Arama

Sizin Yazılarınız - Tek Mesaj #7

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
12 Aralık 2006       Mesaj #7
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
TEMİZLENİRKEN KİRLENMEK


Hiç acaba temizliğin kirlilik yarattığını düşünen oldumu .
Çocukluğumda temizlik malzemeleri için iki kelime kullanılırdı. Su ve sabun .
Bunların yanında soda, tuzruhu, gibi maddelerde vardı.
Sabun beyaz ve yeşil sabun olarak iki şekilde satılırdı. Mutlaka yörelere göre
değişik şekillerde de sabunları vardı. Bunlara ilave olarak arap sabunu da
mai sabun adıyla satılıp-alınır kullanılırdı. Tuvalet sabunu adı altında Lux ve Puro
markasıyla banyo sabunları satılırdı. Temizlik tozları adı altında Vim ve Fay
kendi aralarındaki pazar yarışını sürdürürdü. Ve dilimize deterjan kelimesini
yerleştirerek ilk temizlik kirliliğini yaratmanın adımlarını atmışlardı.
Toz sabunun tek temsilcisi Tursil idi. Hakiki sabun tozu idiası altında hanımların
çamaşır temizliğindeki en büyük yardımcılarındandı.
Omo Türkiye'ye gelince evlerimize küçük karton kutularda hediyelik olarak
tanıtım maksatlı dağıtıldığını hatırlıyorum. Raflarda yerini alıp yeni bir alan
yaratınca peşinden Pop ve Set deterjanları geldi.
Sabun tozu gündemine deterjanlar oturmuştu ve bu arada Güneş ismi ile
ilk krem deterjanda piyasada boy göstermişti. Bunu diğerleri takip etti ve
bugünlere gelindi.

Bugün Şampuan-Toz deterjan -Krem Deterjan -Likit deterjan - Sıvı sabun-
Kireç çözücüler -Makine ve Çamaşır koruyucular adı altında bir çok asit ve baz
kökenli temizlik malzemeleri kirli isimleri ile Türkçe'ye yerleştiler.
Üşenmeyen kalksın baksın evinizde isminin bir anlamı olan kaç tane temizlik
malzemesi bulacaksınız.Hepsi bir reklam ile isimlendirilmiş.Belki bir kaçınızın
evinde beyaz sabun bulunacaktır.Geleneksel saf beyaz sabunu kullanmayı
medeniyet dışı saymaya başladık çünkü.

İstanbul talihsiz şehir :
Rakamların değişikliğine rağmen ben seni 20.000.000 kişiyi barındıran bir şehir
olarak görmeye devam ediyorum.Bu nüfusunla hergün tabiatın sana hediyesi
olan , ve seni İstanbul yapan Boğaziçine ve çevrendeki denize hergün ortalama
500 ton ağır deterjan artığı dökülmesine sebeb oluyorsun.
Bu arada bu konuda halkını bilinçlendirmesi gereken bilimsel kuruluşların
deterjan reklamlarının onay mercii gibi kullanıldığını gördük.Oysa bu
kuruluşların deterjanların ( BOD 5 ) ve ( COD 5 ) istemlerini ve bunların
anlamlarını açıklayıp,vatandaşlarının deterjanları minimum seviyede
kullanmaları yönünde uyarmaları gerekirken,yaptıkları çevre adına en kötü
davranıştı.
Bunların özellikle sudaki hayata verdikleri zararı ve besin zinciri ile dönüşümünü
çok iyi anlatmaları gerekirdi.
Temizlik yaparken kirlendiğimizi bilmek hakkımızdı.

Bilemediğimizden ;
- Birçok yabancı isimli temizlik malzememiz oldu.
- Deterjanın dilimize yerleştiği bir gerçek olduğu kadar vazgeçilmez olarak
görülüp her ay yiyecekten fazla harçlık istediği de bir gerçek oldu.
- Kullanma tarifleri kişilerin bilincine bırakıldığından, gerekenin bir kaç misli
kullanılan deterjanların artıklarının her gün tenimize en yakın zehir olduğunu
bilemedik.
Bu yüzden ;
Temizlenirken kirlendik ve kirlenmeye devam ediyoruz edeceğiz.
Deterjanların temizliğin artık vazgeçilmez ana madddesi olduğunu kabul
ederek.
Günümüzde kendi temizliğimiz kadar geleceğin çevre temizliğini de kontrollu
temizlikle daha iyi yapabileceğimize inanmaktayım.
Temizlikten minimum kirleneceğimiz günlerin gelmesi dileğiyle.
Saygılar , sevgiler
.....
Not : Bu düşünce ve ifade İstanbul'da yaşamın verdiği birikimlerdir. Yurdumuzun
değişik bölgelerinde az çok değişikliklerle aynı gelişimlerin olduğunu düşünmekteyim.
( BOD 5 ) Bir maddenin biyolojik olarak çözünebilme için gerek duyduğu oksijen
miktarını ifade eder.
( COD 5 ) Bir maddenin kimyasal olarak çözünebilme için gerek duyduğu oksijen
miktarını ifade eder.
.....
Olması muhtemel düşünme yanlışlarımın düzeltilmesini arz ederim.
_________________

Esin Çınar