Arama

Anlayana - Tek Mesaj #577

eLmA_$eKeR! - avatarı
eLmA_$eKeR!
Ziyaretçi
22 Aralık 2006       Mesaj #577
eLmA_$eKeR! - avatarı
Ziyaretçi
Asla sonuncusu değildir. İlk öpücüğü ikincisi izler, üçüncüsü, dördüncüsü...
Dokuz kere öptü beni. Birincisi karaca kadar çekingen bir öpücüktü. Usulca, sonuçlarını bilmeden öpüştük. Gözlerimizin buluştuğu ilk an bir ormandı, dudaklarımız çağlayan.

Dokuz kere öptü beni. İkincisi ağaçtan düşmek gibiydi. Bir an boşlukta hissettik kendimizi. Uçarken bir öpüşün en tatlı dokunuşuyla, dudaklarımız ayrıldığında yere çarptık sanki. Dalgalı yeşilden sert kahverengiye düştük.

Dokuz kere öptü beni. Üçüncüsü çölde kalmış adama verilen su gibiydi. Hayat veren, sabırsızca beklenen, ama usul, usul yaşanan bir öpüştü. Dans eder gibi yavaşça kenetlendi dudaklarımız; ne kısa ne uzun; yeteri kadar birbirine değdi. Gözlerimiz diğerinin gözündeydi
dokuz kere öptü beni, dördüncüsü tanıdık bir fotoğraftı. Gülümseyen, ışıldayan, hafifçe havalanan, yine ustaca konan bir öpüştü. Önce ellerimiz buluştu, kalplerimiz sevişti.

Dokuz kere öptü beni. Beşincisi bir battaniyeydi. Sıcacık sokuldu, ısıtmak için sardı. O an soğuktan gelmiş bir yolcuydum ben, dışarısı rüzgârdı, kardı. Bir öpücükle sığındım ona, sinemde büyük bir aşk vardı.

Dokuz kere öptü beni. Altıncısı ağaç kadar sağlamdı. Gözlerinde portakal ağaçları gördüm, ellerinde vişne bahçeleri. “en sevdiğim sendin” dedim. Güldü, “senin olsun,” dedi bana “kestanelerin açan ilk çiçekleri.”

Dokuz kere öptü beni. Yedincisi süt gibi beyazdı. En arı biçimde buluştu dudaklarımız, yalansız, hilesiz. Gökyüzüydüm ben, öpüşü bulut beyazıydı; denizdim, o beyaz köpüktü; en derin geceydim, parlayan yıldız oldu.

Dokuz kere öptü beni, sekizincisi eski bir şarap kadar tatlıydı. Sersemletici, sarhoş edici bir dünyanın öyküsünü anlattı. Sisler indi yeryüzüne bir öpücükle, melekler kanat taktı. Bir öpücükle dünya yeni bir ad kazandı.

Dokuz kere öptü beni. Dokuzuncu bu dünyanın dışındandı. Koyu gece göğünün ötesinden, gülmeyi bilen yıldızlardan geldi. İlk kez öpermiş gibi saf, coşkuluydu. İlk öpüştü bu, dokuz öpüşün ilkiydi; bir karaca kadar çekingendi. . .