Yadigâr
gittin ya! geçmişin kadife kutularında kaldı lavanta kokulu hatıran
uyanmadı bir daha güneşe gecelerin tuzlu kirpikleri.. uyanamadım
kıvıl kıvıl seher esintisiyle sabahların boynundan öptüğü güzelliğine
kıvamlanan bir deli hasretti de büyüdükçe büyüdü sürgit akışımda
dolu dizgin çoğaldı boz sıkıntılı yokluğunda tek başınalığımın acısı
avaz avaz çöktüm dizlerimin üstüne duvarlara sürtünürken nefesim
gittin ya! ne yüreğim avuntu avına çıkmasını bildi ne titreyen ellerim
sürgünü oldum yağmurların dinmedi peşinsıra gözlerimde sağnağı
yokluğundu kıyamet kuşluk sevincini dolanmadı bir daha serçelerim
lavanta kokulu hatıra kutularında kaldı papatya saçlı düş mevsimleri
ağlıyorsam anla çocukluğuma ver. acıtıyor,eksiliyorum parça parça
şair çıkmazında yarım kalmış şiir gibi tamamlayamıyorum kendimi
hazan sarmış akşam safalarını, yüzü düşmüş menekşelerin bereli
İstanbul'un gözleri üşümüş sensizlik kıyımında boynunda bir zaman
yaprağı dökük insan vakti sinemde dört yol ağzı asılı bebek patikleri
gittin ya! tedirgin iyi su, aşksız bütün güvercinler döşümde sarı sancı
kanaryanın gam makamında ölüşüdür sevdalı kucağımdaki bu ayrılık
seninle kaldı gülen geçmişim, geleceğim yok şimdi.. yüzüm hıçkırık
S.Sevinç YILDIZ