Arama

Şiir Nehri -1- [Arşiv] - Tek Mesaj #101

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
8 Aralık 2005       Mesaj #101
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
SENI SEVIYORDUM
*******************
Seni seviyordum ve senin haberin yoktu.
Saçlarını izliyordum uzaktan, kulağının arkasına
düşüşü ve burnun herkesten başkaydı işte.
Güldüğün zaman yukarıya bakardın. Yukarı kalkan
başın ve gülen gözlerin vardı, ne güzeldiler...

Sen bilmiyordun, ben seni seviyordum.
Kalbime sığmıyordu aklımdan geçenler. Duvarlara,
vitrin camlarına kaldırımlara çarpıyordu. Geri dönüyordu
çoğalarak. Senin sesini duyduğum masalarda erteliyordum
herşeyi, her şeyi erteleyişim oluyordun. Kalp ağrısı
oluyordun, birlikte soluduğumuz sokak isimleri oluyordun.
Mevsimler değişiyor ve büyüyorduk. Dönemeçler geçiyor,
köprüler göze alıyor ve bazen tekin olmayan suların
üzerinden atlıyorduk. Cesurduk... Ufuk çizgisi maviydi,
gün batımı hep turuncu ve kırmızıydı bütün karanfiller.

Ben seni seviyordum, bilmiyordun.
Sevinçlerim oluyordun arasıra, sen hiç bilmiyordun.
Sonra herhangi biri oldun. Bütün sevinçlerim bittikten
sonra yağmurlar yağdı serin haziran akşamları...
Sonra bir gün uzaktan gördüm seni. Saçların
bana inat, başın her şeye meydan okuyarak.
İşte yine aynı... Kalbimi acıttın. Her zamanki gibi.
Değiştik sanıyordum.
Ve sen yine bilmiyordun.

DİKENLERE GİDİYORUM
**************************
Gülleri sana bırakıp dikenlere gidiyorum
Gidiyorum
bütün acılarımı vurup sırtıma
umutları bırakıp başucuna
ıtırları, menekşeleri, kırgüllerini bırakıp
şiirlerimi sarıp bohçama
yüreğimin yangınına gidiyorum
hoşca kal usulboylum, güzel gözlüm hoşca kal.

Gidiyorum
gözyaşlarımı papatya diye saçlarına takıp
yüreğimdeki yağmurlarla bir ırmağa akmaya gidiyorum
içimde yeşerttiğim tüm çimenler sana kalsın
sana kalsın baharçiğdemleri, kırgelincikleri, kırkkanatlılar
gülleri sana bırakıp dikenlere gidiyorum.

Gidiyorum
başımda gam, gözlerimde nem
bütün hatıraları bırakıp geride
usulca çekip kapıyı ardımdan
alıp başımı gidiyorum buralardan
şafak sökmeden kimseler görmeden
yağmurun yağmadığı çöllere gidiyorum
sevgi dolu yüreğimi bir ıssızda yakmak için.

Hoşça kal suyundan çimdiğim dere
kana kana içtiğim pınar
say ki yaşamadım bu yerlerde
nazlı çiçeklerini okşamadım baharın
bozguna uğramış bir bostanın hüznüyle
bir yaprağın ürpertisine yazıp ömrümü
çekip gidiyorum buralardan.

Gidiyorum
bir bilinmeze doğru
hem yol, hem yolcu olmaya
acılarımla başbaşa kalmaya gidiyorum
bütün yıldızları takıp kanatlarıma
bir kelebek gibi özgür olmaya gidiyorum.

Yüreğimin sızılarında damıttığım her şiiri bin kez öperek
ve sökerek sevgiden yana ne varsa göğsümde
gecelerin zifiri saçlarında kaybolmaya
bir ceylanın gözlerinde ağlamaya gidiyorum.

Bütün borçlarımı ödedim alacaklarımı erteledim
artık ne diyecek bir sözüm kaldı sevdiklerime
ne okuyacak bir şiirim
gözlerimin içindeki iki damla gözyaşı gibi
bakmadan ardımdaki uçurumlara
alıp götürüyorum yüreğimdekileri de
hoşca kal usulboylum, güzel gözlüm hoşca kal.

gittin mi?
hem de tam sana ihtiyacım olduğu anda..
uykuya yenik düştün biliyorum..
uykunun sana yenik düştüğü anları özlüyorum..
gözlerime isyanım..
isyanım kendime, asla sana değil...
çünkü sen..
ah sen..
isyan edilemeyesi
tutup bakılamayası..
"kalbini bir mektup gibi fırlatılmış
kendini kimsesiz ve erken unutulmuş hissediyorsan
içindeki çocuğa sarıl, sana insanı anlatır"

kendimi kimsesiz hissediyorum..
bütün dünya günahkar.. ama sen değil.
erken unutuldum...
beni ilk ben unuttum..
yani en güvendiğim..
özümü arıyorum..
bütün sokakların bütün insanların ve zamanın aynı olduğu bir yerde kayboldum
nerede benim çocukluğum???
nerede o ufak ellerim
nerede babamın baş parmağını tutarak gezdiğim günler.
neden benden uzaklaştınız?
umutlarım nerde ??
sen nerdesin..
annem nerde..
gücüm nerde
nefesim, ve es'lerim nerde..
notalarım nerede ??
fa anahtarımı istiyorum..
arka planda kalsa da ikinci boyutu yaratan güzelliği arıyorum..
tut ellerimden
ne olur uyan..
kabusun olayım
özlediklerimi isiyorum..
özlemek istiyorum..
seni yeniden sevmek istiyorum..
nefretimi unutmak istiyorum..
kusar gibi şarkı söyleyenleri hatırlamak

yaz yağmurlarımı istiyorum..
hani o sıcak olanlar..

kış da değil bu benim mevsimim
daha soğuk daha pis ve daha yeteneksiz birşey..
ve daha çirkin benden
seni istiyorum.. uyan lütfen...
karanlık ve çirkin uykudan uyan..
kıskanıyorum seni uykundan..
kahretsin. gel artık..
özlüyorum..
Hem de seni öperken bile özlediğimden çok..
sevmiyorum seni..
daha derin bu..
anlayamazsın..
ben de anlamıyorum..
insan anlamadığı şeyi nasıl anlatabilir ki?
aşk gibi birşey..
apocalyptica dinlemek gibi ..
yani aşk gibi.

lütfen sus artık
nefret ediyorum senden