Dokunmak/sızın
Şiire küstüm
Ve sana söylediğim
(Hatta kulağına fısıldadığım)
Bütün sancıları kustum....
Her şey geçiyor
Eziliyor, azalıyor, üzülüyor
İnsan...
Ve hiç dokunmadıysan
Can kesiyor bedenin...
Öylesi yazılmış
Satır arasına sıkıştırılmış
-Arsız bir sevişmenin
Ter damlası- bu hasret...
Parmaklarım kelepçe bileğine
Dudaklarım ağzındaki tadın suçlusu
Konuşuyorsam böylesi arsız
Çoğul bakışlarında, harf harf azalıyorsam
Ve yazamıyorsam ağzıma geleni pervasız
Gözlerimde...Gözlerinin buğusu...
Durmak/sızın...
Kim bilir
Hangi şehir
Keser yolumu
Nasıl bir eşkıya namlusudur
Kem gözlü, kalın kaşlı gaddar
Ayazda dondurur soluğumu...
Sırtımda vurulur bakışların
Kanar tenimde dokunuşların
Düşerim sensizliğe
Yüz üstü...
Bir yel dokunur geçer
Kavgam... Yaprak düşümü...
Durmaktır güz vakti zaman
İçimin sorgusu gitmeyi seçer...
Anlamak/sızın....
Bu kuralsızın
Mavisi çıplak
Soyunmak beyaza
Zor iştir
Kirlenmelisin...
Beni günahınla bitiştir
Yetiştir koynunda, büyüt
Talan et erkekliğimi! !
Kadınlığında sar, öğüt...
Soluksuz kalmalı
Yormalı, yorulmalı
Dinle(n) melisin...
Ya da sür şehre hiç'liğimi
Yokluğunun ***'liğine bırak
Gözlerime bakarak
Ağlamadan, konuşmadan
Gitmelisin....
DeNiZ üLKeGüL...