Arama

Hulusi Behçet - Tek Mesaj #6

Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
3 Mayıs 2018       Mesaj #6
Safi - avatarı
SMD MiSiM

BEHÇET (Hulusi)


türk hekim
(İstanbul 1889 - ay. y. 1949).

Askeri tıbbiye'yi tabip yüzbaşı rütbesiyle bitirdi (1910). Gülhane tatbikat mektebi ve şeririyatı (Gülhane askeri hastanesi) deri ve frengi kliniği'ne asistan oldu. Burada frengi üzerine araştırmalarıyla tanınmış hekimlerle ve konunun öncülerinden olan Eşref Ruşen’in yanında çalıştı. Savaş yıllarında (1914-1918) çeşitli askeri hastanelerde (Eskişehir, KIrklareli, Edirne) görev aldı. Budapeşte'de ve Berlin'de, çeşitli hastanelerin deri ve frengi kliniklerinde çalıştı (1918-1921). Yurda döndükten sonra İstanbul Zührevi hastalıklar hastanesi (1923), Guraba hastanesi başhekimliği ye dermatoloji şefliğine getirildi (1924). Üniversite reformunda İstanbul Üniversitesi tıp fakültesi deri hastalıkları ve frengi kliniği profesörü oldu (1933). Ordinaryüs profesörlüğe yükseldi (1939). "Behçet" soyadı, kendisine Atatürk tarafından verildi.

Hulusi Behçet, deri hastalıklarından bazılarıyla ilgili olarak tüm dünyada kabul edilen ve tıp literatürüne giren buluşlar yaptı. Şark çıbanında çivi arazı'nı saptadı ve buna Behçet semptomu adı verildi. Aynı tür çıbanlara, diyatermi ile tedavi yöntemini getirdi. Türkiye’de sıkça görülen arpa uyuzu hastalığına, Pediculoide ventricosus'un neden olduğunu kanıtladı. Deri iltihaplarından ham incir dermatiti üzerindeki araştırmalarıyla bu hastalığı dünyaya tanıttı. Avuç içlerinde Dysidrosisi andıran ve egzamaya benzeyen değişiklikler yapan actinomyces'in yüzeysel olarak da patolojik huylar gösterebileceğini kültürlerle kanıtlaması Peşte'de toplanan Uluslararası dermatoloji kongresi komitesi'nce diploma ile onurlandırıldı (1935). Göz, ağız ve üreme organlarında belirtiler gösteren bir hastalığın öteki benzer hastalıklardan klinik, histolojik ve mikrobiyolojik ayırımlarını yapıp bünye ile ilişkisini ortaya koydu. Cenevre'de yapılan Uluslararası deri hastalıkları kongresi’nde bu hastalığa Morbus Behçet (Behçet hastalığı) adı verildi (1947).

Frengi mücadelesinde ve Behçet hastalığının tanımlanmasında yaptığı çalışmalar nedeniyle, ölümünden sonra TÜBİTAK hizmet ödülü’ne layık görüldü. Başlıca yapıtları: Emraz-ı cildiyede laboratuvarın kıymet ve ehemmiyeti (1922), Frengi tedavisi hakkında beynelmilel anketlerim (1922), Wassermann hakkında noktai nazar ve frengi tedavisinde düşünceler (N. Ramih ile, 1924), Frengi iptidai karhası ve hurdebini teşhisi (1926), Halep çıbanlarının diyatermi ile tedavisi (1926), Memleketimizde arpa uyuzlarının menşei hakkında etüdler (M. Hodara ve Süreyya ile, 1927), irsi frengi kliniği (1929), Frengi dersleri (1936), Klinikte ve pratikte frengi teşhisi ve benzeri deri hastalıkları (1940).

Behçet hastalığı

Ad:  behçet-hastalığı.jpg
Gösterim: 490
Boyut:  6.8 KB

1937'de Hulusi Behçet tarafından tanımlanan süreğen ve depreşici hastalık. Kökeni tartışmalıysa da, varlığı kuşkusuzdur. Ağızda ve cinsel organlarda aftlar (iki kutuplu aftoz), göz lezyonları (camsı cismin saydamlığının kaybolmasıyla birlikte üveit, bazen hipopyon, korioretinit) ile belirgindir. Bu üçlü belirtiye derideki görüntüler (follikülitler, düğümlü eritem), eklemlerdeki rahatsızlıklar (hidrartrozlu morfoartritler), damar bozuklukları (depreşmek trombofilebitler), sinir bozuklukları (menengoansefalitler) eklenir. Hastalık zaman zaman azarak gelişir ve her azışta gammaglobülinlerin miktarı yükselir. Behçet hastalığına özellikle Akdeniz çevresinde görülen ağır bir aftoz şeklidir denebilir; gözdeki lezyonları körlük, sinirlerdeki belirtileri yaşamsal tehlike yaratır.

Kaynak: Büyük Larousse
SİLENTİUM EST AURUM