Newsweek'ten ilginç iddia: Türkiye'nin müdahala olasılığı artıyor
ABD'nin PKK'nın baskınlarına kayıtsız kaldığını, Türkiye'nin Kuzey Irak'taki PKK üslerine karşı sınır ötesi operasyonu yapması olasılığının arttığı öne sürüldü
Newsweek'te bir makalesi yayınlanan, ABD'nin tanınmış düşünce kuruluşlu Brookings Institution'dan Ömer Taşpınar, Dışişleri Bakanı Gül ve Genelkurmay Başkanı Büyükanıt'ın Washington ziyaretlerinin "rastlantı olmadığı"nı, görüşmelerde operasyon konusunun alınacağını da belirtti. Taşpınar, olası tek taraflı bir müdahale için "Türkiye'nin sıkıntılı Avrupa yolculuğuna adeta sona erdirebilir ve ABD ile dev bir kriz yaratır" yorumunu yaptı
Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün ABD ziyaretinin hemen öncesi Newsweek dergisinde bir makale yayınlanan ABD'nin önde gelen düşünce kuruluşlarından Brookings Institution'dan Ömer Taşpınar, Türkiye'nin sınır ötesi operasyonu gerçekleştirme olasılığının arttığını savunurken Kuzey Irak'taki PKK varlığı ve ABD'nin bu konuda bir şey yapmamasının Türkiye ile İran'ı birleştirdiğini de öne sürdü.
Ömer Taşpınar, "Türkiye'nin gözü Şii hilalinde" başlıklı makalesinde Batı'dan gelen tehdidinin karşısında İran'ın Türkiye'ye yakınlaşma yoluna gittiğini ve bu konuda oldukça başarılı olduğunu belirterek "Nedeni, Ankara ve Tehran'ın kendilerini birleştiren ortak bir davaları var: Kuzey Irak'ta faaliyet gösteren Kürt gerillaları ve Amerika'nın bu konuda bir şey yapmamasıdır" diye yazdı.
Bu aşamada Türkiye ile İran arasında bir "antant"tan söz etmek için henüz erken olduğunu ifade eden Taşpınar, ancak İran'ın belli ki Türkiye'yi Batı ile geleneksel bağlarından uzaklaştırmaya çalıştığını ve bu amaca ulaşmak için PKK'nın İran için bir kart oluşturabileceğini kaydetti.
ABD GÜÇLERİ PKK BASKINLARINA KARŞI HİÇ BİR ŞEY YAPMIYOR
İran yetkililerinin son dönemde PKK terörünün iki ülke için yarattığı sorunları çok vurguladıklarına dikkat çeken Taşpınar, "Verilen sayısız sözlere karşın bölgedeki ABD güçleri, (PKK'nın) sınır ötesi baskınları önlemek için hiçbir şey yapmıyor" değerlendirmesini yaptı.
Halbuki, iki ülkenin basınına göre İran Ulusal Güvenlik Konseyi Başkanı Ali Larijani ve başka İranlı yetkililerin, PKK'ya karşı "büyük bir ortak askeri operasyon"un yapılması avantajlarını Türk muhataplarına anlattıklarına dikkat çekildiği makalede şöyle devam edildi:
"O kadar dramatik bir şeyin yakında gerçekleşeceği gibi gözükmüyor. Ancak açıktır ki bir Türk müdahalesi olasılığı artıyor. Bunun, Türk Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın Washington ziyaretlerinde ele alınacak bir konu olduğu kesin. Ve aynı biçimde açık ki İran'ın kışkırtmak için her türlü teşviki var. Kuzey Irak'a bir müdahale, Türkiye'nin sıkıntılı Avrupa yolculuğuna adeta sona erdirebilir ve ABD ile dev bir kriz yaratır. Brüksel ve Washington'dan dışlanmış olan bir Türkiye, İran'a karşı Batı'nın çizgisini izlemede daha az yarar görür."
KÜRTLERİN ÇIKTIĞI YOLCULUĞUN SONU BELLİ: BAĞIMSIZLIK
Ömer Taşpınar, TBMM'nin kısa bir süre önce Irak konulu gizli bir oturum yaptığına, Türk askerlerinin son 20 yılın önemli bir bölümünü PKK ile savaşarak geçirdiğine, 40 bin kişinin öldüğüne ve 150 milyar dolara yakın bir harcama yapıldığına işaret etti.
Ancak Ankara'nın PKK'yı sadece "daha büyük bir sorunun bir parçası" gibi gördüğünü belirtirken Türkiye'nin Kuzey Irak'taki bağımsız Kürt devleti kaygılarına da değinen Taşpınar, "Washington ile ortaklığından cesaret alan Iraklı Kürtler, son durağı belli olan bir yolculuğa çıkmış bulunuyorlar: petrol zengini Kerkük'ün başkenti olacağı bağımsız bir Kürt devleti. Bu Kürt devleti de, Türkler'in kabusudur" yorumunu yaptı.
Taşpınar, TBMM'nin gizli oturumunun Kerkük'e odaklanmasının "iyi bir işaret olmadığı"nı savunarak Kerkük'te bir referandum ve bir nüfus sayımı planlanırken durumun çok kolay alevlenebileceği uyarısını da yaptı. İran'ın ise, Kandil'i bombaladığını ve yakaladığı PKK'lıları Ankara'ya iade ettiğini kaydeden Taşpınar, haberlere göre İranlıların Ankara'ya önerdikleri belirtilen "koordine bir askeri operasyon"un da, "çok büyük öngörülemeyecek sonuçları olan bir tırmanış" anlamına geleceğini yazdı. Taşpınar söyle devam etti: "Gül ve Büyükanıt'ın Washington'a ziyaretleri rastlantı değil. Görüşmeler, Bush Yönetimi'nin Iraklı Kürdistan'daki istikrara ilişkin laflara son vermeli. ABD kuvvetleri, PKK'ya karşı kararlı bir biçimde hareket geçmedikçe Türkler, Ankara'nın işine el koyacağı uyarılarını yapacak. Bu, bir seçim yılı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, çoğu askeri müdahaleden yana olan siyasi rahiplerine karşı ulusalcı ehliyetini göstermek için her türlü teşviki var. Ve bu, kaçınılmaz olarak Türkiye'yi İran'a doğru itecek ve sonunda Amerika'ya karşı görülmemiş bir Sünni-Şii hayal kırıklığı eksenini bile yaratabilir."
Irak'ta kanlı saldırı: 135 ölü
Amerikan yönetiminin şiddet önlemlerine bir türlü çare bulamadığı ve strateji değiştirmek zorunda kaldığı Irak'ın başkenti Bağdat dün Mart 2003'teki işgalden beri en kanlı ikinci gününü yaşadı.
Şehrin merkezinde bir pazar yerine park edilen kamyona yerleştirilen bombaların patlaması sonucu en az 135 kişi öldü, 310'dan fazla kişi de yaralandı. Ölü ve yaralı sayısının artabileceği, enkaz altında birçok cesedin bulunduğu belirtildi. Saldırı, ABD işgalinden bu yana tek bir patlamada en fazla ölümün gerçekleştiği patlama oldu. Şiilerin çoğunlukta olduğu el Sadriye'deki patlama, halkın sokağa çıkma yasağı başlamadan önce alışveriş yapmaya çalıştığı sırada yaşandı. Patlamayla birlikte, pazar yerindeki birçok dükkan yerle bir olurken, yaralılar hastanelere ilkel şartlarda kaldırıldı. Kurtarma görevlilerinin kamyonetlere yığdığı cesetler de morglara taşındı. Irak Başbakanı Nuri El Maliki, olaydan, idam edilen Saddam Hüseyin yandaşlarının sorumlu olduğunu savundu.
Hükümet sözcüsü Ali El Dabbah da saldırıları gerçekleştiren direnişçilerin en az yarısının Suriye'den ülkeye sızdığını öne sürdü. Amerikan yönetimi ise saldırının büyük bir kıyım olduğunu açıkladı ve Irak hükümetine desteğini vurguladı. Saldırının, 'Irak'ta iç savaş unsurları görülüyor' ifadesinin kullanıldığı Amerikan istihbarat raporunun yayınlanmasından bir gün sonra düzenlenmesi dikkat çekti. Amerikalılar ve Irak güçlerinin ortaklaşa yapacağı ve başkenti huzura kavuşturmayı öngören büyük operasyon öncesinde militanların mümkün olduğunca çok saldırı düzenlemeye çalıştığı belirtiliyor. Kasım 2006'da Sadr semtinde bomba yüklü 6 araçla düzenlenen saldırılarda ise 202 kişi hayatını kaybetmişti.
Kerkük'te 7 patlama: 4 ölü Kerkük'ün statüsünü belirlemek için bu yıl yapılması planlanan referandum konusundaki tartışmalar devam ederken, kentte gerilim giderek tırmanıyor. Kuzey Irak'taki Kürt yönetiminin kendisine bağlamaya çalıştığı Kerkük'te dün yedi saldırı gerçekleşti. Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani'nin lideri olduğu Irak Kürdistan Yurtseverler Birliği Partisi ile Kuzey Irak'taki bölgesel yönetimin başkanı Barzani'nin lideri olduğu IKDP binalarının da hedef alındığı belirtilirken, bomba yüklü araçlarla gerçekleştirilen saldırılarda 4 kişi öldü, 37 kişi de yaralandı. Iraklı Kürtler, Kerkük'ün referandumla Kürdistan bölgesine bağlanmasını istiyor. Ankara'nın desteklediği Türkmenler ve Araplar ise 2003'teki işgal sonrası kente yoğun bir Kürt göçü yaşandığına dikkat çekerek, referandumun sonucunun geçerli olmayacağını belirtiyor. Bu arada, ABD'de resmî istihbarat kuruluşlarının ortak çalışmasıyla hazırlanan Irak'a ilişkin Ulusal İstihbarat Tahmini raporunda, ABD'nin bu ülkeden kısa sürede çekilmesi durumunda, Kürtlerin Kerkük'ü ele geçirme ve özerkliklerini genişletme çabalarının, Türkiye'nin askerî müdahalesine yol açabileceği ifade edildi. Bağdat, Kerkük, Cihan
Tacikistan, Mevlânâ Yılı'nı üst düzeyde kutlayacak
2007'nin 'Mevlânâ Yılı' ilan edilmesi vesilesiyle Mevlânâ'nın 800. doğum yıldönümü Tacikistan'da devlet seviyesinde çeşitli etkinliklerle katılacak.Tacikistan Cumhurbaşkanı İmamali Rahmanov, 800. doğum yıldönümünde Mevlânâ'yı kendisine yakışır şekilde hükümet olarak en üst düzeyde anacaklarını bildirdi. Rahmanov, bu çerçevede 7-8 Eylül 2007 tarihlerinde dünyanın önde gelen ilim adamlarını bir araya getirecek uluslararası konferans düzenlenmesi ve Mevlânâ'nın eserlerinin 5 dilde basılması teklifinde bulundu. Diyalog Avrasya Platformu Genel Sekreteri Erkam Tufan Aytav'ı kabul eden İmamali Rahmanov, kutlamaların en üst düzeyde geçirilmesi için tüm imkânları seferber edeceklerini belirtti. Mevlânâ'nın hem Türk hem de Tacik halkının ortak gururu olduğunu ifade eden Aytav da "Mevlânâ'nın gerçekten kim olduğunu ve Mevlânâ felsefesinin ne anlama geldiğini Türkiye-Tacikistan işbirliği ile düzenlenecek forum ile dünyaya tanıtma fırsatı bulacağız." diye konuştu. Genel Sekreter Aytav, Konya ile Tacikistan'ın Kurgantepe şehirlerinin "kardeş şehir" ilan edilmesi için teklifte bulunacaklarını kaydetti. Tacikistan'ın güneyindeki Kurgantepe, Mevlânâ'nın dünyaya geldiği şehir olarak biliniyor. Kutlamalarının organizatörlüğünü Tacikistan hükümeti, Tacikistan Bilimler Akademisi, Diyalog Avrasya Platformu ve Şelale Eğitim Kurumları üstlendi. Umed Mevlanov, Duşanbe, Cihan