Susuz kalan bir gül gibi
Soldurur bu kara sevda
Aşka düşünce kül gibi
Yandırır bu kara sevda
Başta sevda yeli eser
Gizlice gönüle düşer
Yemeden içmeden keser
Öldürür bu kara sevda
Derde salar dertsiz başı
Dolandırır dağı taşı
Hasretle gözlere yaşı
Doldurur bu kara sevda
Ferhat gibi dağ delene
Mecnun gibi divaneye
Kül olup yanan kereme
Döndürür bu kara sevda
Kar boran eyler dağını
Soldurur gönül bağını
En sonunda ocağını
Söndürür bu kara sevda
Beklemez baharı yazı
Hiç çekilmez olur nazı
Yar aşkıyla dertli sazı
Çaldırır bu kara sevda
Kederi der yakar nara
Gönlünde açar bir yara
Deryalara ummanlara
Daldırır bu kara sevda
turan çeliker