Su iç..!
Dur..!
Hele bir soluklan.
İç bir yudum su.
Yine nefeslen.
Yine dur.
Yine bir duyum daha…
Şöyle derin bir “ohhhhhh” çek.
Dudaklarını kapat.
Sadece burnundan soluklan.
Beynin bolca oksijen ile dolsun.
İstersen gözlerini de bir süre kapa.
Biraz hızlı nefes çek ciğerlerine.
Yudumla şimdi suyu dünyadan kopmuş bir şekilde.
Aceleye gerek yok.
Ve yavaşlat usuldan nefeslerini.
Rutine dönüştür.
Şimdi ise gökyüzüne bir bak.
Bulutlar mı koşuyor bir yerlere.
Ak-pak pamuk gibi mi?
Yoksa, mavilik mi var aralarında.
Harika…
Her ikisi de çok eşsiz.
Sanki dans ediyor arzın derinliklerinde slow nağmelerle.
Şimdi ise ağır ağır bırakmaya çalış bakalım gerginliğini.
Özellikle de gülümse.
Tatlı bak.
İçten.
İnadına.
Kapatma gözlerini sakın.
Seni hipotez ediversin.
Bakan gör olup, anılara kısacık bir yolculuk da yap.
“Neydi benim hatam?” sorusuna yanıt ara.
“Sevmek” gibi bir yanılgıya düşme sakın.
Sorgula kendini.
Bam tellerine mızrabı arsızca vur.
Kanasın bir yerlerin.
Patlasın içindeki ağu.
Aksın köküne kadar.
Kalmasın içinde bir şey.
Boşaldıkça rahatladığını hissedebiliyor musun şimdi?
Uzaklaşmak takıntılardan.
“Sebep nedir?” arayışı yerini sakinliğe bırakmaya da başladı mı?
Harika!..
Yolu yarıladın.
Sevgi gibi masalların, “az gittim uz gittim dere tepe düz gittim, bir de baktım ki bir arpa boyu yol gittim” tekerlemesini de “es geçtim” de.
Sevgi tamam da, ya aşk.
Dönüşüvermiş mi; sevgi aşka?
Sen mi “aşıksın” dedin?
Peki.
Aşk deliliktir ama.
Sen şimdi normal mi, yoksa aşk delisi mi?
Yanıtını ver..!
Olayları tüm serinkanlılığınla ve de olgunlukla karşılama noktasında isen, anlaşıldı ki “normalsin” demektir.
Ama bu çözüm olamaz.
Aşk ya yaşanır ya da yaşanmaz.
Hele ki, “tek taraflı” ise, tedavisi mümkün olmayan hastalığın tek adresidir.
Acı verir.
Can yakar.
Dur şimdi.
Bir yudum daha su iç.
Soluklarını biraz artır.
Nefesin çok derinlere insin ve şöyle körelleşmiş uzuvlara can gelsin.
Bir daha düşün bakalım.
Ne yani, beyaz ve mavi bulutlar gidip de yerini kara bulutlar mı aldı?!!
Olabilir.
Ne sandın ki?
Önündeki seçenekleri görebilmeyi başarma kalitesini yakalıyor musun şimdi?
Hah tamam…
Sen de, yine de umut var.
Üzme kendini.
Yalnızlık dünyasında kalmanın ağırlığı altında sakın ola ki ezilme.
Su iç su.
Su saflıktır.
Temizliktir.
Yaşamdır.
Artık bu suyu hangi niyete içersin bilemeyiz ama, sen suyu yanından eksik etme.
Temiz havada, gökyüzünü seyrederken içeceğin her su yudumu, seni kendine getirecek ve yine eskisinden daha güçlü yaşama sarılabilme başarısını göstereceksin.
Sen güçsün.
Güçlü olmanın adresisin.
Teslim olmak yok.
Yaşam, bittiği noktada yeniden başlar, inadına inadına sevmeye hakkı olmayan yüreklere nispet yaparcasına.
Su iç su.
Mutluluğun çeşmesi seni bekliyor.
Deli gibi akarak.