Arama

Medya Haber - Tek Mesaj #540

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
2 Şubat 2007       Mesaj #540
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Skandalın ilk faturası kesildi

clear pixel

Ogün Samast’a Türk bayrağı önünde hatıra fotoğrafı çekilmesi rezaletinin sorumlusu 4 polis görevden alındı, 4 jandarmanın da görev yeri değiştirildi



Emniyet: Kurumlar birbirini suçlamamalı
Jandarmadan sert açıklama
Savcılık: Görüntülerde 3 suç var

clear pixel
02.02.2007
Ogün Samast'ın Samsun'da çekilen görünütüleriyle ilgili 4 polis görevden alınırken, 4 jandarmanın da görev yeri değişti.
Gazeteci Hrant Dink'in öldürülmesi sonrası başlatılan soruşturma kapsamında Samsun İl Emniyet Müdürlüğü'nde görevli 4 emniyet mensubu görevden uzaklaştırıldı.
Bu ara 4 jandarmanın da görev yerinin değiştiği açıklandı.
Televizyonlarda yayınlanan görüntülerde, iki jandarmanın aralarında aldığı katil zanlısı Samast’ın eline Türk Bayrağı veriliyor, saçlarının düzeltilmesi bile isteniyor. Hatta jandarmalar katil zanlısıyla hatıra fotoğrafı bile çekiyor.

Utandıran diyaloglar
İşte katil zanlısı Ogün Samast’ın Samsun Otogarı Jandarma Karakolu’nda Türk Bayrağı önünde fotoğrafı çekilirken yaşanan utandıran diyaloglar:

- Bir de şöyle alayım. Saçını düzelt aslanım!

- (Hatıra fotoğrafı çektiren jandarmalar birbirine kastederek) Keşke sen de şapkayı çıkartsaydın. Sen de çıkart. Böyle daha iyi...

- O yazıyı şöyle kafasının üstüne getirebilir miyiz arkadaşlar..

JANDARMA 24 OCAK’TA ‘BİZ ÇEKMEDİK’ DİYE AÇIKLAMA YAPMIŞTI
Jandarma Genel Komutanlığı 24 Ocak’ta “fotoğraf”la ilgili şu açıklamayı yapmıştı: “Bazı basın yayın organlarında gazeteci Hrant Dink’le ile ilgili Samsun’da yakalanan şüphelinin bir poster önünde çekilmiş fotoğrafı hakkında Jandarma Genel Komutanlığı’nı itham eden haber ve yorumlara yer verilmiştir. Söz konusu şahsın Jandarma sorumluluğunda bulunduğu Samsun Merkez Yeşilkent Jandarma Karakolu’nda yapılan ilk işlemleri esnasında hiçbir şekilde fotoğrafı çekilmemiştir.”

Fotoğraf krizi nasıl çıktı?
Polis ve jandarma daha önce yalanladı

Ogün Samast’ın Türk Bayrağı önünde çekilmiş fotoğrafı, günlerce tartışma konusu oldu. Fotoğrafın nerede ve kim tarafından çekildiği konusunda kamuoyuna çelişkili bilgiler yansıdı. Fotoğrafın İstanbul ve Samsun Emniyet Müdürlükleri ile Samsun'daki Jandarma Karakolu'nda çekildiği iddiaları yalanlandı. Son olarak Emniyet Genel Müdürlüğü Sözcüsü İsmail Çalışkan, fotoğrafın Samsun'da çekildiğini doğruladı ve Samsun Emniyet Müdürlüğü'nün açıklama yapacağını söyledi. Ancak Samsun'dan böyle bir açıklama gelmedi.

Fotoğrafla ilgili açıklamalar şöyle:
• İstanbul Emniyet Müdürlüğü-24 Ocak 2007:
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin Samsun'da yakalanan ve dün tutuklanan şüpheli Ogün Samast'ın bir poster önündeki fotoğrafı İstanbul polisince çekilmemiştir

• Jandarma Genel komutanlığı - 24 Ocak 2007: Bazı basın yayın organlarında; gazeteci Hrant Dink'in öldürülmesi olayıyla ilgili Samsun'da yakalanan şüphelinin bir poster önünde çekilmiş fotoğrafı hakkında Jandarma Genel Komutanlığı'nı itham eden haber ve yorumlara yer verilmiştir Söz konusu şahsın Samsun Merkez Yeşilkent Jandarma Karakolu'nda yapılan ilk işlemleri esnasında, hiç bir şekilde fotoğrafı çekilmemiştir.

• Emniyet Genel Müdürlüğü Sözcüsü İsmail Çalışkan - 26 Ocak 2007: Çalışkan, Hrant Dink'in katil zanlısı Ogün Samast'ın fotoğrafının Türk bayrağı ve Atatürk'ün sözleri fon alınarak çekilmesi olayıyla ilgili soruya, 'Söz konusu fotoğraf İstanbul'da değil Samsun'da çekilmiş. Samsun Emniyet Müdürümüzle görüştüm. Bu konuyla ilgili bir açıklama yapacaklarını söylediler" karşılığını verdi.

'Cep telefonuyla çekilmiş'
• Vali Hasan Basri Güzeloğlu tarafından görevlendirilen vali yardımcısının hazırladığı ön rapor: Jandarma bölgesinde yakalanan zanlının Samsun Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi'ne getirildiği, İstanbul Başsavcılığı'nın talimatı üzerine gözaltına alınmayan zanlının, İstanbul'a gönderilene kadar şubedeki özel odada muhafaza altında tutulduğu belirtildi. Zanlıyı polise teslim ettikten sonra görevi sona ermesine rağmen bazı jandarma personelinin şubeden ayrılmadığı vurgulanan ön raporda, odadaki zanlı ile bazı polis ve jandarma görevlilerinin temas kurarak konuştuğu kaydedildi, ön raporda, bu sırada zanlının fotoğraf makinesiyle hiç görüntülenmemesine karşın, pano önündeki fotoğrafın, bir cep telefonuyla çekildiğinin tespit edildiği ifade edildi.

***

Jandarma Genel Komutanlığı'nın açıklaması
Jandarma Genel Komutanlığı Genel Sekreterliği'nden yapılan açıklamada, Hrant Dink cinayeti zanlısı Ogün Samast'ın fotoğraf ve görüntülerinin jandarma karakolunda çekilmediği yinelendi


Samsun'da incelemelerine devam eden İçişleri Bakanlığı müfettişlerince
tanzim edilen 'tespit ve beyan tutanağı'nda da televizyonda yayınlanan
görüntülerin Samsun Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü çay
ocağında çekildiğinin açıkça belirtildiği kaydedilen açıklamada, 'Müfettişlerce
tespit ve beyan tutanağının düzenlenmesinden hemen sonra görüntülerin kaynak
belirtilmeden ve jandarma karakolunda çekildiği ifade edilerek TGRT televizyon
kanalına servis edilmesi, bu tertibin arkasında olanların niyet ve maksatlarını
göstermesi açısından son derece düşündürücü ve endişe vericidir' denildi.

Yazılı açıklamada, 1 Şubat 2007 günü (dün) saat 18.30'dan itibaren, önce
TGRT televizyonu, takiben diğer bazı televizyon kanallarında, Hrant Dink'in katil
zanlısı Ogün Samast'ın poster haline getirilerek kamuoyuna yansıtılan
görüntülerinin, Samsun Şehirlerarası Otobüs Terminali'ndeki Jandarma Karakolu'nda
çekildiğini iddia eden haber ve görüntülere yer verildiği anımsatıldı.

Açıklamada, şöyle denildi:
'24 Ocak 2007 tarihinde yapılan basın açıklamasında da kamuoyuna açık ve
net bir şekilde duyurulduğu gibi, söz konusu fotoğraf ve görüntüler hiçbir
şekilde jandarma karakolunda çekilmemiştir.

Ayrıca, halen Samsun'da incelemelerine devam eden İçişleri Bakanlığı
müfettişlerince 1 Şubat 2007 günü saat 17.50'de olayla ilgili olarak tanzim
edilen 'tespit ve beyan tutanağı'nda da televizyonda yayınlanan görüntülerin
Samsun Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü çay ocağında çekildiği
açıkça belirtilmiştir. Görüntülerde yer alan jandarma personeli, zanlıyı, emniyet
müdürlüğüne teslim etmekle görevli olan personeldir.

Müfettişlerce tespit ve beyan tutanağının düzenlenmesinden hemen sonra
görüntülerin kaynak belirtilmeden ve jandarma karakolunda çekildiği ifade
edilerek TGRT televizyon kanalına servis edilmesi, bu tertibin arkasında
olanların niyet ve maksatlarını göstermesi açısından son derece düşündürücü ve
endişe vericidir.

Türk Silahlı Kuvvetleri'nin ayrılmaz bir parçası ve kanun ordusu olan
Jandarma Genel Komutanlığı, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da yasalarla
kendisine verilen görevleri yine yasaların verdiği yetkiler çerçevesinde ve tam
bir tarafsızlık ve adalet duygusu içerisinde yerine getirme azim ve
kararlılığındadır.

Bu itibarla kamuoyunu bilgilendirme görevini yerine getiren basın yayın
kuruluşlarının, basın meslek ilkelerine uygun hareket etmeleri ve Türk Silahlı
Kuvvetleri'ni yıpratmaya yönelik maksatlı girişimlere karşı daha fazla hassasiyet
göstermeleri beklentimizdir.'

***

Savcılık: Görüntülerde 3 suç var
SAMSUN Cumhuriyet Başsavcılığı Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in katil zanlısı Ogün Samast'ın yakalandıktan sonra Türk Bayrağı önünde çekilen ve basına yansıyan fotoğraf ile video görüntüsü ile ilgili olarak soruşturma başlattı.


Samsun Cumhuriyet Başsavcısı Ahmet Gökçınar, yaptığı basın açıklamasında, dün akşam bazı televizyon kanallarında yayınlanan görüntülerle ilgili başlatılan soruşturma hakkında bilgi verdi.

Daha öncede, benzer fotoğrafların bazı basın organlarında yer alması üzerine bir soruşturma başlatıldığını hatırlatan Gökçınar, yayınlanan görüntülerin ardından ise soruşturmanın içeriğinin genişletilerek yeni bir boyut kazandığını belirterek, şunları kaydetti:

“Hrant Dink'in katil zanlısının başarılı bir operasyonla yayınlanmasını müteakip bazı yayıncı kuruluşlarda şüphelinin Türk Bayrağı arkasına alınarak bazı fotoğrafları yayınlandı. Belli bir müddet inceleme aşamasından sonra 31.01.2007 tarihi itibari ile olayla ilgili soruşturma başlatıldı. Soruşturmanın kapsamı ve içeriği dün akşam ulusal basında, görsel medyada yer alan ilgili kaset görüntüsünün yayınlanmasıyla başka bir içerik kazandı. Biz yayıncı kuruluştan kasetin orijinalını istedik. Ayrıca olayla ilgili soruşturmanın suç tipi yeniden değerlendirilerek ilgili göreviler hakkında suçu ve suçluyu övme, görevi suistimal ve hazırlık soruşturmasının gizliliğini ihlal iddialarıyla ilgili olarak soruşturma devam edecektir.”

Hiç kimsenin suç işlemesine izin vermeyeceklerini bildiren Gökçınar, Samsun Emniyet Müdürlüğü ve Jandarma elemanlarının çok başarılı bir operasyonla şüpheliyi yakaladıklarını ifade ederek, “Ancak ardından bu tip bir olayın gelişmesi bizi son derece üzmüştür. Yasal gereği ne ise hiç duraksamadan yerine getirilecektir” diye konuştu.


GÖRÜNTÜLER EMNİYETTE ÇEKİLDİ
Gökçınar, kimler hakkında ne gibi iddialarla ilgili soruşturma açılmasının olaya karışan personelin tespitinin ardından yapılacağını söyledi.

Söz konusu görüntülerin Samsun Emniyet Müdürlüğünde çekildiğini de belirten Başsavcı Gökçınar, “Olayın dün akşam yayınlanan kasetin geçtiği mekan Samsun Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesidir. O şubede bizim şu andaki tespitlerimize göre hem jandarma komutanlığından, hem emniyet müdürlüğünden elamanlar mevcuttur. Ancak kimler hakkında ne gibi isnatlarla davanın açılacağını soruşturmanın seyri belirleyecektir” dedi.

ADALET BAKANI'NA BİLGİ
Konuyla ilgili Adalat Bakanı Cemil Çiçek'i de bilgilendirdiğini bildiren Gökçınar, Çiçek ile akşam bir kaç kez görüştüğünü söyledi.

Başsavcı Gökçınar, söz konusu kaset ve fotoğrafın kim ya da kimler tarafından basına ne şekilde sızdırıldığının ise yürütülecek soruşturmadaki ”hazırlık soruşturmasının gizliliği” kasamında araştırılacağını bildirdi.

Bu arada İçişleri Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından görevlendirilen Mülkiye Başmüfettişi Rıdvan Aydın, Jandarma Kıdemli Albay İbrahim İşgüder ve Polis Başmüfettişi Yücel Tutkun, Ogün Samast'ın TEMA Vakfı tarafından verilen üzerinde Türk Bayrağı ile Atatürk'ün sözlerinin bulunduğu takvim önünde çekilen fotoğrafı ile ilgili soruşturmayı bugün başlattı.




Emniyet sözcüsü: Kurumların birbirini suçlaması doğru değil


Emniyet Genel Müdürlüğü Sözcüsü İsmail Çalışkan, Hrant Dink cinayetinin zanlısı Ogün Samast'ın olayın ardından çekilen fotoğrafıyla ilgili müfettişlerin Samsun, İstanbul, Trabzon ve Ankara'da incelemelerini sürdürdüğünü, şu anda kendisine intikal eden herhangi bir görevden alma olmadığını bildirdi.


Çalışkan, haftalık basını bilgilendirme toplantısında, Hrant Dink ve gündeme ilişkin konuları değerlendirdi.

İsmail Çalışkan, Hrant Dink cinayetinin ardından güvenlik birimlerinin ahenk ve koordinasyon içerisinde çalışarak faillerin en kısa sürede yakalandığını ve arkasından adli soruşturma başlatıldığını hatırlattı.

Adli işlemler konusunda herhangi bir açıklama ve yorum yapmanın mümkün olmadığını ifade eden Çalışkan, idari yönden ise İçişleri Bakanlığı müfettişlerinin Trabzon, İstanbul, Ankara ve Samsun'da görevlendirildiğini kaydetti.

Çalışkan, geçen hafta düzenlediği basın toplantısında, Ogün Samast'ın jandarma ve emniyet birimleriyle birlikte çekilen görüntülerin bulunduğu iddiası üzerine bakanlık müfettişlerinin hemen görevlendirildiğini hatırlatarak, ”Görüntüler televizyonda yayınlandıktan sonra müfettişlerimiz bu konuda, kim çekmiş, niye çekmiş, neden çekmiş konularının hepsi aydınlanacaktır” dedi.

"DUYGULAR YAPILAN İŞE YANSITILMAZ"

Bu konuyla ilgili emniyet teşkilatı olarak üzerlerine düşen görevi yerine getireceklerini söyleyen Çalışkan, şöyle konuştu:

“Bunun arkasında veya yanında kimler varsa hangi görevlilerimiz varsa silsile yoluyla bütün teşkilatımız emniyet genel müdürüne kadar bütün kişiler hakkında soruşturma yapılabilir. Müfettişlerin raporları sonucunda gereği neyse mutlaka yapılacaktır. Kurumların birbirlerini basın önünde suçlamaları doğru değildir. Jandarma olsun, polis olsun bu ülkenin önemli kurumlarıdır. Kurumların ahenk içerisinde çalışması önemlidir. Sorumlular derhal gerekli cezaya çarptırılacaktır. Olay, müfettişler ve savcılar tarafından en ince ayrıntısına kadar araştırılmaktadır.”

Bir gazetecinin, “Gazeteci Hrant Dink'in katil zanlısı Ogün Samast'ın 'vatan kurtaran kahraman gibi' değerlendirilmesini nasıl yorumluyorsunuz” şeklindeki sorusuna ise Çalışkan, “Polis kurumsal bir yapıya sahiptir. Emniyet teşkilatı personeli bütün olaylar karşısında profesyonel olmak zorundadır. Hiç kimse kendi duygu ve düşüncelerini yaptığı işe yansıtamaz. Nereden gelirse gelsin, hangi düşüncede olursa olsun teşkilat olarak olayların üzerine her zaman kararlılıkla gitmekteyiz ve gideriz” yanıtını verdi.

CELALETTİN CERRAH'IN DURUMU

İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah'ın “Görevden alınıp alınmayacağı” yolundaki sorular üzerine Çalışkan, “Konuyla ilgili bir herhangi bilgim yok. Atamaya yetkili makamlar gerekeni yaparlar” dedi. Çalışkan, memurdan, emniyet genel müdürü vekiline kadar kusur ve ihlali görülen herkes hakkında gerekli adli ve idari işlemin yapılacağını söyledi.

Çalışkan, polisin toplumsal olaylarda da, adli ve siyasi olaylarda da profesyonel olmak zorunda olduğunu belirterek, “Polis profesyonelliğini her olayda ortaya koymak zorundadır. Olaylar karşısında kendi duygu ve düşüncelerini yansıtacak herhangi bir eylem ve davranışta bulunmaması gerekir” dedi.

"DEVLET GÖREVLİSİ SUÇ İŞLERSE GEREĞİ YAPILIR"

İsmail Çalışkan, bir başka gazetecenin emniyet genel müdürlüğüne atama yapılmaması ve Necati Altıntaş'ın genel müdür vekili olarak görev yapmasının kurum açısından sorun yaratıp yaratmadığını sorması üzerine, polisin görevini kanun ve tüzüklere göre yaptığını belirterek, “Emniyetin vekaletle yönetilmesinde herhangi bir yönetim boşluğu bizce görülmemektedir” diye konuştu.

Bir gazetecinin, Hrant Dink'in öldürülmesinin ardından, “Polis muhbiri olarak Erhan Tuncel'in kullanılması ve muhbirlerin örgüte katılarak suç işlemesinin mümkün olup olmadığını iddia etmesi ve değerlendirmesini” sorması üzerine Çalışkan, şunları kaydetti:

“Devlete bilgi veren insanlarla ilgili konuları basın önünde konuşmak uygun değildir. Devlete vatandaşlar çeşitli şekillerde yardım etmektedir. Bunların açık bir şekilde deşifre edilmesi ve haklarında konuşulması söz konusu kişileri olumsuz yönde etkilemektedir. Basında da bu konunun yer almaması daha uygun olur. Hiçbir devlet görevlisi suç işleyemez. İşlerse gereği yapılır.”