Arama

Hikayeler ve Öyküler -2- - Tek Mesaj #115

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
26 Ocak 2007       Mesaj #115
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Hayatımın Aşkı

Bahçeniz önünden geçerken mis gibi menekşe kokuları gelirdi burnuma. Bahçenizdeki ağaçlarda türlü türlü meyveler yetişirdi. Çok kızardı baban küçük hırsızlıklarımıza. Az mı dövdü beni, kaç kereler yakaladı meyve ağaçlarında. Dayak yemek acı vermiyordu seni görebildiğim zamanlarda. Hatırladıkça hala kızarırım bazen olayın etkisinde kalarak. Annen tutturmuştu bir keresinde kızımı sana vereyim mi diye. Çok utanmıştım çok. Bayramlarda ilk size gelirdim. Adımın baş harflerini kazıdığın mendilin içinde gizlice şekerlemeler verirdin bana. Zamanla büyüdük hayallerimizle birlikte. Lise çağlarımızdı. Aynı sınıfa düşmüştük. Her başlayan güne seni görme ümidiyle uyanırdım. Peşinden koşmama bayılırdın. senin için benden büyük çocuklarla yaptığım kavgalarımla hava atardın arkadaşlarına. Benim şovalyem derdin, kuşlar söylerdi hemen kulağıma.
Her kavgada içimdeki öfkemde büyürdü. Uslanmayanın hakkı kötektir derler, dayağı yiyince hırçınlığım uğramazdı bir müddet yanıma. Şovalyen yenilmiş, savaş alanında yaralıydı. Hemen koşarak gelmiştin yanıma. Bir dişim kırılmış, dudağım kanıyordu. Yenilgiyi kabullenirdim ama senin gözlerinden asla. Şefkatle sardın yaralarımı, gözyaşların benim için aktı. İlk o zaman tuttu ellerim ellerini. Askere uğurlamaya gelmemiştin beni. Biliyorun beni üzmemek için. Olduğun yerden akıtmıştın gözyaşlarını içine. Duaların hep benimleydi. Ya mektupların, telefonların olmasa çekilirmiydi askerlik bu kadar sure. Terhis günü almaya gelmiştin beni, tertiplerim çok kıskanmıştı biliyormusun. Evlilik hayalleri kuruyorduk. Filmlerdeki gibi kırmızı panjurlu bir evimiz olacaktı. Yatak odası pembe, oturma odası lacivert, çocukların odası sarı olacaktı. Koyu bir fenerbahçe hayranıydın. Çok kızdırırdın beni derbilerde kaybedince. Evimizin eşyalarını kendimiz seçecektik özgürce. Kendi paramızla kuracaktık yuvamızı ailelerimizden yardım almadan. Hayatımda gördüğüm en güzel öğretmen sendin. sende bana sen komedyen olmalıymışsın, nasıl doktor olabildin derdi. Gözyaşlarım öğlesine çoşmuşlardı ki uyandırdı beni hatıralardan. Keşke hiç gelmemiş olsaydın beni almaya. En son hatırladığım gürültüyle, gözleri kör eden bir ışıktı. Bir doktor için ne kadar acı bir şeydir sevdiğinin kollarında ölmesi. Bir doktor olarak hiçbirşey yapamamak kahreder sizi. Senden geriye isminin yazılı olduğu bir mezartaşı ve içimde yaşattığım hatıralar kaldı. Düğünü biraz erteledik. Öbür tarafta yaparız artık nikahı. Biliyorum beyazlar içinde beni bekliyorsun. söz sana sevgilim kalbim asla dolmayacak başka bir sevgiyle, ayrılmayacak bir daha gözlerimiz.