"Puan farkını kapatırız"

Türk futbolunun yükselen değeri Arda Turan, Antalya kampında Milliyet'ten Erhan Telli'nin sorularını yanıtladı. Fırtına gibi estiği, müthiş bir ilk yarıyı geride bırakan Galatasaray'ın yıldızı, birçok konuda samimi açıklamalar yaptı. İşte Arda'nın ses getirecek mesajları...
"Antalya kampı bizim için çok yararlı geçiyor. Gerçekten çok iyi çalışıyoruz. Maçların skorları o kadar önemli değil. Önemli olan, bizim kendi taktiğimizi sahada ne kadar uygulayabildiğimiz. Adı üstünde bunlar birer hazırlık maçı. Bu karşılaşmalarda eksiklerimizi görerek, daha fazla çalışıp, açıklarımızı kapatarak lige gireceğiz. Arkadaşlarımın antrenmanlardaki çalışmalarını gördükçe, başarılı olacağımıza olan inancım daha da artıyor. Çünkü burada sizin de gördüğünüz gibi herkes müthiş çalışıp, tekmeye kafasını sokarak oynuyor."
'Çalım atmayı seviyorum'
"Saha içinde çok tekme yediğim doğru. Maç sonlarında ayaklarımda buz torbalarıyla dolaşıyorum. Evet, hücum oyuncusu olduğum için çalım atmayı çok seviyorum. Bu yüzden de çok tekme yiyorum, ama hakemlerin de bu konuda bana biraz yardımcı olmasını bekliyorum. Aslında rakip futbolculara da hak veriyorum. Onların yerinde olsam ve çalım yesem, herhalde ben de onlar gibi tekme atardım."
'Formamı kolay vermem'
"Benim öyle şurada oynarım, burada oynamam gibi bir bölge saplantım yok. Hocamın bana görev verdiği her yerde oynarım, elimden geleni yaparım. Benim için bölge farketmez. Önemli olan takıma nasıl katkı verebildiğimdir. Takım içinde çok büyük bir rekabet var ve bu rekabet mutlaka bizi başarıya götürecektir. Ben bu formayı kolay almadım, öyle kolay da vermem. Ama, gerekirse kulübede de oturmasını bilirim."
Farkı kapatabiliriz
Fenerbahçe ile aramızdaki puan farkı daha önce de söylediğim gibi hiç önemli değil. O fark kapanacak göreceksiniz. İkinci yarıda oynayacağımız ilk beş maç, bizim için çok önemli.
Gerets iyi insan
Hocamız Gerets bence iyi bir insan. Onunla diyaloğumuz gerçekten güzel. Öyle bizden özel şeyler istemez. Her hocanın yaptığı konuşmaları yapar. Önemli olan burada Galatasaray'ın başarısı için hep birlikte uyum içinde çalışmamız.
Oğuz çok yetenekli
Genç arkadaşım Oğuz'un, Vestel Manisapor'a gitmesine hem sevindim hem de üzüldüm. Gerçekten çok yetenekli bir arkadaşım. Hem Oğuz hem de Özgürcan için Vestel'in bu aşamada çok daha iyi olacağına inanıyorum. Ersun Yanal gerçekten iyi bir teknik direktör. İnşallah onlar için en hayırlısı olur.
Lobiye inmiyorum
Kamp yaptığımız otel çok güzel, ama ben lobiye bile inmiyorum. Menajerler sürekli bana ulaşmaya çalışıyor, fakat telefonlarımı açmıyorum. Önce Galatasaray'da nasıl başarılı olacağımı düşünüyorum, sonrasını zaten biliyorsunuz. Benim rotam belli. Daha önce de söylediğim gibi İngiltere...






Carrusca ayrılmak istemiyor

Transfer çalışmalarını tüm hızıyla sürdüren Galatasaray’da, Carrusca’nın durumu belirsizliğini koruyor. 12 Ocak 2007 tarihli Fanatik Gazetesi'nin haberine göre sarı-Kırmızılı kulübün Başkanı Özhan Canaydın ile Kayserispor Başkanı Recep Mamur, Arjantinli futbolcunun kiralanması için el sıkıştı. Ancak Tangocu’nun Cim Bom’dan ayrılmaya sıcak bakmadığı ve düşünmek istediği öğrenildi. Öte yandan Oğuz Sabankay’ın ardından Özgürcan Özcan da, Vestel Manisaspor ile 1.5 yıllığına kiralık olarak anlaştı, kampa katıldı.
‘Sezon sonu gelin’
Ege temsilcisi, Galatasaray’dan Ferhat Öztorun’u da isterken, Sarı-Kırmızılı yönetim bu girişime, ‘ret’ cevabı verdi. Bunun üzerine Vestel’den Hakan Balta ile Selçuk İnan’ı transfer etmeyi hedefleyen Cim Bom’un hamlesine, Siyah-Beyazlılar, “Caner’den sonra şimdilik kimseyi satmayı düşünmüyoruz, sezon sonu gelin, görüşelim” dedi.




Schalke yan çizdi
Başkan Canaydın'la buluşan Schalke Başkanı Rehberg, devre arasında Hamit'i G.Saray'a vermelerinin imkansız olduğunu söyledi

Galatasaray Başkanı Özhan Canaydın, Schalke Kulübü Başkanı Gerhard Rehberg ve Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün, Florya'daki Beyti lokantısında dün gece bir araya geldiler. İki kulüp başkanının aynı masada yer alması üzerine, son günlerde adı Galatasaray ile anılan Hamit Altıntop'un transferinin görüşüleceği tahmin edildi. Ancak Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün'ün daveti üzerine İstanbul'e gelen Schalke 04 Başkanı Gerhard Rehberg ile Özhan Canaydın'ın asıl gündem maddesi, Galatasaray'ın yeni yapacağı stat oldu. Canaydın Schalke üyesi

Yemekten sonra açıklama yapan Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün, Gerhard Rehberg ile çok yakın dost olduklarını ve Gelsenkirchen şehrinin kardeş şehir olduğunu söyledi. Akgün, Rehberg'in ilerleyen yıllarda İstanbul'dan ev de alacağını ve Türkiye'ye olan yakınlığını dile getirdi. Galatasaray Başkan Özhan Canaydın da Schalke 04 Başkanı Gerhard Rehberg ile çok iyi dost olduklarını belirterek, "Schalke 04 102. yılını yaşıyor. Kulübün bu 102 yıllık tarihinde bir tek onur üyesi var, o da benim. Ben de kendisini Galatasaray'ın onur üyesi yaptım. Öte yandan Schalke 04'ün stadı da bizim için çok önemli. Yeni yapacağımız statta bütün konseptimiz Arena Aufschalke gibi olacak. Gerhard Rehberg, aynı zamanda Gelsenkirchen'in Belediye Başkanı. Bize çok büyük yardımları oluyor. Sportif olarak da ağabey kardeş gibiyiz. Kendisi benim büyüğüm" diye konuştu.

"Mukavelesi bitince gelebilir"
Rehberg ile Hamit'in transferi için de konuştuklarını açıklayan Canaydın, "Hamit halen Schalke 04'ün mukaveleleli futbolcusu. Sezon sonu anlaşması sona eriyor. Mukavelesi bittiği zaman Galatasaray'ı tercih edeceğini kendisi her zaman söyler. Biz senede iki veya üç kez beraber oluruz. Hamit'in devre arası bize transfer olması söz konusu değil. Sezon sonu anlaşması sona erdiğinde bize yardımcı olacak. Gerhard Rehberg'in Hamit konusunda ilk tercihi, Galatasaray'a gelmesi yönünde. Çünkü kendisi de Galatasaray üyesi" ifadelerini kullandı. Halil Altıntop'un sözleşmesinin 2010 yılında sona ereceğini vurgulayan Özhan Canaydın, "Allah bize o günleri gösterirse yine başkanımız bize yardımcı olacak" dedi.

Stada Schalke katkısı
Başkan Canaydın, stat projesiyle ilgili olarak da şunları söyledi: "Stadın işletmesi konusunda birbirimize yardımcı olacağız. Kardeş kulübüz. Önümüzdeki 10 gün içinde ben Schalke'ye gideceğim. Arena Aufschalke'nin bütün kayıtlarını, gelir gider defterlerini bana açacak. İşletmenin bütün anlaşmalarını bana gösterecek. Sonuçta mükemmel bir stat yaratacağız. Bizim yeni yapacağımız stat için genel projeler bitti. Detaylarda da Rehberg'in çok büyük katkısı olacak. Projemezi çizen bir Alman firması olduğu için ortaklaşa güzel şeyler yapacağımıza inanıyorum.
"Hamit'in kalmasını istiyoruz"

Özhan Canaydın'ın açıklamalarının ardından Schalke 04 Başkanı Gerhard Rehberg, kendisine yöneltilen soruları yanıtladı. Canaydın'a 'dostum' diye hitap eden Rehberg, Galatasaray başkanının doğruları söylediğini dile getirdi. Gerhard Rehberg, sözlerine şöyle devam etti: "Ben son 25 yıldır Gelsenkirchen'in belediye başkanıyım. Başkan olduğum süre içinde beni en mutlu eden olay, Büyükçekmece ile kardeş olmamızdı. Özhan Canaydın'la da birbirimizi çok önceden tanıyoruz. Ben birkaç yıldır Galatasaray'ın onursal üyesiyim. Öncelikle şunu söylemek isterim ki, bu gece buluşmamız planlı değildi. Hamit ve Halil Altıntop kardeşler hakkında başkana bilgi verdim. Benden duymak istedikleriniz bunlar değil. İkizler Gelsenkirchen'de doğdu. Aileleri orada yaşıyor. Biz ilk olarak Hamit'le mukavele yapmıştık. Sonra Halil'i aldık. Halil geçen sene çok iyi oynadı ve biz de aileye birleştirdik. Hamit'in 2007'nin 6. ayına kadar mukavelesi var. Schalke'de çok önemli bir oyuncu ve biz onun kendi takımımızda kalmasını istiyoruz. Alanya'da şampiyonluğu oynadığmız bir dönemde böyle bir futbolcuyu kaybetmek istemiyoruz. Biz onu sezon sonunda da tutmak isteriz. Tabiki son kararı kendisi verecek. Galatasaray ile hedeflerimizin aynı olduğunu biliyoruz. Onlar da şampiyon olmak istiyorlar. Ama biz ikizleri bir arada tutmaya çalışacağız. Özhan Canaydın'la da çok iyi anlaşıyoruz. Dostluğumuz icabı buluştuk. Herhengi bir oyuncu alışverişi gündemde değil. Hamit ile en son görüşmemizde bana, 'Başkanım ben Almanya'da kalmak istiyorum. Türkiye'ye dönmek istemiyorum' dedi. Aynı şeyler Halil için de geçerli. Biz onu satmak için almadık. Ayrıca Schalke 04 Başkanı Gerhard Rehberg, her iki oyuncuya da şimdiye kadar Fenerbahçe'den herhangi bir teklif gelmediğini söyledi.
"Biz aramızda anlaşırız"
Konuşmanın son bölümünde tekrar bir açıklama yapan Özhan Canaydın, kardeş kulüp başkanı ile daha çok stat ve işletmesi konusunda görüştüğünü, transfer konusunda görüşmüleri Adnan Polat'ın yaptığını söyledi. Canaydın'ın bu sözleri üzerine Rehberg, görüşmelerinin özellikle yeni yapılacak olan Galatasaray Stadı üzerine olduğunu belirtti ve şöyle devam etti: "Biz de kendi stadımızı yaparken, başlangıçta hatalarımız olmuştu. Galatasaray'ı aynı hataları yapmamaları konusunda uyaracağım." Canaydın daha sonra, Schalke'nin 125 milyon Euro'luk bir anlaşma yaptğını, Galatasaray'ın da bu yolda gittiğini açıkladı. Schalke 04 Başkanı Gerhard Rehberg, konuşmanın sonunda yaptığı açıklamada, "Biz her konuda çok iyi anlaşan ve biribirini seven iki dostuz. Birbirimize güvenimiz de sonsuz. Her konuda karşılıklı yardımlaşıyoruz, ama Altıntop kardeşler transferi dışında" dedi. Son olarak, Schalke 04 Başkanı Gerhard Rehberg, Galatasaray Başkanı Özhan Canaydın ve Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün bir arada basın mensuplarına poz verdiler.



Necati golleri sıraladı

Galatasaray ikinci yarı hazırlıklarını Antalya'da kamp yaparak sürdürüyor. Sarı-kırmızılı ekibin, bu sabah Titanic Futbol Center'de, teknik direktör Eric Gerets yönetiminde yaptığı çalışmada hafif sakatlığı bulunan Aydın takımdan ayrı düz koşu yaparken, Vestel Manisaspor'a gönderilen Oğuz ile denenmek için kampa getirilen Bilal'in gönderilmesinden sonra kamp kadrosu da 26'ya indi.
Isınma koşusunun ardından yapılan çift kale taktik maçında Eric Gerets, sık sık oyunu durdurarak futbolcularına uyarılarda bulundu. Antrenman maçının hemen başında sakatlanarak çalışmayı yarıda bırakan Emre, kenarda masör yönetiminde düz koşu yaparken, Emre'nin yerine karşılaşmaya Aydın dahil oldu.
Aykut, Ergün, Emre, Tolga, Cihan, Arda, Ayhan, Mehmet Güven, Sabri, Ümit ve Hakan Şükür'den oluşan beyaz takımın, Mondragon, Okan, Song, Thomas, Orhan, Hasan Şaş, İnamoto, İliç, Carusca, Necati ve Özgürcan'dan oluşan siyah takıma, Necati (3) ve İliç'in golleriyle 4-0 yenildiği maçta, Mehmet Güven, Mondragon'un koruduğu kaleye attığı sert şutlarla izleyicilerin alkışını aldı.
Antrenmanı izleyen Antalya Yükseliş Koleji İlköğretim Okulu öğrencileri ile öğretmenleri idman sonrası futbolculara ve teknik heyete çiçek verdi.




"G.Saray'a mutlaka döneceğim"




Galatasaray altyapısından yetişen Uğur Uçar, ligin 4. haftasından itibaren Kayserispor forması altında kendi adına bir var olma mücadelesine soyundu.
10 yaşından bu yana Sarı-Kırmızılı renkler için ter akıtan genç oyuncu Uğur ile İstanbul'dan Kayserispor ile Anadolu topraklarını taşınan mücadelesi hakkında görüşmek için sözleşiyoruz.
Cornerspor tarafından tertiplenen Akdeniz Cup organizasyonuna katılan, bir yandan da ikinci yarı için ciddi bir hazırlık programı uygulayan Kayserispor'un çiçeği burnunda oyuncusu Uğur Uçar, neşeli haliyle karşılıyor bizi.
Röportajımızı gerçekleştirdiğimiz sırada lobiden sık sık yanımızdan geçen arkadaşlarının "Inamoto" şeklindeki sözlü sataşmalarına (!) önce anlam veremiyoruz.
Fakat Uğur durumu hemen açıklıyor. "Hem gözlerimin çekik olmasından hem de eski takım arkadaşım olduğu için Inamoto diye takılıyorlar bana..."
Bu sözlerin ardından gülen yüzler arasına biz de katılıyoruz...
O andan itibaren, takım içindeki birlik havası ve arkadaşlığın boyutları hakkında da bilgi sahibi olmaya başlıyoruz.
Geçtiğimiz sezon Galatasaray forması altında 17 kez forma giyen, Süper Lig'in 4. haftasından bu yana da Kayserispor için emek veren Uğur, sakatlığıyla birlikte bir dönem idmanlara dahi çıkamadığını anlatıyor.
Garip bir rastlantıyı da bu arada anlatıyor Uğur bizlere...
Çok yakın arkadaşı olan ve geçen sene Kayserispor'da forma giyen Sezer ile 1985 Milli Takımı'nda bir buçuk ay oda arkadaşlığı yaptığını dinliyoruz. Ve yine takımda şu an "En yakın arkadaşım" dediği "Aydın ağabeyli" anılarını...
Sezon başında Gaziantepspor'un kendisini istemesiyle başlayan günlerde Kayserispor'a kiralık gideceği kesinleşince Uğur'un yaptığı ilk iş Aydın'ı aramak olmuş, "Ağabey geliyorum, odamı hazırla!" diye...
"OYNADIKÇA KENDİMİ GELİŞTİRDİM"
- Galatasaray'da oynadığın mevkinin aksine Kayseri'de sağ bekte oynamak seni zorladı mı?
"İlk başta zorluyordu ama artık alıştım. Nerede, ne zaman, ne yapmam gerektiğini ilk zamanlarda kestiremediğim için atağa çıkamıyordum. Ama o sorun da kalmadı. Oynadıkça kendimi geliştirdim. Fizik gücü olarak stoperi kaldıramayabilirim."
- 1987 doğumlu bir oyuncu için hala genç oyuncu diyebiliyoruz. Oysa Avrupa'da böyle değil, sence neden?
"Oradaki oyunculara bizim kadar yük binmiyor. Üç maç oynuyorsa, üç maç oynamıyor. Nuri Şahin, üç maç varsa üç maçta yoktu bakın. Benim bir kez burnum kırıldı, üst adalemde kist çıktı ameliyat oldum. Kasıklarımda sorun var. Devamlı sakatlıklarla boğuşuyorum."
- Fizik gücünü geliştirecek çalışmalar yapabiliyor musun?
"Yaptığımız idmanlar yeterli oluyor. Kimi zaman günde üç antrenman oluyor, bu da yeterli."
4 GÜNLÜK BİR ŞEY!
Uğur'a sokakta, yolda rastladığı birçok insan Galatasaray'dan neden ayrıldığını soruyormuş. Biz de ona yarım kalan Galatasaray günlerinin "kaldığı yerden devam edip etmeyeceğini" soruyoruz.
"Bana Galatasaray'dan neden ayrıldığımı soranlara ben de gidiş sebebimi bilmediğimi söylüyorum. Çünkü bu olay dört gün içinde belli oldu. Sezon başında istemişler, Galatasaray vermek istememiş. 4. hafta sonrasında bu olay oldu. Galatasaray benim yuvam, 10 sene orada top oynadım. Geri dönüşüm muhakkak olacak."
- Geçmişe baktığında kimi önemli maçlarda Gerets'in seni oyundan almasını bu ayrılığın ayak sesleri olarak yorumluyor musun?
"Gerets idmanda değişik sistemler deniyordu. Kendisi benim savunma yönümün çok kuvvetli olduğunu söylüyordu. Fenerbahçe iki tane şut çekti, dakika 20'de gol oldu. O anda oyundan çıkması gereken belki de ben olmayabilirdim. Çünkü, o maçta iyi oynadığıma inanıyorum. Moral bozukluğu tabii ki yaşadım ve çok üzüldüm. Başka maçlarda da yeniliyorsun fakat, Fenerbahçe'ye yenildiğinizde bir hafta kendinize gelemiyorsunuz. Gözünüze uyku girmiyor, hatta 'sokağa bile çıkmasam' diyorsunuz. Rahat olamıyorsunuz."
"NEDEN GİTTİN DİYORLAR"
- Galatasaray'ın sağ bekinde bir rahatsızlık var. Cihan ağırlıklı olarak oynuyor, taraftarın büyük kısmı rahatsız. Sen bu kadar problemli olan bir yerde yeniden oynamak için kendini yeterli görüyor musun?
"Ben sakat veya cezalı olmadığım sürece 36 maçın 36'sında da oynayacağıma inanıyorum. Ben büyük bir takımda yetiştiğim için bazı şeylerin farkında değilmişim. Kayserispor'da buradaki mentaliteyi gördüm. Sakatlık yaşamadan önce performansımın arttığının farkındaydım. 5-6 maç daha sabredilseydi Galatasaray'da 30 maç oynayacak kapasitede olduğumu biliyorum."

- Galatasaray taraftarı da genç bir oyuncu olmana rağmen senin kimi hatalarını görmemezlikten geliyordu, biliyorsun değil mi?
"Kötü oynadığım maç olabilir, ama kötü mücadele ettiğim maç hatırlamıyorum. Bana Galatasaray'dan 'iyi ki gittin' diyene rastlamadım. Herkes 'niye gittin' diyor..."
- Defansın göbeğinde oynadın, hava toplarında hakimiyeti tam sağlayamadığın görüşüne katılıyor musun?
"Türkiye liglerinden 20 yaşında oynayan kaç tane futbolcu sayabilirsiniz ki? Savunma oynayan bir ben, bir de Galatasaray'da Serhat var. Galatasaray'ın altyapısında savunmanın göbeğinde oynarken bu sorun yoktu. Bana nerede şans verilirse oynayabileceğime inanıyorum. Türkiye'de benim yaşımda oynayan stoper yok. Ama birkaç sene sonra milli takımda dahi çok rahat stoper oynayabileceğime inanıyorum."
- Sana kalsa, tercihin ne yönde olur?
"İlk olarak Fatih Hoca (Terim) zamanında çıktım, Adanaspor maçında 10 dakika oynadım. Hagi bana, 'şimdi sağ bek oynayacaksın ama ben seni ilerleyen haftalarda savunmanın göbeğinde oynatacağım' derdi. Belki de Gerets yeni geldiği için özelliklerimi bilmiyor olabilir."
- Bu genç yaşına rağmen, Galatasaray formasıyla 16 yaşında kaptan olarak sahaya çıktığın bir maç var...
"Evet Göteborg maçıydı."
- Bu günlere tekrar dönebileceğine inanıyor musun?
"Benim için çok uzak değil."
"LİGDEKİ YABANCILAR ARDA KADAR KALİTELİ DEĞİL"
- Senin durumunun bir benzerini de Arda yaşadı. Geçen yıl bu zamanlar Galatasaray'ın altyapısından yetişmiş bir genç olarak Vestel Manisaspor'a kiralandı. Fakat eski takımına döndüğünde herkesi kendisine hayran bıraktı. Ne dersin, tribünler aynı filmi bir kez daha görecek mi?
"Arda ile 8 yıl birlikte oynadık. Birbirimizin odalarından çıkmazdık. Şu anda kardeş gibiyiz. Birbirimizin evinde kaldığımız çok günler olmuştur. Arda bana göre Avrupa'ya gidebilecek kapasitede oyun oynuyor. Çok büyük bir patlama yaptı. Zaten yeteneklerini söylemeye gerek yok. Çok rahat adam geçiyor. Türkiye liglerindeki yabancılar Arda kadar kaliteli değil. Benden de aynı patlama bekleniyor. Ben savunma oyuncusuyum. Gidip gol atamam. Kaç tane gol atabilirim ki..."
- Arda'da bu aşı tutunca sende de bu olay tekrar denendi. Kırgın mısın?
"Benim 'pişmem için Kayserispor'da oynamam gerektiği' söylenmişti. 20 yaşında bir genç olarak 26 tane maç oynadım. O günlerde 'pişmeme gerek yok' diye düşünüyordum. Şu an benim için iyi bir karar verdiklerini anlıyorum. Burada gelişmem daha rahat oldu. Artık kendimi daha gösterebileceğime inanıyorum. Ertuğrul Hocam da bana forma şansı veriyor. 5 dakika da, 90 dakika da oynasam aynı konsantrasyonla maça çıkıyorum."
- Sarı-Kırmızılı takıma dönmek istiyorsun, bu tamam. Peki beş sene sonra Uğur'u nerede hayal ediyorsun?
"Benim en büyük hayalim, futbola başladığım kulüpte yani Galatasaray'da futbolu bırakmak, tıpkı Bülent ağabey (Korkmaz) gibi. Hep hayalimdi, onunla yan yana oynamak isterdim, bunu da başardım. Kayserispor'a gelmem biraz bu hayalimi sekteye uğrattı."
- Olsun, renkler aynı, onun için sayılmaz!
"Esasında doğru, ikisi de sarı-kırmızı!.. En kısa zamanda formumu yükseltim, sürekli formayı kaptıktan sonra milli formaya uzanmak istiyorum. Şu an Ümit Milli Takım'a gidiyorum. Belki de bu sene Kayserispor'dayken A Milli olabilirim. Çünkü Fatih Hoca performansa göre forma veriyor. Ve hazır olduğumu da hissediyorum.
"KAYSERİSPOR'DA MÜTHİŞ BİR ARKADAŞLIK VAR"
- Galatasaray'ın yabancılarını nasıl buluyorsun?
"Carrusca, gerçekten bilekleri çok yumuşak bir oyuncu. Inamoto ile oynamadım, ama iyi. Iliç çok zeki bir oyuncu. Alex deniyor ama Iliç takımı için çok daha yararlı bir oyuncu. Ribery ile arkalı-önlü oynuyordum. Topu atıyordum, hücum işini o bitiriyordu. Kalsaydı, bu patlamayı yapabilecek miydi tartışılır. Mesela, Anelka Türkiye'ye geldi, Fransa Milli Takımı'na çağrılmadı. Belki Ribery de çağrılmayabilirdi."
- Kendi mevkinde hayranlık duyduğun isimler var mı?
"Bülent Ağabey ile oynamak hayalimdi. O, 18 yaşındayken ben dünyaya gelmişim. Ve ben bu insanla yan yana top oynadım. Hayalim gerçek oldu... Dünyada bence gelmiş geçmiş en iyi sağ bek ise Cafu."
- Kayseri de sıkılıyor musun?
"Geçen sene Galatasaray ile Kayserispor maçını oynamak için geldiğimizde Hilton'un penceresinden bakarken, 'Ben burada top oynayamam herhalde' diye düşünmüştüm. Oysa takım içinde müthiş bir arkadaşlık var. Gece yarısı bir anda bir telefon trafiği. Bir bakıyoruz o anda 7-8 kişi sinemaya gidiyoruz. Gerek kaptan olarak Bülent Ağabey, gerekse Ertuğrul Hoca bizi takım olarak kenetledi. Bu beraberlik ruhu içinde Kayserispor şampiyon olmazsa, Anadolu'dan hiçbir takım şampiyon olamaz!..."
Takım arkadaşları tarafından çok sevilen ve "takımın neşe kaynağı" olarak adlandırılan Uğur, Galatasaray'dan koparılmış olmanın kırgınlığını arkadaşlık denizinde hafifletebilmiş...
Baksanıza, "Büyükler benim için bunun iyi olacağına inanmışlar demek ki" sözleriyle arkadaşlığı ve kelimelerin özenle sakladığı hırsın ipuçlarını ne de güzel veriyor...