Üye Ol
Giriş
Hoş geldiniz
Misafir
Son ziyaretiniz:
09:36, 1 Dakika Önce
MsXLabs Üye Girişi
Beni hatırla
Şifremi unuttum?
Giriş Yap
Ana Sayfa
Forumlar
Soru-Cevap
Tüm Sorular
Cevaplanmışlar
Yeni Soru Sor
Günlükler
Son Mesajlar
Kısayollar
Üye Listesi
Üye Arama
Üye Albümleri
Bugünün Mesajları
Forum BB Kodları
Your browser can not hear *giggles*...
Your browser can not hear *giggles*...
Sayfaya Git...
Pazartesi, 15 Aralık 2025 - 09:37
Arama
MaviKaranlık Forum
Dünyada ve Türkiye'de Ekonomi Gündemi, Güncel Haberler
-
Tek Mesaj #332
AreX
Ziyaretçi
17 Ocak 2007
Mesaj
#332
Ziyaretçi
17 Ocak 2007
DEVLET BAKANI BABACAN: (2) -''2007, İÇ VE DIŞ SİYASİ GELİŞMELER AÇISINDAN, FAİZLERİN BİR MİKTAR YÜKSEK KALMASINI GEREKTİREN BİR YIL'' -''(ENFLASYONDA) YÜZDE 4 GERÇEKÇİ Mİ DEĞİL Mİ? BUNU SORGULADIK. BUNUN SONUCUNDA, EĞER DOĞRU POLİTİKALAR UYGULANIRSA, 2007'DE YÜZDE 4'LÜK HEDEF VE ARTI EKSİ 2 PUANLIK BANTIN ULAŞILABİLİR BİR HEDEF OLDUĞU KONUSUNDA MUTABIK KALDIK. BİZ 2007 YILI ENFLASYON HEDEFİMİZİN GERÇEKÇİ OLDUĞU GÖRÜŞÜNDEYİZ'' -''2007 YILINDA, CARİ AÇIK, 2006 YILINA ORANLA, BİR MİKTAR DAHA AZ OLACAK'' -''BİZ 2007 YILINDA DA YİNE OLDUKÇA YÜKSEK BİR DOĞRUDAN YABANCI SERMAYE RAKAMI BEKLİYORUZ, 2008 YILINDA DA DEVAM ETMESİNİ BEKLİYORUZ'' -''BUGÜN İTİBARIYLA ELEKTRİKTE VERİLMİŞ BİR ZAM KARARI YOK AMA GEREKTİĞİ ZAMAN, HANGİ ÜRÜN OLURSA OLSUN, İSTER ELEKTRİK OLSUN, İSTER DOĞAL GAZ OLSUN EĞER GEREKİYORSA YAPARIZ''
(A.A) - Devlet Bakanı Ali Babacan, 2007'nin, iç ve dış siyasi gelişmeler açısından, faizlerin bir miktar yüksek kalmasını gerektiren bir yıl olduğunu söyledi.
Babacan, bu arada, ''biz 2007 yılında da yine oldukça yüksek bir doğrudan yabancı sermaye rakamı bekliyoruz, 2008 yılında da devam etmesini bekliyoruz'' dedi.
Devlet Bakanı Ali Babacan, NTV'de canlı yayında katıldığı programda, reel faizler düzeyine ilişkin bir soruya karşılık, şuandaki reel faiz seviyesinin geçici bir seviye olduğunu, bunun da 2-3-4 yıllık borçlanma enstrümanlarında, ilk bir yılı geçtikten sonra enstrüman faizlerinde düşüşlerin görüldüğünü ifade etti.
Babacan reel faizler konusunda şunları söyledi:
''Ancak bu yıl, iç ve dış siyasi gelişmeler açısından, faizlerin bir miktar yüksek kalmasını gerektiren bir yıl. Hiçbir Merkez Bankası, hiçbir Hazine yüksek faiz ödemek istemez, ancak istikrar ve ülke ekonomisinin uzun vadede sıhhati için kısa vadede faizlerin yüksek kalması gerekiyorsa bu maliyete katlanmamamız gerekiyor. Bunu bir bakıma istikrarın bir sigorta primi olarak düşünebiliriz. Merkez Bankası'ndaki arkadaşlarımızın hepsi Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı bu ülkeyi seven kişiler, yani ülkeye daha yüksek bedel ödetme gibi bir kasıtları olamaz. Faizler eğer bugün bu seviyede ise bu Türkiye'nin uzun vadedeki istikrarı ve enflasyonda kalıcı bir düşüşü sağlamak içindir.
Şundan herkesin emin olması lazım, ekonomi yönetiminin tüm birimleri Türkiye için en iyisi yapmaktadırlar. Tüm ekonomi kurumları arasında tam bir koordinasyon ve uyum mevcuttur.
Bütün kurumların birbirleriyle çok yakın temas içinde çalışıyorlar.
Hazine ile Merkez Bankası arasında tam bir koordinasyon var, çünkü Hazinenin ciddi bir rezervi ve borç yönetimi var. Bu para politikalarını çok yakından ilgilendiriyor.''
-''ELEKTRİKTE EĞER BİR AYARLAMA GEREKİYORSA BUNU YAPARIZ''-
Babacan, elektrik fiyatları ve zam tartışmaları konusunda ise Türkiye'de elektrik fiyatlarının, hükümetin iş başına geldiği andan bugüne kadar hiç artmadığını, hatta indirim yapıldığını hatırlattı.
Elektrikte maliyetin iki önemli unsurunun bulunduğunu belirten Babacan, sözlerine şöyle devam etti:
''Birinci petrol fiyatları ki bu doğal gaza bağlı, ikincisi de kur unsurudur.
Geçtiğimiz dönem içinde kur oldukça düşük seyretti, petrol fiyatları arttı, ancak Enerji Bakanlığımız, elektrik üretimindeki kompozisyonunu sürekli ayarlayarak, maliyetleri düşük tutarak, işi bugüne kadar getirdi.
Biz tüm gelişmelere bakıyoruz ve eğer bir ayarlama gerekiyorsa bunu yaparız. Teknik olarak her kurumun kendi perspektifi olur, ancak siyasi karar aşamasına gelindiğinde biz ilgili bakanlar biraya geliriz ve durumu Başbakana arz ettikten sonra tek bir karar ortaya çıkar.
Bugün itibarıyla elektrikte verilmiş bir zam kararı yok ama gerektiği zaman, hangi ürün olursa olsun, ister elektrik olsun, ister doğal gaz olsun eğer gerekiyorsa yaparız.''
Babacan, zam öncesinde bakılan en önemli konulardan birisinin toplam kamudaki faiz dışı fazlanın olduğunu ve bunun için de tüm enerji KİT'lerinin bulunduğunu, dört yıldan bu yana da toplam faiz dışı fazla hedefinin tutturulduğunu vurguladı.
Ali Babacan, elektrik dağıtımında özelleştirilmeye gidilmesinin ertelenmesi kararının Uluslararası Para Fonu (IMF) ile ilişkilerde bir sorun yaratıp yaratmadığına ilişkin soruya verdiği yanıtta ise bunun bir sorun yaratmadığını söyledi.
-DAĞITIMDA ÖZELLEŞTİRMENİN ERTELENMESİ...-
Elektrik dağıtımında özelleştirmenin ertelenmesinin teknik gerekçelerle alınmış bir karar olduğunu vurgulayan Babacan, teknik gerekçelerde olabilecek bir sıkıntının, teknik konularda hata yapılması halinde, elektrik hizmetinin kötüleşmesi durumunda bunun sonucunun siyasi sıkıntıya da neden olabileceğini kaydetti.
Özelleştirme konusunda teknik olarak bazı hazırlıkların yapılması gerektiğini hatırlatan Babacan, bu nedenle biraz zamana ihtiyaç olduğunu, kararın teknik olduğunu ifade etti.
Hükümetin şimdiye kadar yaptığı özelleştirmelerin, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde yapılan özelleştirmelerin iki katından daha fazla olduğunu belirten Babacan, özelleştirmedeki niyet konusunda kesinlikle bir şüphenin bulunmadığını bildirdi.
Babacan, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun (BDDK) 2006 yılı sonuna kadar tamamladığı yönetmeliklerin incelenmesi için bir IMF heyetinin davet edilip edilmediğine ilişkin bir soruya karşılık, 2007 yılında bilgi kirliliğinin yaşanacağının görüldüğünü, hayal ürünü yorumların ortaya çıkacağı bir yıl olacağını, siyasi ve ideolojik kaygılarla çok farklı haberler ve yanlış yorumların ortaya çıkacağını, bu konuda hazırlıklı olunması gerektiğini ifade etti.
Dünya Bankası ve IMF ile birlikte yürütülen, finansal sistemin tümüyle gözden geçirildiği bir çalışmanın bulunduğunu hatırlatan Babacan, bu çalışmayı yapmıyor olmanın, sistemi açmak istememe anlamına geldiğini, bu çalışmanın yaklaşık bir yıldır da devam ettiğini kaydetti.
Babacan, bir yıldan buyana süren bu çalışma kapsamında, BDDK, Merkez Bankası, Bankalar Birliği, Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), Hazine gibi kurumlarla çalışmalar yapıldığını, bunların da devam ettiğini vurguladı.
BDDK Başkanı ile görüştüğünü ifade eden Babacan, onun da bu türden haberlerin şaşkınlığı içinde olduğunu ifade ettiğini kaydetti.
-ÖZELLEŞTİRME HEDEFİ...-
Babacan, 2007 özelleştirme hedefi konusundaki soruya verdiği yanıtta ise 2006 sonunda 2007'ye ilişkin finansman programıyla beklentilerin açıklandığını kaydetti.
Finansman programı çerçevesinde, borçlanma dışı kaynaklar içinde yer alan kaynakların önemli bir kısmının, faiz dışı fazla sayılmazsa, TMSF ve özelleştirme gelirlerinden oluştuğunu ifade eden Babacan, 2007'de TMSF ve özelleştirmeden gelecek gelirin tamamının 4,5 milyar dolar olarak var sayıldığını bildirdi.
Babacan, 4,5 milyar doların 3 milyar dolarının özelleştirmeden, 1,5 milyar dolarının da TMSF'den geleceğini kaydetti.
TMSF'den gelecek kaynakların, belirli anlaşmalara bağlanmış ödeme gelirlerinden oluştuğunu belirten Babacan, özelleştirmeden gelecek 3 milyar dolarlık kaynağın 1,5 milyar dolarının Türk Telekom'un taksit ödemesi olduğunu, Türk Telekom'un ayrıca erken ödeme konusu üzerinde de çalıştığını, diğer 1,5 milyar doların da şimdiye kadarki tamamlanmış özelleştirmelerden yapılacak ekstra tahsilatların olduğunu ifade etti.
Babacan, 4,5 milyar dolarlık hedefin çok ihtiyatlı bir yaklaşım olduğunu, bunun üzerinde gerçekleşecek her miktarın da bir artı kaynak olacağını kaydetti.
Ali Babacan, 2007 finansman programını yaparken, elektrik ve Halk Bankası gibi özelleştirmelerden gelebilecek gelirlerin de hesaba katılmadığını o nedenle TEDAŞ'ın ertelenmesinin finansman programına hiçbir etkisinin bulunmadığını, finansman hedefi içindeki özelleştirme gelirlerinin oldukça ihtiyatlı bir yaklaşım olduğunu ifade etti.
Babacan, ''yaz aylarında büyük bir ihtimalle Halk Bankası'nın özelleştirilmesinin tamamlanmasını bekliyoruz'' şeklinde konuştu.
-YABANCI SERMAYE GİRİŞİ...-
Ali Babacan, 2006 yılında doğrudan yabancı sermaye girişlerinin Kasım ayı sonu itibarıyla 18 milyar doları geçtiğini, bunun Türkiye tarihinde rekor bir seviye olduğunu vurguladı.
2007 yılına ilişkin olarak yoğun bir satın alma ve birleşme tahminlerinin olduğunun altını çizen Babacan, ''biz 2007 yılında da yine oldukça yüksek bir doğrudan yabancı sermaye rakamı bekliyoruz, 2008 yılında da güçlü bir şekilde doğrudan yabancı sermaye girişi devam etmesini bekliyoruz'' dedi.
-CARİ İŞLEMLER AÇIĞI...-
Devlet Bakanı Ali Babacan, cari işlemler açığı konusunda ise Türkiye'deki cari açığın yükselmesinin bir numaralı sebebinin enerji fiyatlarının artması olduğunu söyledi.
2006 yılında 29 milyar dolarlık bir enerji ithalatı gerçekleştirdiklerini belirten Babacan, ayrıca Türkiye'nin yatırım için makine ve teçhizat ithal ettiğini de vurguladı.
Ali Babacan, 2002'de 8 milyar dolar olan makine teçhizat ithalatının, geçen yıl 23-24 milyar dolar düzeyinde gerçekleştiğini ifade etti.
Bakan Babacan, 2002'ye göre, 2006 yılındaki enerji ve makine-teçhizat toplam ithalatının 36 milyar dolarlık bir artış gösterdiğini belirterek, ''cari işlemler açığı geçen yıl 33-34 milyar dolar gibi bir rakamla bitecek, bunun sadece iki kalem ithalat 36 milyar dolar olmuş, bunlar olmasaydı Türkiye cari açık değil, fazla verecekti'' şeklinde konuştu.
Babacan, 2007 yılında, cari açığın, 2006 yılına oranla, bir miktar daha az olacağını da vurguladı.
-2007 ENFLASYON HEDEFİ...-
Ali Babacan, enflasyon konusunda ise orta vadeli enflasyon hedeflerinin yüzde 4 olduğunu söyledi.
Enflasyonda, nokta hedefinin etrafına bir belirsizlik aralığı koyduklarını belirten Babacan, ''gelecek yılki hedef yüzde 4, bunun artı eksi iki puanlık bir belirsizlik aralığı var'' dedi.
Babacan, şöyle devam etti:
''Enflasyonda belirsizlik aralığının dışına çıktığı zaman MB bunu izah ediyor. Biz açıkçası 2007 yılı için ilk açıkladığımız gibi bırakalım mı, yoksa revize edelim mi? diye çok düşündük. Revize edebilirdik, diyebilirdik ki, yüzde 8 diyebilirdik, nasılsa altında çıkar ve hedefi tutturmuşuz deriz. Ama bunu çok doğru bir yaklaşım olarak görmedik açıkçası. Yüzde 4 gerçekçi mi değil mi? Bunu sorguladık. Bunun sonucunda, eğer doğru politikalar uygulanırsa, 2007'de yüzde 4'lük hedef ve artı eksi iki puanlık bantın ulaşılabilir bir hedef olduğu konusunda mutabık kaldık. Biz 2007 yılı enflasyon hedefimizin gerçekçi olduğu görüşündeyiz.
Merkez Bankasının tahmin açıklamalarına baktığımızda, yüzde 70 ihtimalle, enflasyonun önümüzdeki sene yüzde 3 ile 6,5 arasında bir seviyede çıkacağı görülüyor.
2007 yılının, dış konjonktür açısından hem enflasyon hem de cari açık açısından daha rahat bir ortam sağlayacağını düşünüyoruz. 'Neden' derseniz, petrol fiyatlarının artış trendinin bir miktar yavaşladığı hatta bir miktar geri dönüşlerin olacağı bir yıl olacak. Programa ortalama petrol fiyatlarıyla ilgili 2007 yılı için 59,4 rakamını koyduk. Bunun altında gerçekleşirse, bu hem enflasyon hem de cari açık açısından olumlu katkı sağlayacak.''
Emtia fiyatlarında da bir gerilemenin olduğunun altını çizen Babacan, Türkiye'nin ham madde ithal ederek ürün ihraç eden bir ülke konumuna ulaşması nedeniyle emtia fiyatlarındaki düşüşün de enflasyonla mücadeleye ve cari açığın azalmasına olumlu katkı sağlayacağını kaydetti.
-SEÇİM EKONOMİSİ...-
Devlet Bakanı Babacan, bir soru üzerine, seçim ekonomisi terminolojisinin tarihe gömülmesi gerektiğini belirterek, geçmişte seçim döneminde izlenen politikaların ülkeye zarar verdiğini ifade etti.
Türkiye'de uzun vadeli bir bütçe disiplini sağladıklarının altını çizen Babacan, ''sadece 50 milyon YTL bütçeden daha fazla harcama yapmak için bile tekrar TBMM'ye gitmek gerekiyor'' dedi.
BEĞEN
Paylaş
Paylaş
Cevapla
Kapat
Saat: 09:37
Hoş Geldiniz Ziyaretçi
Ücretsiz
üye olarak sohbete ve
forumlarımıza katılabilirsiniz.
Üye olmak için lütfen
tıklayınız
.
Son Mesajlar
Yenile
Yükleniyor...