Oğlum ! Bunu demek şansını Allah bana verdiği için hamdolsun. Onun bende ve eşimde yarattığı olumlu enerjiyi tarif etmek çok zor. Oğlum sayesinde karı – koca olmaktan aile olmaya terfi ettik. Ortak amaçlar uğruna savaşmaya başladık. Bir çocuğumuzun olmasına karar vermemiz 7 senemizi aldı. Bazen eşim istedi, ben istemedim; bazen ben istedim, o istemedi. Arkadaşların ve komşuların çocuklarına sulanmaya başlayınca anladık ki bunun zamanı geldi. Doğduğunda, ilk iki yıl çok bir şey anlamadık. Bol bol uykusuz geçen geceler, dönülmez yol olduğunu fark ettiğimizanlar, kabullenme ve yeni hayata adaptasyon.
O şimdi 9 yaşında bir delikanlı. Annesine uzun uzun bakıp “niye baktın” diye sorunca, “senin güzelliğini seyrediyorum” diyerek eşimi kendine aşık eden, beni her sabah yolcu edip ‘kendine iyi bak’ diyen bir velet. Önce Power Rangers, sonra Actionman, şimdilerde Pokemon hastası, Matrix filmini beraberce 12 kere seyrettiğim, beraber müzik dinlediğim bir arkadaş. Annesi hastalandığında “
babacığım merak etme ben evdeyim, sen gelene kadar annem bana emanet” diyerek güven veren bir büyük..
O, işin doğrusu, küçük vücudunun içinde bize emanet edilmiş bir büyük. Sevgiyi çok iyi bilen, büyüyen bir Cumhuriyet çocuğu. Bazen odasına gidip O’nu seyrediyorum, uyuyuşunu, ağzının hafif açık halini, hafif sararmış saçlarını, dokunmadan, okşamadan sadece hissederek sabırla…
Yakışıklı. 9 yılda 14 tane abla eskiten bir Kazanova. İnatçı kişiliğinin altında yatan öğrenme isteğini hep öne çıkaran biri. Bana bir şey soruyorsa, bilirim ki altında yatan başka nedenler vardır. Allah’ı seven bir insan. Duyguyla bağlanan ve kopamayan. O kadar duygusal ki, mutlu olması son derece zor.
Benim saçımı okşarsa muhakkak annesinin de saçını okşayan, yanlışlıkla bir yerinize vurunca hemen özür dileyen, biraz çekingen ama bir alıştımı susmak bilmeyen, bir fıkrayı 30 kere anlattığında ilk defa dinliyormuş gibi dinlemenizi isteyen akıl dolu bir sarışın.
O’nunla beraber olmak bana inanılmaz keyif veriyor. Hafta sonları beraberce gittiğimiz sinemalar, parklar, sabah kahvaltıları, anlamlı soruları, içten davranışı beni O’na bağlayan başlıca özellikler. O’nu çok ama çok seviyorum. O’nun yanında olmak, O’nun için yaşamak, O’na öğretmek bana mutluluk veriyor.
Oğlumu çok seviyorum, umarım ben O’nun en büyük hasreti olmam. Seksen yaşımdayken ellerimi okşayarak, bana “seni seviyorum” demesini hak ederim. Bende , benim babam kadar sevilirimve oğlumu bana aşık ederim. O’nu seksen yaşındaki babamın ilk torunu olarak kucağına koyduğum anda yaşadığımı, O da yaşar.
Size bir şey diyeyim mi ? Sevginin kuşaktan kuşağa geçmesi için fedakarlık gerekiyor, bundan kaçınmayın; sevginiz bol, evladınız sevgiliniz, sevginiz evladınız olsun !