Arama


AreX - avatarı
AreX
Ziyaretçi
15 Şubat 2007       Mesaj #402
AreX - avatarı
Ziyaretçi
15 Şubat 2007

DEVLET BAKANI BABACAN: -''TÜRKİYE'NİN AB PERSPEKTİFİ OLMASAYDI VE KÜRESEL SERMAYEYE AÇIK OLMASAYDIK BUGÜN İŞSİZLİKTE OLAĞANÜSTÜ BİR ARTIŞ OLUR VE SOSYAL SORUNLAR ORTAYA ÇIKARDI'' -''35 MÜZAKERE FASILI İÇİN 7 YILLIK BİR PROGRAM, YOL HARİTASI HAZIRLIYORUZ VE BUNU AÇIKLAYACAĞIZ. BU TAKVİMDE AB SÜRECİNDE NE YAPACAĞIMIZI NET BİR ŞEKİLDE BELİRTECEĞİZ''

BRÜKSEL (A.A) - Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, ''Türkiye'nin AB perspektifi olmasaydı ve küresel sermayeye açık olmasaydık bugün işsizlikte olağanüstü bir artış olur ve sosyal sorunlar ortaya çıkardı'' dedi.

Devlet Bakanı Babacan, Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON) Brüksel ofisinin açılışını gerçekleştirdikten sonra TUSKON ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) yetkililerinin de arasında bulunduğu bir toplantı yaptı.

Babacan toplantıda yaptığı konuşmada iş dünyasını AB sürecine başından itibaren dahil ettiklerini ve bütün fasıllarda sivil toplum kuruluşlarının tam bir desteğini aldıklarını belirten Babacan, en son olarak işletme ve sanayi politikaları faslında sivil toplum kuruluşlarıyla tam bir mutabakata vardıktan sonra müzakere belgesini Brüksel'e gönderdiklerini söyledi.

Türkiye'nin AB sürecinden önemli faydalar sağladığını, doğrudan yabancı yatırımın 19,8 milyar dolara ulaştığını, Türk işadamlarının da geçen yıl yurt dışında 1 milyar dolarlık yatırım yaptıklarını belirten Babacan, AB sürecinin yerli ve yabancı sermaye yatırımını güçlendireceğini, bunun da istihdamı artıracağını vurguladı.

-''İSTİHDAMDA OLUMLU GELİŞMELER GÖRÜLDÜ''-

İstihdamda olumlu gelişmeler görüldüğünün altını çizen Babacan, 2006 son çeyreğinde işsizliğin yüzde 9,6'ya gerilediğini, aynı rakamın 2005 yılında yüzde 10,6 olduğunu kaydetti.

Tarım dışı istihdamda da 705 bin kişilik bir artış olduğunu kaydeden Babacan, şunları söyledi:

''Bu rakamlar AB'ye tam üye olan ülkeler için çarpıcı rakamlardır. Çünkü onlarda nüfus artmıyor. Bu nedenle Türkiye gibi istihdam sorunları da yok. Bizim her yıl nüfusumuz 1 milyon artıyor. Her yıl 500-700 bin kişiye istihdam sağlamak durumunda olan bir ülke olarak, AB dururken biz koşmak zorundayız. AB perspektifi Türkiye'nin istihdamını da olumlu yönde etkileyecektir.''

Türkiye'nin işsizliğe çözüm bulabilmesi için çok miktarda yerli ve yabancı yatırıma ihtiyacı olduğunu ifade eden Babacan, bunun da AB perspektifinin sağlam bir şekilde devam ettirilmesiyle gerçekleştirilebileceğini söyledi.

AB sürecinde herhangi bir sıfata ihtiyaçlarının olmadığını, asıl önemli olan noktanın refahın yükseltilmesi olduğunu belirten Babacan, sadece ekonomik kalkınmanın değil, demokratik gelişmenin de paralel gitmesi gerektiğini belirterek, ''biz bu AB sürecinden sonuna kadar yararlanacağız'' dedi.

Geçen yıl Kıbrıs bahanesiyle AB'de sıkıntılı bir dönem yaşadıklarını ifade eden Babacan, bu süreç sonunda edindikleri tecrübeye göre, bundan sonra Türkiye ile AB arasındaki müzakerelerde teknikten ziyade siyasi unsurların rol oynayacağını, müzakerelerdeki ilerlemeye 27 ülkenin vereceği siyasi kararların belirleyeceğini, AB'nin de müzakere sürecinde olumsuz teknik gerekçeler üretebildiğini gördüklerini kaydetti.

Bundan sonra Türkiye'nin kendi sürecine bakacağını, AB sürecinde ev ödevinin tam bir şekilde yerine getirileceğini anlatan Babacan, ''ne zaman 27 ülke mutabakat sağlarsa biz o zaman resmi sürece devam edeceğiz'' şeklinde konuştu.

-7 YILLIK PROGRAM-

Babacan, AB sürecinde Türkiye'nin Türk halkının refahını artırmak için takvime dayalı bir program hazırladıklarının altını çizerek, ''35 müzakere fasılı için 7 yıllık bir program, yol haritası hazırlıyoruz ve bunu açıklayacağız. Bu takvimde AB sürecinde ne yapacağımızı net bir şekilde belirteceğiz'' dedi.

Bu arada TUSKON Başkanı Rıza Nur Meral ise yaptığı konuşmada Brüksel ofisini açarak Türk iş dünyasının ağırlığını AB içinde daha çok hissettirmek istediklerini belirterek, bu süreçte yeni bir pencere açtıklarını, AB içindeki ön yargıları ortadan kaldırmayı hedeflediklerini kaydetti.

Meral, 2,5 trilyon dolarlık bir dış ticaret hacmine sahip AB ile daha çok ticaret yapmak istediklerini ve bu nedenle Türk insanının refahını artıracak olan AB projesine çok önem verdiklerini anlattı.

Öte yandan TOBB Başkan Vekili İbrahim Çağlar da Türkiye'nin AB sürecinden azami şekilde faydalanması gerektiğini belirterek, Aralık ayında yavaşlayan müzakere sürecinin halen devam ettiğini ve burada önemli olan noktanın Türkiye ile AB arasındaki katılım müzakerelerinin sürdürülüyor olmasının önemine dikkat çekti.