Arama

Hikayeler ve Öyküler -2- - Tek Mesaj #119

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
27 Ocak 2007       Mesaj #119
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
biz uykudayken büyüyor çocuklar

Vardıysa sözümüz. Doğumlarla diriltmeliydik. Ağlamalıydı belki suları durultana kadar. Çocuk ninnilerine karışmalıydı yüzünü temizlemek için- savaşta kan, makine dişlileri arasında is ve pas olan- çocukların.
Ve belki de yeniden anne sütünde büyütmeliydik sözlerimizi. Hormonsuz. Çıkarsız.

Çocukları birden büyüyen şehrin insanlarıyız. Bu yüzden yağmurdan sonra sokaklarımız ortadan kalkmıyor. Yorgunluğu ve ağırlığıyla çöküyor sis gözlerimize. Hangi dünyaya kulak kabartıyorsak geri kalanına sağırız. Körüz hatta kendimizden gayrısına. Bir tuş kadar uzağız çocuk ağlaması kadar yakın hayatlara. Günlük bileşik faizlere yatırdığımız vicdanımız, Saniyeleri dolduran çocuk ölümlerine kör bakıyor.

Her dilde göz yaşı aynı renktir. Bilmiyoruz. Ciltler dolusu bilgimiz bir ağlamak etmiyor.
Düşünmeksizin arzuluyoruz. Solucan nefeslerimizle. Ahlarımız bir avuç dolusu dua etmezken, adaklar adıyoruz. Kat üstüne kat evlerimize. Genişledikçe mekânlarımız daralıyoruz dışımızda kalan her şeye. Okkalı savurduğumuz tinerci çocukların ardındaki küfrümüz, bilmiyoruz ki bizi sahipleniyor kendine. Ve en masumlarımız kirli kokularımızda nefesleniyor. Görmeden geçtiğimiz viraneliklerde. Kaptırdığımız çantamızın içindeki karanın hesabını yaparken. Çoktan varlığını unuttuğumuz kimliklerimiz çalınıyor. Önemsemiyoruz. Nasıl olsa çok haneli kimlik numaralarımızla güvendeyiz.

İnce nezaketlerimiz örtmüyor artık açık kalan yanlarımızı. Dar geliyor medeniyetin kispeti. Daralıyoruz.

Nil kıyısındaki kurda özenenlerimiz geleceğimiz çocuklarımızı misket bombalarıyla yutuyor. Ve biz hala haklılık payı arıyoruz. Savaşlara. Kılıflarımız bile sömürü bezinden. Bilmiyoruz.
Çağımızın en büyük olmayanı hatırlamak oluyor. Unutkanlığımıza bombalanıyoruz…

Daha dün en sevgili çocuklarınızla ona aldığınız oyuncakla oynamaya çalışırken; televizyonlardan kapalı vicdanlarımıza kafası taşla ezilmiş Filistinli çocuk görüntüleri yansıyor, görmüyoruz Yemek sonrası midemizin asitini alması için yediğimiz meyvelerimizi soyarken. Somalili çocuğun açlıktan ölmeye yatmış bedeninde akbabalar dolaşıyor bilmiyoruz.

Var olan az biraz vicdanımızı camımızı silen, arabamızın altına yatıp tamir eden, pazarda sepetimizi taşıyanbizden çocukların eline bozukluk gibi yatırıyoruz. Ve eve geldiğimizde çocuğumuza sarılıp şükrediyoruz. Bela bizden uzak olduğu için…

Ve gün bu günde erken iniyor gözlerimize görmüyoruz…
Dürüp bütün iyi yanlarımızı yatağımıza huzurla uyanıyoruz…
Bizler uykumuzda her nefeslenişimizde binlerce çocuk bir yerlerde ölüyor. Ve sabaha daha çok vafr. Ve daha ölecek çok çocuk

Ve bize iyi uykular….