Arama

Medya Haber - Tek Mesaj #535

lionhead - avatarı
lionhead
Kayıtlı Üye
2 Şubat 2007       Mesaj #535
lionhead - avatarı
Kayıtlı Üye
YALI KÖPEKLERİ! TÜRK MİLLİYETÇİLERİNE SALDIRMALARI İÇİN BİR BAHANE YARATTILAR!!!

radikal
Irkçıların hedefi Hrant Dink üç kurşunla katledildi
Eserinizle gurur duyun

Fikirleri nedeniyle adliyelerde sürünürken Dink'e saldıranlar, hedef gösterenler muradına erdi. Kardeşlik timsali 1954 Malatya doğumlu Dink artık yaşamıyor (RADİLKAL GAZETESİ)
BU BAŞLIĞI YAPAN SATILMIŞ. BUNUN HANGİ IRKIÇININ ESERİ OLDUĞUNU NEDEN YAZMAMIŞ???
hurriyet
Diğerleride buna benzer bir başlıkla çıkmışlar!!
Gazeteci ve bazı prof ünvanlı hırsızlarında konuşmaları aynı yöndeydi!!
Bu işin faili Türk milliyetçileri!!
Hadydi ulan densiz köpekler!!
Türk milliyetçisi böyle *****ce adam öldürmez!!
Bunu yapanlar ve yapacak olanlar belli!!
1-ASALA!!
2-PKK’lı kürtler!!
.ama saldırılması gerekense TÜRK milliyetçileri!!
Aynen bundan önce danıştay hadisesinde yaptığınız gibi!!
Sonra;BU Hırant dink neyin nesidir!!
Bu ülkede binlerce insan katledildi bu şeklde *****ce (ASALA TARFINDNA DİPLOMATLARIMIZ- PKK TARFINDAN PROFLAR HOCALAR VE ASKERLER SUBAYLAR) OZMAN SİZİN DEMOKRASİNİZ NEREDE İDİ???
OZMAN NEDEN KONUŞMADINIZ???
BURADA ESAS ***** OLAN SİZLERSİNİZ O TETİĞİ ÇEKEN SATILMIŞ KİŞİ DEĞİL..
BELKİDE ÇEKTİRENDE SİZLERSİNİZ!!
Agos gazetesi baş yazarı ve genel yayın yönetmeni “Hırant Dink” arkasından 4 el ateş edilerek öldürüldü!!
Bu sıradan bir cinayet değil!!
Hem planlı hemde dış güdümlü ve profösyonelceydi!!!
Cinayet sonrası tv. Ekranlarında bir Hırand Dink sevdası yükseldi, Aman Allahım bu ********ler. Bu Ermeniyi ne kadar severmişte biz farkında değilmişiz!
Bütün konuşmacı medya mensubu olan yalı köpeklerinin cinayet sanığı olarak işaret ettikleri bir nokta vardı!!!
VATAN SEVERLER!!
Ve arkasından binlerce kişinin taksimde toplanıp, Osman beye doğru yürümesi ve ellerinde taşıdıkları pankartlardaki yazılar! ”HEPİMİZ BİR HIRANTIZ- HEPİMİZ BİR ERMENİYİZ”
Aslında bu pankarttaki ifade doğruydu.
Bu gün Kürt diye baktığımız kişilerin büyük çoğunluğu, Kürt kimliği giydirilmiş Ermenilerdi!!
PKK’NIN ASALANIN DEVAMI OLDUĞU GİBİ!!
SORALIM: BU KADAR İNSAN, NASIL BİR İKİ SAATTE ORAYA TOPLANDI???
Vatanı metre metre satılırken gıkı çıkmayan. Bu ********ler bir ermeni vuruldu diye hem "Hırant" hem Ermeni olmayı nasıl becerdiler???

GELELİM DİĞER PENCEREYE!

Ben bir vatanseverim, ülkemin bu gün içinde bulunduğu durumda , böyle bir bela açacak hadiseyi nasıl yaparım??
Kuzey Irak ve Kürt meselesi ateşi avucumuzun içine konmuş iken!!
Diğer tarafta ABD senatosu yine Ermeni pilavını ısıtıp tekrar önümüze getirmiş iken!!
Bu vatanseverler bu kadarmı aptal??

Neden başka ihtimaller üzerinde durmuyorsunuz??
Duramazsınız size biçilen rol bu kadardır!!!
Bende diyorum’ki (BU HADİSE ABD’DE PLANALNDI BUSH’UN YENİ PLANLARI ARASINDA BARZANİ'NİN TÜRKİYEDEKİ ELİ AYAĞI OLAN BİRİSİNİN ORGANİZASYONU İLE EYLEM GERÇEKLEŞTİ!!!
Peki sizler oraya nasıl toplandınız???
Birkaç saat içinde nasıl organize oldunuz??
O pankartlar posterler nasıl ve nereden hemen ortaya çıktı???
Sorulacak binlerce soru var !!
İstanbul’da şimdiye kadar toplanan PKK toplantılarını anımsayınız!!
Cinayette doğru noktaya varısınız!!
Sevgili dostunuz Hırant Efendiyi de kimin vurduğunu söyleyemeseniz de tahmin edersiniz!!!
Aslında şu anda bile “KİM VE KİMLER “ Olduğunu tahmin ediyorsunuz!!
Bekleyip göreceğiz!!

BAŞKA BİR TEHLİKENİN AYAK SESLERİ!
SOROS DESTEKLİ İHANET ORGANİZASYONU GÜÇLÜ TÜRKİYE PARTİSİ

EY TÜRK ULUSU VE TÜRK MİLLİYETÇİLERİ BU GİBİ HADİSELERE HAZIRLIKLI OLUNUZ!!
YARINDA SOROS PİÇLERİNİN KURUDĞU PARTİNİN KURULUŞ 100!NCÜ GÜN KOKTEYLİ VAR BUNLARIDA DİKKAETLE TAKİP EDİN!!
VE MİLLİYETÇİ SÖYLEVLERİNE SAKIN İNANMAYIN!!
BU PARTİ İLE İLGİLİ BAZI BİLGİLER!!
tuna beklevic 01
ANADOLU'NUN GENÇ LİDERLERİ VE EKONOMİSTLER PLATFORMU BAŞKANI TUNA BEKLEVİÇ

Bu ayki konuğum Türkiye'nin son birkaç senesine damgasını vuran Sivil Toplum hareketlerinin 28 yaşındaki Lideri Tuna Bekleviç. Çok genç yaşına rağmen Ekonomistler Platformu ve Anadolu'nun Genç Liderleri Hareketi'nin başkanlığını yapıyor. Röportajımızı İstanbul Bilgi Üniversitesi'nde yaptık. Kendisi de bir Bilgi Üniversitesi mezunu. Aynı üniversitede Proje Geliştirme Koordinatörü olarak çalışıyor. Ayrıca Bilgililer Derneği Başkanı olması sebebiyle okul içinde bir de ofisi var. Bilgi Üniversitesi'nin geniş ve modern kafeteryasında ben çayımı o kahvesini yudumluyarak ülke meseleleri ve AGL (Anadolu'nun Genç Liderleri) hakkında uzun bir sohbet yaptık.
Davetiye
Degerli Dostlar,

Ucretsiz olan 100. gun kokteylli tanisma toplantimizin 20 Ocak 2007 (Cumartesi) Saat: 12:30'da baslayacagini hatirlatmak istiyorum.

Mecidiyekoy Merkezdeki Il Baskanligi'nin krokisine http://www.gucluturkiye.org/KROKI.JPG adresinden ulasabilir, katiliminiz ile ilgili gtp@gtp.org.tr adresine bilgi verebilirsiniz.

Sevgilerimle
Tuna BEKLEVIC
Degerli Dostlar,

Ilk tanisma toplantimizi gerceklestirecegimiz yarin (Cumartesi) oldukca kalabalik olacagiz gibi gorunuyor. Bundan dolayi fotograf makinasi ve kamerasi olanlar yanlarinda getirsinler ki guzel bir kokteyl ve tanisma toplantisi arsivi hazirlayalim. Ileride bu goruntuleri bir film bile yapabiliriz.

Hala listeye kaydolmayan arkadaslar (ve partiyi merak eden konuklari) isimlerini katilimci sayisini kontrol altinda tutmak icin gtp @ gtp.org.tr adresine gondersinler lutfen ...

Adres Sivritas Sokak Fidan Apt. No 12 / 11 Mecidiyekoy, tarifi ise Mecidiyekoy merkezinde Asli Borek'in yanindaki sokaktan girince soldan ikinci binadir. Ayrica krokiyi ekte gonderiyorum.

Yarin Saat 12:30'da gorusmek dilegiyle

Sevgilerimle
TÜRK ULUSUNA:YUKARDAKİ YAZININ BİR BÖLÜMÜ VE TUNA BEHLEVİC, YEN TEHLİKLERİN AYAK SESLERİDİR DİKAKTLİ OLMALIYIZ
alıntıdır..

<B>SİNEK GÖRMEK VE KUL OLMAK İSTEYENLER İÇİN SADECE BİR ÖRNEK.KAİNATTA SONSUZ ADETTE BUNUN GİBİ ÖRNEKLER VAR.YETERKİ GÖRMEK İSTE.SADECE BAKMAKLA OLMAZ.GÖRMEK VE ANLAMAK ,SONUNDA ACZİYETİNİ FARKINA VARIP
GEREKEN NE İSE ONU YAPMAK GEREK.ALLAH BAKTIRIP DAİMA GÖREN GÖZ VE ANLAYAN AKIL NASİP ETSİN İNŞAALLAH TÜM İNSANLARA
FUAT ÖZÇELEBİ

S.İ.N.E.K. 5d9856ae f988 4b6f aec6 8e9d9fef4493İnsanlık 21. Yüzyıl'da birçok konuda olduğu gibi teknoloji ve mühendislik alanında da çok önemli ilerleme kaydetti. Geçmişte hayalini dahi kuramadığımız ulaşım araçlarını icat ve imal ettik. İnşa ettiğimiz araçlar artık dünyanın dışına çıkabiliyor.

Enerji olarak petrolü rafine ediyoruz. Rafine metodumuzda da büyük gelişme yaşandı. Çok yüksek oktanlı benzini imal edip gerektiğinde havada uçaktan uçağa nakil yapabiliyoruz.
İmal ettiğimiz uçaklar çok daha kısa mesafelerde yere iniş yapabiliyor. İmal ettiğimiz uçakların manevra kabiliyeti de inanılmaz gelişerek hız kesmeden 70 dereceye kadar dönüş yapabiliyor. Nerede ise 20 derece meyildeki zemine iniş yapabiliyor. Kullandığımız malzeme de çok gelişti, sert bir maddeye sürtünmediği sürece sağlamlığını koruyor, sadece çarpmalara dayanıklı elastiki bir malzeme icat edemedik. Bir uçağı imal etmek bir yıl kadar sürüyor. Bir de ancak hayalini kurduğumuz bir uçak var.
Her türlü zemine inip kalkabilen her şeyi enerjiye çevirebilen 90 derece dik zemine dahi iniş kalkış yapabilen ve indiğinde zemine kilitlenerek düşmeyen. Çarpmalara dayanıklı elastiki bir maddeden imal edilmiş. Güvenli. İşte bu parmak ısırtacak mühendislik şaheseri S.İ.N.E.K.
İnsanoğlu sahip olduğu ilmi birikim ve teknolojiye rağmen halen bir kanadının benzerini dahi imal edemiyor. Yerinden kopsa yerine tekrar monte edemiyor. Bir şeyin küçüğünü yapmak büyüğünü yapmaktan daha zorken S.İ.N.E.K . her gün milyonlarca imal ediliyor. Her detayı tam ve mükemmel olarak.
Bir uçağı ya da uçaktaki herhangi bir parçayı tesadüfe vermek mümkün değilken çok daha mükemmel olan bir teknoloji harikası S.İ.N.E.K'i ya da kanadını tesadüfe verebilir miyiz?
Her eser sanatkârını, her kitap yazarını, her tablo ressamını, her icat mucidini anlatır. Aslında YÜCE SULTAN'I anlatan kainat kitabındaki bir harftir S.İ.N.E.K.


BİZLER NE İDİK ŞİMDİ NE OLDUK?
Faziletliydik: *Kimsenin malina, mülküne göz dikmezdik. Kimsenin namusuna yan bakmazdik. Hirsizlik nedir bilmez, dilenciligi meslek edinmez, kimseyi de
küçümsemezdik.
*Dürüsttük:* Bir zamanlar Londra Ticaret Odasi'nin en görünür yerinde su mealde bir tavsiye levhasi asiliydi: "Türklerle alisveris et, yanilmazsin."
*Itibarliydik:* Bir zamanlar Hollanda Ticaret Odasi'nin toplantilarinda oylar esit çikinca Osmanlilarla alisverisi olan tüccarin oyu iki sayilir, onun dedigi
olurdu.
*Temizdik:* Yere bile tükürmezdik. Hatta, Osmanli askeri teskilatini Avrupa'ya tanitmasiyla meshur Comte de Marsigil, yere tükürmedikleri için atalarimizi
söyle elestiriyor: "Türkler hiç bir zaman yere tükürmezler. Daima yutkunurlar. Bunun için de saçlarinda sakallarinda bir hararet olur ve zamanla saçlari,
kaslari, sakallari dökülür."
*Çevreciydik:* Kurak günlerde ücretle adamlar tutup sokaktaki ulu agaçlari sulatir, göçmen kuslarin yorgunluk atmasi için saçak altlarina kus saraylari
yapardik. Bunlara öyle çok örnek var ki, saymakla bitmez.
*Harama el sürmezdik:* Fransiz muellif Motray, 1700'lerdeki halimizi söyle anlatiyor: "Türk dükkânlarinda hiç bir zaman tek meteligim kaybolmamistir. Ne
zaman bir sey unutsam, hiç tanimadigim dükkâncilar arkamdan Adam kosturmuslar, hatta bir kaç kere Beyoglu'ndaki ikametgâhima kadar gelmislerdir."
*Medeni idik:* Ingiliz sefiri Sor James Porter ise, 1740'larin Türkiye'si için sunlari söylüyor: "Gerek Istanbul'da, gerekse imparatorlugun diger sehirlerinde
hüküm süren emniyet ve asayis, hiç bir tereddüde imkân birakmayacak sekilde isbat etmektedir ki, Türkler çok medeni insanlardir."
*Dosdogruyduk:* Fransiz generallerden Comte de Bonneval ise, su hükmü veriyor:
"Haksizlik, tefecilik, tekelcilik ve hirsizlik gibi suçlar, Türkler arasinda meçhuldur. Öyle bir dürüstlük gösterirler ki, insan çok defa Türklerin dogruluklarina
hayran kalir."
*Hirsizlik nedir bilmezdik:* Fransiz muellif Dr. Brayer,1830'larin Istanbul'unu getiriyor önümüze: "Evlerin kapisinin söyle böyle kapatildigi ve dükkânlarin
çogunlukla umumî ahlâka itimaden açik birakildigi Istanbul'da her sene azami bes-alti hirsizlik vak'asi görülür."
Ubicini Dr. Brayer'i söyle dogruluyor: "Bu muazzam payitahtta dükkâncilar, namaz saatlerinde dükkânlarini açik birakip camiye gittikleri ve geceleri evlerin
kapisi basit bir mandalla kapatildigi halde, senede dört hirsizlik vakasi bile olmaz.
Ahalisi sirf Hiristiyan olan Galata ile Beyoglu'nda ise hirsizlik ve cinayet vak'alari olmadan gün geçmez."
*Naziktik:* Edmondo de Amicis isimli Italyan gezgini, yine 1880'lerin "biz" ini anlatiyor bize: "Istanbul Türk halki Avrupa'nin en nazik ve en kibar insanlaridir.
Sokakta kavga enderdir. Kahkaha sesi nadirattan isitilir. O kadar müsamahakârdirlar ki; ibadet saatlerinde bile camilerini gezebilir, bizim kiliselerde
gördügünüz kolayligin çok fazlasini görürsünüz."
*Cihana örnektik:* Türkiye Seyahatnâmesi'yle meshur Du Loir'un 1650'lerdeki hükmü söyle: "Hiç süphesiz ki, ahlâk bakimindan Türk siyasetiyle medeni hayati
bütün cihana örnek olabilecek vaziyettedir." Sefkatimiz yalnizca insana yönelik degildi, hayvanlari, hatta bitkileri bile kapsiyordu. Hayata karsi saygiliydik:
Bu konuda dilerseniz Elisee Recus'u dinleyelim, bize 1880'lerdeki halimizi anlatsin: "Türklerdeki iyilik duygusu hayvanlari dahi kucaklamistir. Bir çok
köyde esekler haftada iki gün izinli sayilir.... Türklerle Rumlarin karisik olarak yasadigi köylerde ise bir evin hangi tarafa ait oldugunu kolaylikla
anlayabilirsiniz. Eger evin bacasinda leylekler yuva yapmissa, bilin ki O ev bir Türk evidir." (Küçük Asya, c. 9)
*Hayirseverdik:* Comte de Marsigli'yi tekrar dinleyelim: "Yazin Istanbul'dan Sofya'ya giderken daglardan anayol üzerine inmis köylülerin yolculara bedava
ayran dagittiklarina sahit oldum." Ayni muellif, ceddimizin hayirseverlikte fazla ileri gittikleri kanaatindedir. Söyle diyor:
"Fakat sunu DA itiraf etmeliyim ki, bu dindarane hareketlerinde biraz fazla ileri gitmektedirler. Iyiliklerini yalniz insan cinsine hasretmekle kalmayip,
hayvanlara ve hatta bitkilere bile tesmil ederler." Bu tespiti, Islâm ve Türk düsmani avukat Guer misallendiriyor: "Türk sefkati hayvanlara bile samildir"
dedikten sonra su örnegi veriyor: "Hayvanlari beslemek için vakiflar ve ücretli adamlari vardir. Bu adamlar sokak baslarinda sahipsiz köpeklere ve kedilere
et dagitirlar. Sokaktaki agaçlarin kurakliktan kurumasini önlemek için bir fakire para verip sulatacak kadar kaçik müslümanlara bile rastlamak mümkündür..."
"Kaçik" ligin kaynagini DA veriyor Adam: "Bir çoklari DA sirf azad etmek için kusbazlardan kus satin alirlar. Bunu yapan bir Türk'e bir gün yaptigi isin
neye yaradigini sordum. Küçümseyerek bakti ve su cevabi Verdi: "Allah'in rizasini tahsile yarar."
*Galiba geçmisimizden uzaklasmak bize çok pahaliya patladi. Ne dersiniz dostlar...


Himalayalar'in eteklerinde Türk köyleri
Dunyanin zirvesi sayilan Himalayalar, ayni zamanda unutulmus hayatlar diyaridir. Nasuh Mahruki'nin Everest tirmanisiyla tanidik bolgeyi, Asya kitasinin zirvesinde dolasan Turklerden habersiz...

Himalayalarin eteklerindeki Kesmir'de yaklasIk 300 Turk koyu var. Sarp daglari mesken tutan bin aile, ayakta kalma mucadelesi veriyor. Hepsinin soyadi ayni; Osmani... Hindistan ile Pakistan arasinda bolunmus durumdalar. Bir rivayete gore, hicri 3. asirda Horasan bolgesinden goc ederek Hint yarimadasina gelmisler.

Ikinci gorus, Gaznelilere dayaniyor. Bolgeye 17 kez sefer duzenleyen Gazneli Mahmut, bazi askerlerini Kesmir'de birakmis. Bugunku aileler de o askerlerin torunlari... Konustuklari Turkce bir hayli bozulmus. Kendilerine yardim elini uzatan Sultan 2. Abdulhamit'i unutmamislar. Gectigimiz yil yasanan Pakistan depremi en cok Turk koylerini vurmus. Yuzlerce can kaybi yasanmis. Ancak Turkiye'den gelen yardimlar gonullerini fethetmis.

Pakistan'a bagli Azad-Kesmir'de zor sartlar altinda yasayan Turk koyleri 2005 Pakistan depreminden en fazla etkilenenlerden. Bircok koyde neredeyse haritadan silinecek kadar can kaybi yasanmis. Kesmir Turkleri, arazinin daglik olmasi nedeniyle ziraatin yapilamadigi ve bircok koye hâlâ karayolu baglantisinin bile olmadigi bolgede zor sartlar altindan varliklarini devam ettiriyor.

Turk asilli olmaktan ovunerek bahseden bolge halki, 1976'da kurulan Azad-Kesmir Turk Kalkindirma Dernegi etrafinda birlesmis. Kesmirli Turklerin adeta sesi olan bu dernegin bastirmis oldugu kitapta, Kesmir'de yasayan Turk ailelerinin bolgeye nasil geldigi ve simdi nerede yasadiklari hakkinda bilgiler yer aliyor. Buna gore bu ailelerin soy kutukleri Emir Timur'a dayaniyor.

Zaman'in sorularini cevaplayan Kesmirli Turklerden Ali Osmanî, gururla, "Biz Musluman ve Turk'uz. Atalarimiz Horasan bolgesinden gelmis ve Kesmir'e yerlesmis." diyor. YaklasIk bin yildir Muzafferabad sehrinin ust kesimlerindeki koylerde yasadiklarini aktaran Osmanî, Kesmir Turklerinin bolgeye gelisini soyle anlatiyor: "Atalarimiz Kesmir'e gelmis ve Muzafferabad'i kurmus. Muzafferabad'in kurucusu Muzafferhan da bir Turk'tu. Kesmir'e Turkistan'dan sufi ve din adamlari onderliginde gelmisiz."

'Osmanî' soyadi, Abdulhamid'e vefa

Hazara bolgesi Turkleri, Kesmir bolgesinde yaklasIk bin yildir varliklarini surduruyor. Yasadiklari bolgenin yuksek ve sarp daglardan olusmasi nedeniyle dis dunyaya kapali yasamislar. Pakistan'in kontrolundeki olduklari icin kendilerini sansli kabul ediyorlar. Hindistan kontrolunde Kesmir'de soydaslarinin kendileri kadar rahat olmadiklarini ve daha zor sartlar altinda yasadiklarini soyluyorlar.

Ali Osmanî, bu bolgedeki Turklerle Osmanli Sultani II. Abdulhamid doneminde iliski kuruldugunu soyleyerek, "Biz de II. Abdulhamid'e olan vefa duygumuzdan dolayi Osmanî soyadini kullaniyoruz." diye konusuyor. Turklerin hicri 3. asirdan itibaren Islam dinini kabul etmesinin ardindan kabileler halinde Horasan bolgesinden Hint yarimadasina geldikleri biliniyor.

Tarihteki ilk Turk-Islam devleti olarak kabul edilen Gaznelilerin kurucusu Gazneli Mahmut bu bolgeye 17 kez sefer duzenleyerek Hint kitasinin Muslumanlasmasinda onemli bir rol oynadi. Hint kitasindaki Turkler de Gazneliler zamaninda sehirler kurarak bolgeye yerlesmis. Pakistan Kesmiri'nin baskenti Muzafferabad sehrinde hâlâ bazi Turk mahalleleri bulunuyor.







</B>
yasamak kucuk bir umut we insana duyulan sewgiden ibarettir..