Arama

Sonsuz Aşk - Tek Mesaj #934

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
13 Şubat 2007       Mesaj #934
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Gidiyorum beklenen an geldi. Her şey bitti. Geçmişte kaldı. Yeni bir gelecek var önünde, yeni bir hayat, yeni bir yaşam var. Yüreğimde garip duygular var. Ne sevinç diyebilirim, ne hüzün diyebilirim. Senin kırılmanı istemiyorum. Sanırım gitmek istiyorum ve bu isteğimin önüne hiçbir şey geçemeyecek. Bu şehir artık beni yoruyor,her şey beni boğuyor, tıkanıyorum ve dayanılmaz bir arzu ile uzaklara başka yerlere gitmeyi istiyorum. Biliyorum önümde duracaksın ve beni engellemeye çalışacaksın. Yeniden başa dönecek her şey sen gitme dedikçe benim içimdeki istek büyüyecek ve sonunda lanetler yağdırarak oradan uzaklaşacağım. Biliyorum seni kıracağım ama sende biliyorsun ki ben istediğim her şeyi yaparım. Beni tanırsın ne kadar inatçı ve hayalperest olduğumu herkesden iyi bilirsin.
Oldu işte. Tüm engellemelerine rağmen uzaklardayım. Başka bir şehirde yeni bir hayatım var.
Gece ansızın aklıma geldin biliyor musun?
Seni bırakıp geleli ne kadar oldu hatırlamıyorum. Kaç güneş doğdu, kaç güneş battı saymadım. Güldüm yeniden doğmuş gibi hissettim kendimi. Kimi zaman kızdım kendime seni çok sevdiğimi söylerken senden sıkıldığıma nasıl bırakıp gittiğime baktım, sana nasıl acılar çektirdiğime kızdım. Şair ruhluydun. Çoğu zaman yazdığın şiirlerini benden daha çok sevdiğini düşünür ve seni şiirlerinden kıskanırdım. Durup dururken aniden konuşmaya başlardın. Başta ağzından çıkan kelimeler anlamsız gelirdi bana ne zaman kağıdı kalemi eline alırdın kelimeleri, cümleleri kağıda özenle işlerdin o zaman anlamsız olan her şey birden anlam kazanır olduğundan daha değerli bir hal alırdı. Çoğu geceler uyurken seni seyrederdim. Rüyanda ne gördüğünü merak ederek. Kendi kendime derdim ki rüyasında bile şiirleri ile ilgileniyordur benden daha çok sevdiğin şiirlerinle. Bilemezdim ki rüyalarında beni gördüğünü, kimi zaman uyumadığın halde seni seyretmem için gözlerini kapadığını ve seninle ilgilenmem için kıpırdandığını. Bilemezdim ki yazdığın şiirlerde beni anlattığını.
İlk karşılaşmamızı hatırlıyorum da nasıl kızmıştım sana nedenini hatırlamasam da hala gülüyorum. O günkü halimize beni sakinleştirmeye çalışman, sıkılarak sanırım birazda korkarak telefon numaramı istemen. Aslında sana olan kızgınlığım o kadar çabuk yok olmuştu ki ben bile şaşırmıştım.
İlk buluşmamızda konuştuklarımız utanarak el ele tutuşmamız şimdi bakıyorum da her şey rüya gibi geliyor. İlerleyen buluşmalarımızda gezmelerimiz, küçük tartışmalarımız, isteklerimiz,hayallerimiz, alaycı tavırlarımız, çocukça oyunlarımız ve birbirimize olan sevgimiz ne kadar güzeldi. O anda her şey sonsuzmuş gibi geliyordu ama şimdi başka şehirlerdeyiz.
Birbirimizden haberimiz bile yok.
Bir gün döneceğim tekrar seni görmek için demiştim ya sanırım bunun zamanı geldi. Yarın seninle eskiden olduğu gibi aynı şehirde olacağım ama bu gelişim seni umutlandırmasın. Bu gelişim yeni bir başlangıç değil olan her şeyi sonlandırmak için gereken küçük bir oyun. Gün geçtikçe seni daha çok seviyorum. Bunu sana anlatamam senden uzakta olmama rağmen sana olan sevgim katlanarak artıyor ve bu sevgi artık yüreğimde taşıyamayacağım kadar büyüdü ve bu beni korkutuyor. Sanırım buna kaybetme korkusu diyorlar. Henüz inmiş olmama rağmen bu şehir hiç değişmemiş tıpkı senin gibi görüyorum ki bana olan sevginden hiçbir şey eksilmemiş. Gözlerindeki sevgi, ışıltı hala eskisi gibi hatta eskisinden daha parlak. O an içimi öyle bir korku sardı ki beni unutup bir başkasını sevdiğini düşündüm bir an için damarlarımdaki kanın hızla çekildiğini hissettim. Bedenimin uyuştuğunu, dünyanın etrafımda döndüğünü ve ayaklarımın bedenimi taşıyamadığını hissettim. Elinde bir tomar kağıtla karşımdaydın ve düşündüğüm şey doğru değildi ama biraz sonra yapacaklarımın seni ne kadar üzeceğini hatırlattı bana.
Elindeki kağıtları uzatıyorsun bana öylesine bakıyorum ve bunların senin yazdığın şiirler olduğunu anlayabiliyorum. O şiirleri okumak ve sana sarılmak için sana olan özlemimi gidermek için içimde garip ama kuvvetli bir istek doğuyor fakat kendime engel oluyorum.
Ben buraya sana olan özlemimi gidermek için değil her şeye bir son vermek için geldim. Bunları sana söylemek o kadar zor ki benim hakkımda ne düşüneceğini biliyorum bunu hak etmiyorsun ama yapmalıyım bunu ben olmadan da yaşamalısın. Gelecekte olması gereken şeyi daha önce yaşayacaksın sadece. O zaman doktorlardan öğrenecektin şimdi benden biraz farklı biçimde öğreneceksin.
Biliyorum buna alışman zor olacak ama en azından duyduğunda kendini buna hazırlamış olacaksın.
Belki bana kızacaksın ama bunun olması gerekiyordu.
Verdiğin kağıtlarla ilgilenmiyormuş gibi görünerek seni incitiyorum. Omuz silkip ‘’ Napalım sevmek işte böyle bir kişi sever diğeri çeker gider sevgine karşılık vermek zorunda değildir hiçbir zaman’’ diyorum. Seni oracıkta bırakıyorum ve uzaklaşıyorum bunun nedenini farklı algılayabilirsin fakat ben göz yaşlarımı görmemen ve kalbimin yapmam gerekenlere engel olmaması için kaçıyorum senden.
Aradan biraz zaman geçiyor o şehirden uzaklaşıyorum bir zamanlar yaptığım gibi fakat bu ayrılık diğerinden daha acı veriyor. Ve evimdeyim burada olmanı ve bu evi görmeni isterdim o zaman benim seni ne kadar çok sevdiğimi anlardın belki.
Güneş doğuyor ve şehir uyanıyor. Bense gene uykusuz sancılı ve gözyaşı dolu gecelerimden birini geçirdim. Bilemezsin seni ne kadar özledim. Defalarca aradım seni telefonda sesini dinledim konuşamadım sana seni ne kadar çok özlediğimi ve seni her şeyden çok sevdiğimi söyleyemedim. Sana senin şefkatine, sarılmana ve beni sevmene simdi o kadar ihtiyacım var ki bir çiçeğin suya, bir bebeğin sevgiye ihtiyacı olduğu kadar beklide ondan çok ihtiyacım var.
Sana bir mektup bırakıyorum sevgilim. Önce mektubumu alacaksın. Eminim mektubu aldığında heyecanlanacaksın umarım bana olan kızgınlığın biraz olsun geçer. Mektuptan sonra ikimize ait eşyalar gelecek, sonra benim özel eşyalarım. Belki o zaman anlamayacaksın ama daha sonra anlayacaksın ki ben artık yokum. Bunu anladığın zaman sanırım yanında olacağım sonsuz uykumda ve soğuk bedenimle yanında olacağım.
Bilmem hatırlar mısın ben sana her zaman sadece bir kişiye ait olduğumu söylerdim. Sen bunun kim olduğunu sorardın sürekli bana. Bende sen değilsin derdim her seferinde kızardın bana başkaları var demek bari bunu yüzüme karşı söyleme derdin anlamazdın ki ben sadece sana aittim. Aslında haklısın sürekli senden bir şeyler gizlediğimi söylerdin.

Haklıydın da evet gizlerdim ben senden sana olan aşkımı ve hastalığımı gizlerdim. Sense benden şüphelenirdin başkası var diye ama beni o kadar çok severdin ki asla bir şey söylemezdin ve kimsenin de söylemesine izin vermezdin.
Son olarak sana sadece şunları söyleyebilirim;
Senden uzakta başka bir şehirde olsam da ben her saniye seni sensiz bu şehirde yaşadım. Seni eskisinden daha da çok seviyorum ve senin sevginle ölüyorum bir tanem.
Sakın üzülme ben senin sevginle ölmenin ve ait olduğum yerde yolculuğumun bitmesinden mutluluk duyuyorum.
Şundan hiç şüphen olmasın seni her zaman çok sevdim.

Hoşça kal bir tanem..