Arama


kambis - avatarı
kambis
Ziyaretçi
13 Aralık 2006       Mesaj #359
kambis - avatarı
Ziyaretçi

yalnızlığın acıttığı saatler...




*aksam yemeğini yalnız başına yerken birden anlatmak, paylaşmak istediğin binlerce cümle olduğunu ve bu cümlelerin boğazına dizildiğini anladığın an...

*hastalandığınızda bir tas çorba pişireniniz yoksa, ameliyata girerken cüzdanınızı hastabakıcıya bırakıp hakkini helal et diyorsanız yalnızlığı iliklerinize kadar hissedebilirsiniz.

*arkadaşlarla içmek varken, yanliz başına bilgisayarın başında içtiğin an

*içeriden nefis yemek kokularının gelmediği, hosgeldin oğlum/kızım/ sevgilim/ arkadaşım seklinde karşılanmadığın, bir eve adim attığında.

*the doorsdan people are strange şarkısı dinlerken şarkının sözlerinin kendinize ne kadar uyduğunu anladığınız anlar.

*yolda hic biryere yetişme gereği olmadan yürürken, birden yavaş yavaş yağmur baslar. kişi alışkanlık olarak adımlarını hızlandırır. sonra hatırlar ki nasılsa görecek, seni umursayan, sırılsıklam olmuş olmana üzülecek, seni seven biri yok. adımları tekrar yavaşlatır, evine yalnız başına aksam yemeğini yemek üzere en uzun yoldan döner.

*gözlerinizden yas düşerken kendi mendilinizi kendiniz aldığınız an.

*etrafınızı deli gibi dağıtmanıza rağmen kimselerin size laf söylemediği, kimselerin o dağınıklarınızı toplamadığı anlar.dağınık olmak hoş ama, bu noktada anla$ilan yalnızlık en az o e$yalar kadar dağıtır, toparlanamaz hale getirir insani.

*sevdiğin şarkiyi senin kadar sevebilecek hiç kimsenin yanında olmadığı an.

*diğerlerinden olmadığın, biraz daha farklı olduğun için arkadaşlarının seni terk ettigini anladığın anlar...

*evde şaşkın bi vaziyette salya sümük ağlarken uzun uzun kimi arasam diye düşündüğünüz ve isteğiniz gibi bi isim bulamadığınız zamanlar

*istiklalde yalnız başınıza yürüdüğünüz zaman

*is dönüşü kapıyı anahtarla açıp karanlık eve girdiğinizde "ben geldim" diyecek kimse olmadığında.
hatta daha beteri, kimse olmadığını bile bile "ben geldim ulan evim, nasıl geçti günün beyav" dediğinizde.
evle, bilgisayarla, televizyonla, puzzle'la, müzikle, mutfak penceresiyle, otla, ..okla yüksek sesle konuştuğunuzda.

*gece çok geç olmuş sanıp yatarken saatin daha 12 bile olmadığı anlaşılan ve kendi kendine gülerek "tavuk gibi erken mi yatacaksın" denilen an.

*elektriklerin kesildiği gecelerde daha net hissedilir. ne tv ne de bilgisayar olduğundan minderle ya da kolonya şişesi ile konuşulan anlardır.

*bir bayram sabahı, ailece yasayan karsı komsunuzun sizin yalnızlığınıza çare olsun diye 'istersen gel beraber kahvaltı yapalım' çağrısını duyduğunuz an

*hastayken, nane-limon yapacak, ateşinize bakacak, üzerinizi örtecek ve şefkat gösterecek kimsenin olmadığı anlar.

*heves edip aldığınız tüm yiyeceklerin en küçük boy olmalarına rağmen bitmeden bayatlayıp atıldığı anlardır.
yiyeceği çöpe dökerken başınızı kaldırıp gözlerinizi kısıp, dersiniz: iste bu an o an, anladım..

*bir elinde sigara diğerinde bira, kucağındaki hemstira bakıp gülümsediğin anlardır. hatta "hemstirda birazdan sigara dumanından rahatsız olup kaçacak" diye düşündüğün anlardır.

*evde yaptığınız yemeği tek başına yerken, masaya oturduğunda bir kaç saniyelik sessizliğin olduğu an. sonradan televizyonu açmak zorunda kalabilir insan, sırf yalnızlık hissi veren bu sessizliği bozmak için..

*pink floyd - wish you were here i uzaklara dalıp dinlerkenki zaman dilimi

*evinizde müzik dinlerken sevdiğiniz bir şarkinin çıktığı bir anda, gaza gelip bağıra bağıra şarkiyi söylediğiniz ve iğrenç sesiniz yüzünden kimseden fırça yemeyeceğinizi anlayıp kedere boğulduğunuz andır.

*güzel bir yemek yaparsın tek başına yerken halıya bir parça dökülür eğilip sorarsın "nasıl güzel olmuş mu?" iste yalnızlığını anladığın an o andır.

*televizyondaki spiker sunumunu bitirip iyi aksamlar dediğinde "senada" diye karşılık verme ihtiyacı duyduğun an.

*yılbaşı aksamı eve gelirken sokaklardaki neşeli kalabalığı izlemek sonrasında bos evde yapacak birşey bulamamak . ..

*aziz nesin sesler adli şiirinde bu anları çok güzel anlatmıştır. şiiri okuduğunuzda yalnız olduğunuz kafanıza çok güzel dank eder.

gecenin bir zamanı evine gelince
kilitte duyuyorsan anahtarın sesini
anla ki yalnızsın

elektrik düğmesini çevirince
çıt diye bir ses duyuyorsan
anla ki yalnızsın ......

yazan bilinmiyor

Alıntı