Arama

Behçet Hastalığı - Tek Mesaj #6

M.u.R.a.T - avatarı
M.u.R.a.T
Ziyaretçi
22 Şubat 2007       Mesaj #6
M.u.R.a.T - avatarı
Ziyaretçi
BEHÇET HASTALIĞININ NEDENİNİ BİLİYOR MUYUZ?

Behçet hastalığının nedenini ya da nedenlerini bilmiyoruz. Fakat günümüze kadar yapılan çalışmalar sonucunda, bu hastalığın gelişmesinde iki önemli faktörün rolünün olduğunu düşünüyoruz

Genetik / ırsi yatkınlık:

Behçet hastalarının yakın aile bireyleri arasında, bu hastalığın görülme olasılığı artmaktadır. Behçet hastalığı kalıtımsal bir hastalık değildir. Fakat, bazı genleri taşıyor olmanın Behçet hastalığının gelişmesine katkıda bulunduğu bilinmektedir. Bunlar arasında ilk tanımlananı ve en iyi bilineni bir doku grubu antijeni olan HLA-B51'dir. Ülkemizde sağlıklı insanların %20-24'ü de bu doku grubu antijenini taşımaktadır. Bu nedenle, HLA-B51 veya şu an için bilmediğimiz diğer yatkınlık genlerini taşıyan herkeste Behçet hastalığı oluşmaz. Bu genleri taşıyor olmak, sadece diğer insanlara göre Behçet hastalığının gelişme olasılığını artırmaktadır.

Çevresel faktörler:

Çeşitli çevresel faktörlerin, özellikle de bazı mikropların hastalık belirtilerinin ortaya çıkmasına katkıda bulunduğu düşünülmektedir. Bu konuda en çok suçlananlardan birisi, ağız içinde normal şartlarda da bulunabilen bazı Streptokok mikroplarıdır. Dişlerde apse, diş çekimi veya boğaz iltihabı sonrasında Behçet hastalığı belirtileri ortaya çıkabilmesi veya hastalık belirtilerinde alevlenme görülmesi bu görüşü desteklemektedir. Ayrıca uçuk (Herpes) virüsü de ağızda ve genital bölgede Behçet hastalığında görülenlere benzeyen yaralar yapabildiğinden, sıkça hastalık nedeni olarak suçlanmıştır.
Fakat sonuçta, Behçet hastalığı mikropların yaptığı bir hastalık değildir. Sadece genetik olarak yatkınlığı olan insanlarda, bazı mikroplar veya tam olarak bilmediğimiz başka çevresel nedenler bağışıklık sistemini olumsuz yönde etkilemekte ve oluşan iltihap, hastalık belirtilerine yol açmaktadır.



BEHÇET HASTALIĞI KİMLERDE GÖRÜLÜR?

Behçet hastalığı, kadınlarda ve erkeklerde hemen hemen eşit oranda görülmekte ve belirtileri sıklıkla 20'li veya 30'lu yaşlarda başlamaktadır. Behçet hastalığı, erkeklerde ve gençlerde daha şiddetli seyredebilmektedir.
Behçet hastalığı dünyada en sık ülkemizde görülmektedir. En son verilere göre, ülkemizde her 250 kişiden birisi Behçet hastasıdır. Ayrıca, Akdeniz kıyısındaki ve Orta Doğu'daki diğer ülkelerde ve Japonya'da da Behçet hastalığı sıkça görülürken, Kuzey Avrupa ve Amerika kıtasında çok seyrektir. Behçet hastalığının sık görüldüğü ülkeler tarihi İpek Yolu'na denk düştüğünden, bu hastalığa "İpek Yolu Hastalığı" diyenler de bulunmaktadır
.


BEHÇET HASTALIĞI HANGİ ORGANLARI ETKİLER VE BELİRTİLERİ NELERDİR?

Behçet hastalığının sebebi henüz anlaşılamamış olmakla beraber, damarlarda iltihaplanma yaparak belirtilere neden olduğu bilinmektedir. Vücutta hemen bütün sistem ve organları etkileyebilmektedir.

En sık görülen hastalık belirtileri şunlardır:

Ağızda aft yaraları: Behçet hastalığının en sık görülen bulgusudur. Ağız içinde tekrarlayan yuvarlak veya oval, düzgün kenarlı, tabanı beyaz, kenarı kırmızı ve "aft" olarak isimlendirilen yaralardır. Genellikle dudak ve yanak içinde, dil kenarında, tabanında ve üzerinde, yumuşak damakta, bademcikler üzerinde veya yutakta görülebilir. Değişen sıklıkta tekrarlar ve genellikle 1-2 hafta içerisinde iz bırakmadan iyileşir. Ağız aftları başka hiçbir şikayeti olmayan insanlarda da sıkça (%5-15) görülmektedir ve bu basit aftlarla Behçet hastalığında görülen aftlar arasında bir fark yoktur.

Genital ülserler: Genital bölgede (erkeklerde daha çok skrotum-torbalar/hayaların üzerinde, daha nadiren kamışta, kadınlarda daha çok büyük dudaklarda, daha nadiren küçük dudaklar veya hazne içerisinde) tekrarlayan yaralardır. Sivilce şeklinde başlayıp, hızla zımbayla delinmiş gibi keskin kenarlı, beyaz-sarı tabanlı yaralara dönüşür. Büyük ve derince olanlar iz bırakarak iyileşirler.

Deri belirtileri: Deride ucu iltihaplı sivilceler görülebilir. Yüzde, göğüste, sırtta ergenlik sivilcelerine benzer sivilceler olur. Bacaklarda da, daha iri, etrafı kızarık sivilceler görülebilir. Bir diğer deri belirtisi eritema nodozum (eritemli nodül) dediğimiz ağrılı kızarık sertliklerdir. Daha çok bacaklarda diz altında görülmekle beraber, gövdede ve kollarda da çıkabilir. İyileşirken koyu renkte iz bırakabilirler. Kadınlarda daha çok görülür. Buna benzer bir başka deri belirtisi de derinin yüzeyel toplar damarlarının iltihabıdır (yüzeyel tromboflebit). Benzer şekilde ağrılı kızarık sertliklere neden olur. Yüzeyel tromboflebit ise erkek hastalarda daha çok görülür.

Göz tutulumu: Behçet hastalığı özellikle gözün damar tabakasında "üveit" olarak isimlendirilen iltihaplanmaya ve/veya retina tabakasının damarlarının iltihaplanmasına neden olur. Hastaların yaklaşık yarısında ve tanı konduktan sonraki ilk yıllar içerisinde görülür. Tek gözde başlayabilirse de genellikle her iki gözü etkiler. Gözde kızarıklık, bulanık görme veya görme kaybı, uçuşmalar, göz çevresinde ağrı ve ışıktan rahatsız olma hissine neden olurlar. Tedavi edilmeden tekrarlayan ataklar görmede azalma veya kalıcı kayıplara neden olabilirler.

Eklem belirtileri: Behçet hastalarının yaklaşık yarısında eklem iltihabı görülebilir. En çok diz olmak üzere, ayak bileği, el bileği, dirsek ile el ve ayağın küçük eklemlerinde şiş ve ağrı olabilir. Eklem iltihabı genellikle birkaç hafta-ay içerisinde iyileşirse de, bazı hastalarda kalıcı şekilde devam edebilir.

Damarların iltihabı: Behçet hastalığında her cins ve büyüklükteki kan damarında iltihaplanma olabilir. Toplardamarların hastalığı çok daha sık görülür. Baldır, uyluk veya gövde içindeki büyük toplardamarların veya beyin içindeki kirli kanı toplayan sinüslerin iltihabı sonucunda, damar içinde pıhtılaşmalar oluşur (derin ven trombozu-tromboflebit). Tıkanan toplardamarın yerine göre baldırda, tek veya her iki bacakta, kollarda-yüzde şiş ve ağrıya neden olur. Beyin toplardamarlarının tıkanması da şiddetli başağrılarına yol açar. Atardamarlar tutulduğunda genellikle damar duvarının bütünlüğü bozulur ve damar dışına doğru baloncuklaşmalar (anevrizma) gelişir. Farklı atardamarlarda oluşan bu baloncuklar patlayarak önemli ve öldürücü olabilen kanamalara neden olabilir.

Beyin tutulumu: Behçet hastalığında beyin toplar damarlarının iltihaplanması dışında, beyin dokusunda da ciddi iltihaplanmalar görülebilir ve tutulan yerin cinsine göre güçsüzlük, dengesizlik, vücüdun bir yarısının tutmaması gibi farklı belirtilere neden olabilir.

Akciğer tutulumu: Akciğerlerde atardamarlarda baloncuklaşmalar veya akciğer dokusu içinde iltihaplanmalar görülebilir. Öksürükle kan tükürme-kanamaya yol açabilir.

Mide-bağırsak sistemi: Ağızdakine benzer yaralar bütün mide-bağırsak sistemi boyunca görülebilir ve karın ağrılarına veya makattan kanamalara neden olabilir. Behçet hastalığının bu belirtisi ülkemizde seyrek olarak görülmektedir.