dipsedâ
üç kişiydik
sen.. ben..o
senin kanaviçe bohçan vardı
içinde ahenkli bozgunlar
ağularla aşkı oyaladığın
ben de
en galiz yakarışlar
yalvarışlar
sevdalıydım
beton bir ağrıydı ayrılık
çamaşır ipine mandal gibi
ne zaman aramız açılsa
küslük yapıştırırdı yakamıza
çavlan sanırdın kendini
bazen öyleydin aslında
asi yaban
huysuz biraz da
tarih dışı dramaydım karşında
kaderini dere yatağına bırakmış
tomurcuğa ebe kalem
bir tas suda kıyamet koparan
o fırtınaya dedin ki
hadi es!
en miniğinden
esti..
ne aşk bıraktı ne heves
şimdi katresin toprağa
kendi gözlerinden dökülen
acıyla akran şiirler benim
uyağı sonuna denk düşen
ses...
Sinem Sevinç YILDIZ