Arama

Elektroliz Nedir? - Tek Mesaj #5

Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
13 Şubat 2018       Mesaj #5
Safi - avatarı
SMD MiSiM
Ad:  elektroliz3.jpg
Gösterim: 3035
Boyut:  55.6 KB
Elektriği iletmesi için biraz tuz ya da asit katılmış su dolu bir kaba iki iletken tel daldırılıp, bu teller bir elektrik pilinin kutuplarına bağlandığında tellerin uç­larında gaz kabarcıkları belirmeye başlar. Sonunda su tümüyle bileşenlerine, yani hidro­jen ve oksijen gazlarına ayrıştığı için kapta hiç su kalmaz. Bu örnekte olduğu gibi, kimyasal bir bileşiğin elektrikle ayrıştırılmasına elektro­liz denir.

Aynı örneği sürdürecek olursak, elektrik akımını ileten tuzlu ya da asitli suyun adı elektrolit, birbirine değmeyecek biçimde elek­troliz kabına daldırılan iletken tellerin adi da elektrot 'tur. Pilin artı kutbuna bağlı olan elektrota anot, eksi kutbuna bağlı olana da katot denir. Suyun elektroliziyle açığa çıkan oksijen anotta, hidrojen ise katotta toplanır. Elektrik enerjisinin bol ve ucuz olduğu yerler­de oksijen ve hidrojen elde etmek için bazen bu yönteme başvurulur. Klor gazı da erimiş sofra tuzunun (sodyum klorürün) elektroliziy­le elde edilir.

Suda erimiş ya da çözünmüş bakır sülfat dolu bir kaba iki bakır levha daldırılır ve daha önceki örnekte olduğu gibi bu levhalar bir pilin kutuplarına bağlanırsa, anottaki levha yavaş yavaş incelirken katottaki levhanın giderek kalınlaştığı görülür. Çünkü bakır sülfat çözeltisinden (elektrolitten) geçen akım bu bileşiği iyon denen artı ve eksi yüklü atomlara ayrıştırır. Bakır iyonları artı yüklüdür, yani katyondur; bu yüzden pilin eksi kutbuna bağlı olan katoda doğru çekilir. Böylece katottaki bakır levhanın üze­rinde yeni bir bakır katmanı oluşur. Öte yandan, sülfat iyonları da eksi yüklü, yani anyon olduğu için, pilin artı kutbuna bağlı olan anota doğru göç eder; ama anottaki bakır levha iyonlarına ayrılarak erimiştir. Elektrikli ya da elektrolitik kaplama denen bu yöntem, sanayide çok sık uygulanan bir kap­lama tekniğidir. Örneğin, daha ucuz bir me­talden yapılmış çatal-bıçak takımlarının daldı-rıldığı bir gümüş çözeltisinden akım geçirildi­ğinde çatal-bıçakların yüzeyinde gümüş biri­kir; böylece daha değerli "gümüş sofra takım­ları" elde edilir. Çelik eşyaların paslanmasını önlemek için bakır ya da kalayla kaplanma­sında da aynı yönteme başvurulur. Örneğin konserve kutularının yapıldığı tenekeler aslın­da incecik bir kalay katmanıyla kaplanmış çelik saclardır.

Birçok elementi bileşiklerinden ayırarak katışıksız halde elde etmek için de gene elektrolizden yararlanılır. Sözgelimi, sülfürik asitte çözünmüş çinko cevheri elektrolit ola­rak kullanıldığında katotta element halinde çinko birikir. Sudkostik denen sodyum hid­roksitin elektroliziyle sodyum, potaskostik denen potasyum hidroksitin elektroliziyle de potasyum elde edilir. İngiliz kimyacı Sir Humphry Davy de bu metallerin varlığını ilk kez elektroliz yöntemiyle bulmuştu. Aynı biçimde, boksit denen cevherinden alüminyu­mun, deniz suyundaki magnezyum klorürden magnezyumun elde edilmesinde de elektroliz­den yararlanılır. Elektrik tellerinin yapımında kullanılan katışıksız bakır da gene elektrolizle elde edilir; anottaki bakır levha iyonlarına ayrılırken içindeki bütün katışkılardan arınır ve katotta saf ya da elektrolitik bakır toplanır.
Kaynak: Msxlabs & Temel Britannica
SİLENTİUM EST AURUM