uykusuz belleğimdeki fotoğraf
salaş bir gülümsemeden
bulutun suya düşüşü
uz zamanların...
akasya avuçlarında
cayır güneşin gözlerini üfleyen rüzgâr
söz diplerine izini bıraktığım
geçmişim
tarihsiz papatya yangını evler ve
evlerin saçak altına sığınılmış çocukluğu
içinde aynasu odalar
yılan yumağına dönüşmeden önceki hali
cümle iyiliğin
pencerelerden taşan güzelliği
ve sonralar...
kim uzak kime
birbirine yakın ne
kim kime nerede
neredeyiz kiminle
nelerimiz gitmiş
kalmışız nelere
kimlere
demir külçesi omuzlarımda, dizlerim ağrılı
uyusam !
geçer mi bugün
yarın gökyüzü yine öyle sıcacık
masmavi tutar mı ellerimi
üşümem
sızım geçer mi söyle anne ?
kül kül öksürüyor babam
ağlamak toplamış sözleri
avaz beste yapmış hederden
keder tutmuş denizi
ayın uyanası yok yatıyor nefessiz
alabildiğine gece yeryüzü
alabildiğine koyu evler, perdeli
uçurumağzında semender
bekleşiyor aç yırtıcılar
uçuşuyor, uçuşuyorum
düşsem yüreğimden bir an
didikleyecekler anne
uyuyamam geçmişimi
deşecekler çocuk gözlerimi
S.Sevinç YILDIZ