Arama

Bediüzzaman Said Nursî - Tek Mesaj #11

Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
18 Eylül 2017       Mesaj #11
Avatarı yok
Yasaklı

Üstad Bediüzzaman'ın Cihad Anlayışı!


Bazı kişilerin İslam'a bağlılıklarını silaha sarılmakla gösterdikleri bir zamanda Bediüzzaman'ın fikirleriyle birlikte gelen derin insan hürmetini görmemek mümkün değildir. Ölüm korkusuna dayanarak yapılan İslâmî eylem bâtıldır. Yapanlar Allah önünde mes'uldür. Bediüzzaman ciddî konular üzerine eğilen, ciddî bir insandır. Fakat bunun yanında sosyal değişimin beraberinde getirdiği sorunları derinlemesine, "balon"ların cazibesine kapılmadan ve sorunların özüne giderek inceleyen bir Alim idi. Bu, üzerinde durduğu konuların çeşitliliğinden de görülebilir. Bediüzzaman'ın toplum yapısı açısından anlattıkları aslında iki seviye ya da eksende toplanabilir.

Said Nursî bir bakımdan toplum araştırmacılarının "mikro yapılar" başlığı altında inceledikleri hadiseler üzerinde durmuş, diğer taraftan da, daha geniş kapsamlı toplumsal süreçlerin etkilerini araştırmıştır. Özelliği, İslam'ın her iki alanda ayrı işlevlerini, fonksiyonlarını anlaması olmuştur. Bu iki katlı yaklaşımı da Osmanlı İmparatorluğu'ndan bu zamana Türkiye'nin geçirdiği değişim açısından incelemiştir.

Osmanlı kültürü, insanların ilişkilerini İslâmî bir çerçeve içine alarak, insânî değerlerin ortaya çıkarılmasına yarayacak, kendine özgü kurumları yerleştirmiştir. Bediüzzaman'ın derin kaygılarının başında, bu yapıların Osmanlı İmparatorluğu'nun Batılılaşması esnasında aldığı yaralar geliyordu. İlginç olan aile içindeki değişimin beraberinde getirdiği boşluk hissinin genellikle Türkiye'de düşünürlerce anlaşılması, fakat bunun İslâmî ögelerin zayıflamasına bağlanmamış olmasıydı.

Bediüzzaman'ın katkıları imanın niteliği ile de ilgilidir. Günümüzde yapılması gereken çalışmalardan biri, Bediüzzaman Said Nursî'ye göre, şimdiye kadar İslam'ın aslî mânâsında, "kendini teslim etme" şeklinde anlayanların, ilâveten İslam'ı "anlama"ları, zenginliklerinden istifade etmeleridir. Bunu Bediüzzaman eserlerinin bir çok yerinde ifade etmektedir. Bu görüş de zamanımız insanının dünyasını "izah"la anlamak isteyişinin bir ifadesidir.

İslam dininin özelliklerinden biri bu "izah"ın katı bir şekil almaması, her dindar insanın vereceği izahın, birçok yaklaşım arasında yaklaşımlardan biri olduğunu kabul etmesidir. Bu da müminler arasında konuşma, tartışma ve bir ortak görüşe varmak üzere "cehd" etmelerine bağlıdır. Birçok Batılının, bugünlerde "Cihad"ı silahlı bir mücadele olarak gördüğü bir ortamda, Bediüzzaman'ın "cihad" anlayışını bu şekilde aktarmak yanlış olmayacaktır.

Prof. Dr. Şerif Mardin