Arama


Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
23 Nisan 2018       Mesaj #7
Safi - avatarı
SMD MiSiM

GRAFİK


Jacques Bertin'in 70'li yıllarda tanımladığı modern grafik, görsel algılamanın evrensel yasalarına dayanan bir kurallar dizisinden başlayarak, tek bir bütün içinde diyagramların, haritaların ve ağların çizimini bir yapıya kavuşturdu. Bu teknik, resim yöntemlerinin (basamaklı, sütunlu, vb. grafikler) ya da harita tiplerinin (seçim, mekân düzenleme, vb. haritaları) sonsuz listesinin yerine mantıksal bir düzenlemeyi koydu ve resimleme kavramının (nasıl çizmek?) yerine yarar kavramını (neden çizmek?) benimsedi. Başarılı bir grafik çizim, nesneler ve bunları betimleyen özellikler arasındaki bağıntılara ilişkin sorulara görŞel bir yanıt verir; bu sorular, nesneler ve özellikler kümesi düzeyinde, yalın veri tek başına göz önüne alındığında, ayrıntı düzeyinde ve altküme- leri göz önüne alan bütün ana düzeylerde yer alabilir.

Bir grafik çizim, bir veri tablosu'rıun görsel aktarımıdır; bu çarpaz tabloda x eksenine göre yan yana dizilmiş sütunlar, genellikle nesnelere (kişiler, coğrafi birimler...) ve y eksenine göre üst üste dizilmiş satırlar nesneleri betimleyen özelliklere karşılık gelir; z ekseninde, bir özelliğe ilişkin bir nesnenin yanıtı, denk düşen gözde bir kardinal sayı, bir sıra sayısı ya da evet/hayırla belirtilir. Veri tablosunda belirtilen, fark, sıralama ya da orantılılık bağıntılarını göstermek için sekiz görsel değişken kullanılabilir. Görüntünün değişkenleri, bütünün anlamlı biçimi olan görüntüyü yaratır; bunlar, düzlemin, satırları ve sütunları yeniden sınıflanabilen ve diyagram çiziminin temelini oluşturan iki boyutudur; x ve y; z de lekelerin boyu ve değeriyle sağlanan beyazdan siyaha değişimi gösterir. Ayırma değişkenleri, görüntüyü oluşturan öğeleri belirler; bunlarz de, haritaların çiziminde temel olarak kullanılan gren, renk, yönelim ve biçim değişkenleridir.

Veri tablosunun çözümlenmesi, gerçekleştirilebilecek yararlı grafik çizimi ya da çizimleri tanımlamaya olanak verir. Nesneler, coğrafi birimler olduğunda, bir ya da birçok harita yapma olanağı varsa, çapraz bir tablonun mantıksal aktarımı bir matris çizimidir; bu çizim, veriler kümesini düzenlemeyi ve bunu anlamlı gruplaralara indirgemeyi sağlar, iki ölçüt, bir veri tablosunun olası çizimlerini tanımlamaya olanak verir: satırları ve sütunları dizilimle yeniden sınıflama olanakları ve tablonun satır sayısı.

A. Üç dizilim durumu göz önüne alınabilir.
1. Nesnelerle özellikler sıralanabilir ve sütunlarla satırların dizilimi olanaklıdır. Normal çizim, sıralanabilir matris tipi bir matris çizimidir. Örnek: bir belediye bölgesi serisine ilişkin belli sayıda özelliğin varlığı ya da yokluğu bilinmektedir; aynı belediye bölgelerinde görülen özellikler (satırların dizilimi) ve özellikleri aynı olan belediye bölgeleri (sütunların dizilimi) yan yana getirilebilir. Bu yeniden sınıflama ayrı nitelikteki belediye bölgesi gruplarını tanımlamayı sağlar.
2. Ya nesneler ya da özellikler sıralıdır ve dizilim ancak, iki eksenden biri üzerinde işe yarar. Matris çizimleri görüntü kütüğü ve eğri yelpazesi tipindedir. Örnek: yaşa göre bir dağılımın profili ile aylık sıcaklıkların eğrisi, yaş ve ay sırasına göre hazırlanır; bu sıraların düzenini bozmanın doğrudan anlamı yoktur; ancak, bir tipleme bulmak için, benzerliklerine göre birçok profilin ya da birçok eğrinin yeniden sınıflanması ilginç olur.
3. Nesnelerle özellikler sıralıdır ve herhangi bir eksen üstündeki dizilimler gereksizdir x ve y eksenlerinin harekete geçirilmesi, bir sıralı tablo olan, değişmez bir görüntünün çizimini belirler: bir sıralı tablo grubu'nun karşılaştırılması, benzer görüntü gruplarını bulmayı sağlar. Örnek: bir bireyin, doğrusal bir yol boyunca zaman içindeki yer değiştirmeleri, değişmez bir görüntüyle aktarılır: çeşitli yer değiştirmeleri gösteren bir sıralı tablo dizisi karşılaştırılarak bir topluluğun davranışı incelenebilir. Haritacılıkta, x ve y koordinatları, bir özelliğe ilişkin verileri görüntülemek için değişmez bir karşılaştırma ortamı olan harita zeminini oluşturur; bu durumda harita grubu coğrafi türde bir veri tablosunun işlenme biçimidir.

B. Sütun sayısı (nesneler) ne olursa olsun, grafik çizimin seçiminde ikinci yönelim ölçütü veri tablosunun satır sayısı'dır (özellikler).
Üçten çok satır içeren tablolar, ya satırlarıyla sütunları (sıralanabilir matris) ya da yalnızca satırları (görüntü kütüğü, eğri yelpazesi) değiştirilebilen matris çizim- lerine ya tablo ya da harita gruplarına yol açar; bu tablo ya da haritalardaki görüntülerin yeniden sınıflanması, benzer özellik gruplarını tanımlamayı sağlar Üç ya da daha az satır içeren tablolar, x eksenindeki nesneler yeniden sınıflanabildiğinde (ve üç satır olduğunda, özellikler) matris çizimlerine, nesneler sıralı olduğunda eğrilere ya da, yeniden sınıflama sözkonusu olmadığında, nesnelerin z, özelliklerin x ve y eksenlerinde yer aldığı bağlılaşım diyagramlarına olanak verir. Bir coğrafi veri tablosunun bir, iki ya da üç satırı, bir, iki ya da üç haritayla da gösterilebilir. Bağıntılar yalnızca farklı nesneler arasında kuruluyorsa, grafik çizim bir ağ’dır.

Şeritli, çizgili, çubuklu, sütunlu, basamaklı grafikler terimleri, sayısal değerleri, orantılı uzunluk ya da yükseklikte resimlerle aktarmaya dayanan aynı bir çizime uygulanan farklı terimlerdir; bu çizimler, tek bir özellik'in, çeşitli nesnelerde değişimlerini gösteriyorsa yararlı olur; bu grafikler birden çok özelliğe ilişkin değerleri, nesnelerin her biri için salt ya da göreli nicelikler biçiminde, üst üste getirerek çizilirse yararlı olmaz; gerçekten de bu durumda, nesneler ve özellikler arasındaki bağıntıların düzenlenişini anlamak olanaksızdır; olanaklı olan, yalnızca ayrıntının görülebilmesidir.

Dikgen koordinatlarda (kartezyen, dik) yapılan çizimler düzlem üstünde bağıntıları gösterir; bunlar bir bileşenin öğelerini apsisler ekseni üstünde x değerleriyle, başka bir bileşenin öğelerini de ordinatlar eksini üstünde y değerleriyle belirtmeyi sağlar; genellikle nesneler x te bunları betimleyen özellik ya da özellikler de y debelirtilir; bitişik sütunlardan (ya da satırlardan) oluşan bir profil, bir özelliğin tüm nesnelerdeki değişimini, salt ya da göreli nicelikleri belirten orantılı yüksekliklerle görüntüler. Matris çizimleri bu temele dayanarak oluşturulur; bu çizimler, çapraz tablonun verileri arasındaki anlamlı gruplaralan bulmak için sütunları ve/ya da satırları yeniden sınıflamayı sağlar; bu yolla oluşturulan görüntü, nesneler ve özellikler arasındaki bağıntılar kümesi düzeyinde yorumlanabileceği gibi, ayrıntı düzeyinde de yorumlanabilir (bir nesne ile bir özelliğin bağıntısı).

Tartılı diyagram, aynı verileri, göreli ve salt nicelikler halinde aynı anda göstermeyi sağlayan bir çizimdir; sütunların yüksekliği göreli niceliklerle ve tabanın genişliği de yüzdeler hesabında yararlanılan toplam salt niceliklerle orantılı olarak değişir; bu durumda yüzeyler, kısmi ve kendi aralarında karşılaştırılabilen nicelikleri temsil eder.

Çemberse! çizim, istatistik bir bütünün çeşitli öğelerinin sayısal değerlerini orantılı kesmelere bölünmüş bir çemberle ya da yarıçemberle verir. Kullanımı, az sayıda nesneyi (ondan az) betimleyen tek bir özelliğin gösterimiyle sınırlıdır; grafiğin okunmasını kolaylaştırmak için kesmeler, gösterdikleri niceliklere göre sıralanmalıdır.
ister yüzdeler için eşit alanlar, isterse salt niceliklerdeki değişimler için değişik alanlar kullanılmış olsun iki çemberin karşılaştırılması zordur; birçok çemberin karşılaştırılması ayrıntının görülmesiyle sınırlıdır, çünkü kesmelerin bir çemberde sonra da bir başkasında işaretlenmesi büyük bir bellek çabasını gerektirir.

Kutupsal çizim, çembersel koordinatlardan yola çıkılarak hazırlanır; yarıçapların uzunluğu çember uzunluğu üzerine dağılmış nesneleri belirten niceliklerle orantılı olarak değişir; elde edilen görüntünün anlamlı bir biçimi olduğundan bu tip bir görüntü grubu karşılaştırılabilir ve sınıflanabilir.

Üçgen çizim, üç özellik arasında bulunan ve toplamı yüze ulaştırılabilecek bağıntıları kurar (örneğin gençler, yetişkinler ve yaşlılardan oluşan bir topluluk); eşkenar üçgenin her köşesi bir özelliğin yüzde yüzüne ve karşı tabanı da sıfıra karşılık gelir; tek üçgenle en yararlı gösterim, içinde tüm değerler belirtilerek gerçekleşir; böylece, ölçek büyütülmesiyle üçgen daha okunaklı duruma sokulur.

Birikimli dağılım, dağılım, toplanma eğrileri, nicelikler yardımıyla, bir veriler tablosunun bir satırına karşılık gelen tek bir özellikle tanımlanan nesneleri sınıflayan çizimlerdir. Birikimli dağılım'da nesneler en küçükten en büyüğe doğru x te, nicelikler de y de sınıflanan bir eğriyle görüntülenir. Dağılım, önceden belirlenmiş nicelik sınıflarıyla nesnelerin sayısını ortaya çıkarır (örneğin % 10'dan % 10'a); nesneleri birbiri ardına sıralayabilir ve böylece, yalın bir biçimde doğal gruplamaları ve anlamlı basamakları belirleme sorununu çözebilir. Toplanma eğrisi, birikimli niceliklerin art arda gelişiyle belirlenen eğridir.

Eğriler'in çizimi kullanılacak ölçeğin seçimi sorununu yaratır: sonlu aritmetik dizi ölçeği ya da sonlu logaritmik (geometrik) dizi ölçeği.
Aritmetik ölçek, sayıları görüntüler ve aralarındaki bağıntıları toplama ya da çıkarma terimleriyle gösterir (eşit uzunluklar eşit farkları belirtir: 1 ile 2 arasındaki uzaklık, 7 ile 8 arasındaki uzaklığa eşittir); aynı birimlerle belirtilen nicelikleri göstermeyi sağlar; herhangi bir niceliğin bir diğerinden büyük olduğunu söylemeyi sağlar. Logaritmik ölçek sayılar arasındaki oranları ve bunların çarpma ve bölme terimleri biçimindeki bağıntılarını aktarır (eşit uzunluklar değişmez bir oranı belirtir: 1 ile 2 arasındaki uzaklık, 4 ile 8 arasındaki uzaklığa eşittir); farklı birimlerle belirtilen nicelikleri göstermeyi ve bir özelliğin bir diğerinden daha hızlı geliştiğini söylemeyi sağlar. Eğriler üzerinde, benzer oranlar aynı eğimle, değişmez bir açıyla belirtilir.

Sonlu logaritmik dizi eğrileri, sayılar arasındaki oranı değiştirmeden kendilerine koşut olarak kaydırılabilir; dolayısıyla bu eğriler karşılaştırılabilir, yeniden sınıflanabilir ve verilerin işlenmesine olanak verebilir (eğriler yelpazesi), Şekilsel ya da simgesel grafikler'de nesneler (kişiler, hayvanlar, taşıtlar .) karakteristiklerine göre az ya da çok büyük çizilmiş resimlerle belirtilir. Eğriler, perspektif ya da kabartma biçiminde, nicelikler de hacimler"le gösterilebilir. Bütün bu durumlarda, resimlendirme etkisi, gösterilecek bağıntıların kesin görüntülenmesinden önce gelir; özellikle kâğıt üstünde . bir yüzeyle aktarılan hacım etkisi niceliklerin orantılılığına uymaz.
Kaynak: Büyük Larousse
SİLENTİUM EST AURUM