Bazen insanlar inanmak istedikleri şeylere hiç araştırma yapmadan işin kaynağına inmeden inanmak gibi bir yanılgıya varmaktadır...
Birincisi size kim türkiyede petrol oldugunu söyledi ?... Petrol çıkartamayacağımıza dair imzaladığımız sözleşmenin ismi nedir ve ne zaman imzalandı ?... Madem böyle bir sözleşme var peki Batmanda neden petrol cıkarabiliyoruz bu, sözleşmeye aykırı bir davranış değil midir?...
Ülkemizde elbetde petrol var ancak bu petrol yani Batmanda cıkardıgımız petrol dahi kalın, yani kalitesiz bir petroldür. Kalın petrolün işlenmesi maliyeti arttırıcı bir etkidir ve astarı yüzünü gecmese bile gereksiz maliyet artışına neden olmaktadır.
Gelelim sondaj konusuna işin dramatik yanıda zaten burada ortaya çıkıyor. Ülkemizin şansa harcayacak ne parası nede teknik bilsisi vardır kaldı ki ülkemizde petrolun cıktıgı en yakın derinlik 1300Mt dir... Bunun ne kadar bir masrafa yol açtıgını tahmin edin üstelik bu vurulan sondaların boş cıkma olasılıgıda oldukça fazladır... Şansa harcayacak parası yoktur dememin nedeni budur.
İkinci konuda bor ve diğer elementler konusu o konuda sadece şunu söyleyeyim biz ülkemizde daha nükleer enerji kurulmuş değil kaldı ki kurulmasına da karşıyız alın size bir paradox şayet nükleer enerjinin kullanılması gibi bir şeyden söz etmek gerekirse öncelikle onu kullanabilecek alt yapıya sahip olunmalı yada bu alt yapıyı kabullenmemiz gerekmektedir.
Burada yapmamız gereken en önemli şey bakış acımızı biraz değiştirmek baştada söylediğim gibi inanmak istediğimiz şeylere inanmak bizleri boş hayallere dalmaya itmektedir.