DAVACI
1. Mahkemede dava açan taraf.
2. Bir kimseden davacı olmak, ondan bir şikâyeti bulunmak: Bu yaptığın haksızlık için senden davacıyım.
DAVALI
sıf. ve a. Kendisine karşı mahkemede dava açılan kimse: Davacı ve davalı duruşmada hazır bulunmadığı için mahkeme ertelendi.
sıf.
1. Dava edilen, dava konusu olan şey için kullanılır: Davalı bir ev
2. Bir görüş, bir düşünceyi savunan yapıt için söylenir; savlı, iddialı: Davalı bir roman.
3. (Bir kimseyle) davalı olmak, onunla bir davası, uzlaşmazlığı bulunmak: Tarla yüzünden davalı oldular.
DAVALIK
sıf. Dava açmayı gerektiren.
Kaynak: Büyük Larousse