Karlı bir şubat sabahı,
Hicranında yandın mı hiç?
Mecnun gibi ağlayarak,
Bir zalimi andın mı hiç?
Yar hasretine düşerek,
Yollarına baktın mı hiç?
Gül dudağını öperek,
Vuslatına kandın mı hiç?
Yar koynunda sabahladın
Boynuna dolandın mı hiç?
Saçlarından bir yorganın
Hapsinde uyandın mı hiç?
Saçıma düşen akları,
Boş yıllara sordun mu hiç?
Böyle deli sevdaları,
Gelir, geçer sandın mı hiç?
selami ateş