fırtınalar kopar yüreğimde.
içimdeki o deli gençlik duygusu,
koşmak isterim ciğerim patlarcasına,
gitmek isterim çok uzak diyarlara.
bir kuşun ötüşünde ararım yanlızlığımı,
bir derenin çağlayanında.
yırtıcı bir kuşunun ağzındaki leş parçası gibi,
düşmek isterim çok yükseklerden,
yanlızlığımı anlatamam kimselere,
beni benden başka kimse anlamaz ki,
nesri tükenmiş bir hayvan misali,
ararım yanlızlığımı kendimde.
düşlerim de vardı benim.
kurduğum güzel hayallerde vardı.
gözü dönmüş bir katil gibi,
içime girmeden önce..
uçurum kenarlarında gezerdim hep,
yaşamla ölüm arasındaki o mesafede,
ölümün bi anlamı yok tu ki...
ben yaşarkende ölüydüm zaten.
hani içini kemiren bi his kaplar ya!
bağırmak isteyipte bağıramazsın,
bardaktan boşalırcasına ağlamak istersin,
derdini içine gömer.. bu yalan dünyaya
bi tebessüm de sen atarsın.
sen, adını hala koyamadığım...
gece düşümde, gündüz hayalimde canlandırdığım,
ve birgün elbet gözlerine bakacağım,
bi gül perisi olmalısın...
GÜZEL YAZMIŞMIYIM HOCAM?