Arama

Hikayeler ve Öyküler -2- - Tek Mesaj #216

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
22 Şubat 2007       Mesaj #216
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Hiçbirşey


Meme uçlarını dikleştiren erkekler kalabalığına sunmak kendimi ve her arzda bir kadının tırnak yoluşlu intikamı. Böyle ıtırlı nefes alsam da yaşıyorum kahrolası. Aynalar kırsa da aksi parçalanmıyor insanın,bu sebeple aynalara küsmek ahmaklıktır yüzümde.






Aynalara küsecek kadar yüzüm var mıydı?





Sokağı görmek ne kadar önemliydi,o an fark ettim. Annesinin elinden tutmuş pelikli, pazardan dönen kadın ve arkasında nasırlı hamal ve kediler,yüzüme yapışanlardan değil ama. Ne çok kedi vardı ve ne çok insan.



Kahvem soğumuştu, ne düşündüğümü anlamıştım ne de kahvenin tadını. Yumru vardı içimde, ne kolay ağlar olmuştum. Göz yaşlarıma inanmıyordum.



İnsanın kendine inanmaması , en çok bu acıtıyordu. Her sabah yeni başlangıçlar yoruyordu. Sonu gelmeyen her şey yorarmış insanı, meğer tüm hakkıyla bitmeler mükafatmış.





Herkes duymak istediklerimi söylüyordu. Duymak istediklerimi söylemeyen insanlardan nefret ediyordum.



Bir adam vardı, gözlerinin önünde cam parlaklığı ,adamın gözleri camdı. Saçları tuhaftı ,sanki ağacın gölgesine inecek yılanlar vardı saçlarında. Adam tüm günahlarını saçlarına gizlemişti ,hiç uzamıyorlardı. Adamın dilinde göz kapaklarından nizami düşmüş kirpikleri vardı

Gözleri cam ,saçları günah, kirpikli dilli adam sadece duymak istemediklerimi söylüyordu.



Adamı seviyordum ve Pazar günlerini. Uyanır uyanmaz annemi arardım, sesi rahatlatırdı. Annemin sesi çocuk olduğumu düşürürdü içime. İmrenirdim annemin kadın insanlığına ama onun gibi olmak istemezdim hiç. Ben babamla evlenmezdim.



Niye babamın gözleri cam değil ve niye günahını ellerinde taşıyor?



Babamın elleri dolu,saçlarım hep soğuktu . saçlarımı sevmezdim hiç , onları bağlardım yüzüme değmesinler diye.



Saçlarımın deyeceği kadar yüzüm var mıydı?