AET) oluşturmaktadır. AET, 1951’de imzalanan Paris Antlaşması ile kurulan Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu’nun bu sektörde kazandığı başarıyı tüm ekonomiye yaymak için 1957’de Roma Antlaşması ile kuruldu. Roma Antlaşmasında üye ülkeler arasında malların, kişilerin, hizmetlerin ve sermayenin serbest dolaşımının gerçekleşmesi için gerekli düzenlemeler getirilmiş, tarım, ulaştırma, ticaret ve rekabet gibi alanlarda izlenecek politikalar arasında uyum sağlanması öngörülmüştür.

Tam iktisadi bütünleşme ise ilgili siyasi birimlerin de katılımı ile ortak ekonomik politika uygulanmasını içerir. Ortak ekonomik politika oluşturulması ve uygulanması tek bir para biriminin kabulü, ortak bir Merkez Bankası kurulması gibi kurumsal düzenlemeleri de gerektirir. Avrupa Topluluğu’nun (AT) nihai amacı tam iktisadi bütünleşmedir. Temmuz 1987’de yürürlüğe giren Avrupa Tek Senedi (SEA) 1993’te “Avrupa tek pazarı”nın oluşmasını öngörmektedir. AT üyesi ülkelerin devlet ya da hükümet başkanlarının Aralık 1991’deki Maastricht doruğunda vardığı anlaşmanın yürürlüğe girmesi durumunda 1999’a değin tek para kullanımına geçilecek ve bir Avrupa merkez bankası kurulacaktır.

kaynak: Ana Britannica
SİLENTİUM EST AURUM