Arama


asla_asla_deme - avatarı
asla_asla_deme
VIP Never Say Never Agaın
3 Mart 2007       Mesaj #5
asla_asla_deme - avatarı
VIP Never Say Never Agaın
hollandaal2

HOLLANDA,
Avrupa'nın kuzeybatısında, Kuzey Denizi kıyısında yer alan bir ülkedir. Eskiden Ren Irmağı'nın bir halici olan ve sonradan büyük ve sığ bir körfeze dönüşen İjssel Denizi, 30 kilometreden uzun bir setle kapatılarak bir göl haline getirilmiştir. Bu setin deniz tarafında Batı ve Doğu Friz adalan yer alır. Daha güneydeki topraklar, batı yönünde akan geniş akarsularla yer yer bölünür. Bunlar Ren Irmağı ile kollan olan Waal, Lek ve Maas'tır. Bu akarsular ile Schelde Irmağı ağzı arasındaki bölgede büyük Zeeland deltası vardır. Doğu sınırında Al­manya Federal Cumhuriyeti, güneyinde Bel­çika yer alır.
Hollanda'nın kumullarla kaplı olan kıyıları hemen her yerde deniz düzeyinin altındadır.

HOLLANDA'YA İLİŞKİN BİLGİLER

YÜZÖLÇÜMÜ: 41.508 km2.
NÜFUS: 14.615.000 (1987).
YÖNETİM: İki meclisli meşruti monarşi.
BAŞKENT: Amsterdam. Hükümet merkezi Lahey'dir.
DOĞAL YAPI: Ülke, Ren ve Maaş ırmaklarının deltası üzerindedir. Ülkenin yaklaşık dörtte biri deniz düze­yinin altındadır; güneydoğuda birkaç alçak tepe vardır.
BAŞLICA ÜRÜNLER VE SANAYİLER: Sığır ve süt ürün­leri, yumurta, sebze, patates, meyve, çiçek, doğal gaz, demir, çelik, gemi yapımı, makine ve elektrikli aletler, dokuma.
DIŞARIYA SATILAN BAŞLICA ÜRÜNLER: Yumurta, süt ürünleri, metal ve metal eşya, makine, petrol ve petrol ürünleri, dokuma ürünleri, kimyasal madde-İer, elektronik eşya.
ÖNEMLİ KENTLER: Amsterdam, Rotterdam, Lahey, Utrecht, Eindhoven.
EĞİTİM: Çocuklar 6-16 yaşları arasında okul eğitimi görmek zorundadır.

Alçak yerleri gelgitin etkisinden korumak için kıyıya paralel setler yapılmıştır. Bu setler, Hollanda'nın beşte ikisinin deniz altında kal­masını önler. Kıyıdan taşan suyu boşaltmak için sürekli pompalar çalıştırılır. Hollanda'daki yel değirmenlerinin çoğu boşaltma pompa­larını çalıştırmak amacıyla kurulmuştu. Gü­nümüzde, elektrik ve dizel motorları kullanıl­dığı için artık yel değirmenlerine gerek duyul­mamaktadır. Geniş çaplı akaçlama çalışmala­rı sonucu çok sayıda göl ve bataklığın kurutul­masıyla büyük, verimli bir tarım alanı yaratıl­mıştır.
Doğu ve kuzeydoğuda ise çalılık, ormanlık ve köknar korularının oluşturduğu yeşil alan­lar uzanır. İjssel Denizi'nin güneydoğusunda­ki Veluwe bölgesi kumluk ve çoraktır. Ülke­nin güneydoğusundaki Limburg'da tepeler ve kıvrıla kıvrıla akan ırmaklar vardır.
Konya'nın yüzölçümü kadar bir alanı kap­layan Hollanda, kuzeyden güneye 280 km, doğudan batıya 177 kilometredir. Avrupa'nın en küçük ülkelerinden biri olmasına karşın büyük bir nüfusu barındırır. Frizyalılar, Sak-sonlar ve Franklar'ın karışımından ortaya çıkan Hollanda halkı daha sonra ülkeye gelen çeşitli göçmen topluluklarıyla da karışmıştır. Hollandalılar dinsel ve siyasal baskılar nede­niyle ülkelerinden ayrılmak zorunda bırakılan çok sayıda göçmene ortaçağdan beri kapıları­nı açık tutmuşlardır. Güneydeki illerden Ku­zey Brabant ve Limburg'da halkın çoğunluğu Katolik'tir. Buna karşılık kuzeyde yaşayanlar genellikle Protestan'dır.
Hollanda'da birçok kasaba ve bölgeye özgü geleneksel giysilere rastlanır. Bol pantolon­lar, işlemeli önlüklü uzun etekler, iki yanı kıvrık şapkalar ve tahta ayakkabılar özel günlerde hâlâ giyilir.
Hollanda dilinde (Felemenkçe) birçok ye­rel lehçe vardır. Kuzeybatıda konuşulan Friz-ce'de, İngilizce'ye benzeyen birçok sözcüğe rastlanır. Güney Afrika Cumhuriyeti'nde ko­nuşulan Afrikaner dilinde ise çok sayıda Felemenkçe sözcük bulunmasına karşın, dil­bilgisi kuralları farklıdır.

Kentler, Tarım ve Sanayi

Hollanda'nın başkenti ve en büyük kenti olan Amsterdam kanallarla ayrılan birçok adadan oluşur. İjssel Denizi'ne yakındır. Kuzey De-nizi'ndeki İjmuiden limanına bir kanalla bağ­lanmıştır (bak. Amsterdam). Büyük kentlerin çoğu 12. yüzyıldan kalmadır. Limburg'un başkenti olan Maastricht gibi güneydoğuda kalan bazı kentler ise daha da eskidir. Yöne­tim merkezi olan Lahey (Den Haag), büyük bir liman kenti olan Rotterdam, Utrecht, Haarlem, Eindhoven ve Groningen en önemli kentleridir.
Tuğla duvarları, kırmızı kiremit çatılanyla kanallar boyunca sıralanan evleri, renkli cam­larla bezeli özenli yapılan, akarsuları, kanal-lan, ağaçlı caddeleriyle Hollanda'nın kentleri olağanüstü temiz, canlı ve çekicidir. İleri bir sanayi ülkesi olan Hollanda'da kentlerin ula­şım, konut, ısınma gibi sorunlan büyük ölçü­de çözümlenmiştir. Yerel yönetim düzeyinde çok geniş yetkiye sahip olan belediyelerin başında hükümetin atadığı bir belediye başka­nı bulunur. Belediyeler kendi yetki sınırlan içinde özerktir. Hollanda'da sosyal hizmetler gelişkin ülkeler içinde oldukça ileri düzeyde­dir. Tüm yurttaşlann yanı sıra, göçmen işçi ya da siyasal göçmen konumundaki insanlar için de sağlık sigortası, işsizlik yardımı, çocuk yardımı gibi olanaklar sağlanır. Nüfusun ta marnına yakını okuryazardır. 1575'te kurulan Leiden, 1614'te kurulan Groningen, 1636'da kurulan Utrecht üniversitelerinden başka Limburg, Amsterdam, Nijmegen, Rotterdam gibi kentlerde de üniversite vardır. Yaşlı nüfusun son yıllarda yoğunluk kazandığı Hol­landa'da nitelikli huzurevlerinin sayısı gide­rek artmaktadır.
Hollanda'da tarım önemlidir. Şekerkamışı, patates, çavdar ve buğday yetiştirilir. Süt ve süt ürünleri daha büyük önem taşır. Siyah beyaz Holstein-Friesian sığırları yıl boyunca çayırlara yayılır. Edam, Gouda ve Leiden'in peynirleri ünlüdür.
Kumulların gerisinde, Lahey'den Haar-lem'in kuzeyine kadar, başta lale olmak üzere çeşitli çiçek tarlalarına ve seralara rastlanır. Nisanda bu tarlaları göz alabildiğine kırmızı, turuncu ve sarı çiçekler örter. Dış ülkelere uçakla çiçek soğanı, taze çiçek, meyve ve sebze gönderilir. Özellikle Zeeland ve İjssel Denizi çevresinde balıkçı köyleri ve kasabala­rı vardır. En çok avlanan balık ringadır.
Amsterdam'a doğru uzanan kanalın girişinde­ki İjmuiden en büyük balıkçı limanıdır. Rot­terdam ise Avrupa'nın en işlek limanıdır.
Eskiden zenginliği ticaret ve taşımacılığa dayanan Hollanda'da 19. yüzyılın sonunda sanayi birinci sıraya geçti. Ülke maden bakı­mından yoksuldur. Kuzeydoğuda, Gronin-gen'de doğal gaz yataklarının bulunması geliş­meyi büyük ölçüde etkilemiştir. Aynı bölgede küçük petrol yatakları da bulunur. İjmuiden'deki büyük demir-çelik işletmelerinde dışardan satın alman demir işlenir. Gemi ve makine yapımı önemli sanayi dallan arasında­dır. İjssel Denizi'nin doğusunda Tvvente böl­gesinde pamuklu dokuma, Eindhoven yakın-lannda keten ve Lahey çevresinde yünlü giyim sanayisi gelişmiştir. Eindhoven'de elek­trikli araçlar, telefon ve radyo da yapılır. Aralarında Shell, Philips ve Unilever olmak üzere çok sayıda çokuluslu büyük şirketin kuruluş yeri Hollanda'dır.Hollanda'nın başlıca ürünleri arasında siga­ra, çikolata, bira ve jenever adlı Hollanda cinisayılabilir. Delft'deki mavi ve beyaz porselen işçiliği ve Amsterdam'daki atölyelerde yapı­lan zarif elmas takılar gibi, jenever de çok eskiden beri ünlüdür.
Hollanda büyük ticaret filosu da önemli bir gelir kaynağıdır. Dış ülkelerden satın alınan hammadde ve besin maddelerinin bedeli, tanm ve sanayi ürünlerinin yanı sıra, bu yoldan elde edilen kazançla dengelenir. De­nizaşırı keşiflerin ve deniz ticaretinin Hollan­da'nın gelişmesinde önemli bir yeri vardır. Bugün de Hollanda'da tanker, yolcu ve yük gemilerinden başka, yük taşımacılığının önemli bir bölümü kanal ve akarsularda işleyen mavnalarla yapılır. Suyollarının bakı­mına büyük önem verilir. Karayolları ve demiryolları da bakımlı ve işlektir. Ülke çok engebesiz olduğundan en çok kullanılan ula­şım aracı bisiklettir. Birçok kentte özel bisik­let yollan vardır. Hollanda Kraliyet Havayol­ları (KLM) büyük bir uluslararası havayolu şirketidir. Hollanda'nın uluslararası iki hava­limanı vardır. Bunlardan biri Amsterdam'da­ki Schipphol, öbürü ise Rotterdam'daki Zes-tienhoven'dır.

Tarih

Hollanda, günümüzde Belçika ve Lüksemburg ile birlikte Benelüks ülkelerini oluştu­rur. Ortaçağda bu bölgede Katolik Kilisesi'ne ya da soylulara ait küçük devletler vardı. Bazı devletler ise bağımsızdı. 16. yüzyılda bölge, Avusturya ve İspanya'yı da yöneten Habs-burg hanedanından krallann egemenliği altı­na girdi. II. Felipe tahta geçtiğinde Protestan-lar'a baskı uygulamaya başladı; 1567'de kar-şıtlannın direnişini kırmak için Alba dükünü görevlendirdi. Hollandalılar Oranje Prensi Sessiz Willem adlı genç bir soylunun önderli­ğinde Alba düküne karşı ayaklandılar. Güçlü bir direniş sonucunda, 1579'da kuzeydeki yedi eyalette Utreeht Birliği adı altında ba­ğımsız bir Protestan cumhuriyeti kuruldu. Güneydeki eyaletler ise (günümüzdeki Belçi­ka'yı da kapsamak üzere) II. Felipe'ye ve Katolik dinine bağlı kaldı.
17. yüzyılın başlanndaki keşif gezilerinin sonucu olarak Hollandalılar Rusya, Brezilya, Batı Hint Adaları, Hindistan, Cava, Çin ve Japonya ile ticaret yapmaya başladılar ve bütün dünyada çok sayıda sömürge ele geçir­diler. Hollanda Avrupa'nın ticarette önde gelen uluslarından biri oldu. Ticaret Anvers ve Amsterdam gibi kentlere büyük zenginlik sağladı. Bu gelişme İngiltere ve Doğu Hint Kumpanyası ile rekabete yol açtı ve sonuçta iki ülke arasında üç kez deniz savaşı yapıldı. Fransa ise Hollanda'yı karadan işgal etmeye kalktı. Hollandalılar topraklarına sahip çıktı-larsa da, İngiltere ile yapılan dördüncü savaş­ta (1780-84) yenilerek denizaşırı bölgelerdeki sömürgelerinin birçoğunu yitirdiler.
Fransız Devrimi'ni doğuran düşünceler 1795'te Hollanda'da da yayılmaya başladı ve bu Fransa ile yakın ilişki içinde bir cumhuri­yetin kurulmasıyla sonuçlandı. Daha sonra 1810'da İmparator I. Napolyon, ülkeyi Fran­sız İmparatorluğu'na bağladı. Napolyon taht­tan düşünce, 1815'teki Viyana Kongresi'yle Hollanda ve Belçika, Oranje hanedanının yönetimi altında bir krallık oldu. Öte yandan, 1830'da da Belçikalılar kendi krallıklarını kurdular.
I. Dünya Savaşı sırasında Hollandalılar tarafsız kaldı, yani tarafların hiçbiriyle işbirli­ği yapmadılar. 10 Mayıs 1940'ta Almanya, Hollanda'ya saldırıp dört günde ülkenin tü­münü işgal edene kadar, II. Dünya Savaşı'n­da da tarafsızlıklannı korudular. Bunun üze­rine, Hollanda krallık ailesi Londra'ya gitti ve orada geçici bir Hollanda hükümeti kuruldu. 1942'de Japonlar, Doğu Hint Adalan'ndaki
Hollanda sömürgelerini (bugün Endonezya) işgal ettiler. Almanlar'a karşı Müttefikler'le birlikte Hollanda orduları savaşırken, Hollan­da yeraltı direniş örgütü de harekete geçti. Ülkedeki toplam Yahudi nüfusun yaklaşık yüzde 90'ını oluşturan 100 binin üstünde Hollandalı Yahudi toplama kamplarında öl­dü. Yaklaşık 500 bin Hollandalı işçi Almanya' ya çalışma kamplarına gönderildi.
Savaştan sonra Hollandalılar yakılıp yıkılan ülkelerini onarmaya giriştiler. Tarafsızlık po­litikasına son vererek Birleşmiş Milletler'e ve Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü'ne (NATO) üye oldular. Hollanda'nın Doğu Hint Adalan'ndaki sömürgesi Endonezya, 1945'te bağımsızlığını ilan ettikten beş yıl sonra tam bağımsızlığını kazandı. 1975'te de Surinam bağımsızlığını ilan etti. Batı Hint Adaları'nın bazıları Hollanda yönetimi al­tında kaldı. Hollanda aynı zamanda Ortak Pazar'ın kurucu üyelerinden biridir.
Hollanda parlamenter sistemle yönetilen bir krallıktır. Parlamento, üyeleri il meclisle­rince seçilen bir senato ve üyeleri genel oyla seçilen bir meclisten oluşur. Meclis ve senato Lahey'de toplanır.

Sanat ve Bilim

Hollanda dili dünyanın belli bir bölgesinde konuşulduğu için başka dillere çevrilmedikçe edebiyat yapıtlannın yaygınlaşması mümkün olmamıştır. Joost van den Vondel (1587-1679) eskiden yaşamış en büyük Hollandalı şair ve oyun yazandır. Öbür Hollandalı şair­ler arasında Jacob Cats (1577-1660), Pieter Hooft (1581-1647) ve Constantijn Huygens (1596-1687) sayılabilir. Yakın geçmişte Louis Couperus'un (1863-1923) romanları, çağdaş Avrupa edebiyatının en yetkin yapıtlan ara­sında yer aldı. Dünyanın en büyük bilginlerin­den biri 16. yüzyılda yaşamış olan Desiderius Erasmus'dur. Ün­lü düşünür Spinoza da (1632-77) Hollandah'dır.
Hollanda dünya çapında ressamlanyla tanı­nan bir ülkedir. Bu ressamlann yapıtlarının sergilendiği müzeler önünde sanat severler uzun kuyruklar oluşturur. Hollanda'da ilk akla gelen adlardan Rembrandt, Jan van Eyck, Jan Vermeer Hieronymus Bosch,
Frans Hals, Vincent van Gogh ve Piet Mon-drian'dan başka pek çok anılmaya değer ressam yetişmiştir.
Dünyaca ünlü Hollandalı bilim adamları arasında astronom Christiaan Huygens (1629-95) ve doğa bilimci Antonie van Leeuwenhoek'tan (1632-1723) başka, uluslararası ya­salara ilişkin kitabıyla çağdaş uluslararası hukukun temellerini atan hukukçu Hugo Grotius'u (1583-1645) anmak gerekir. Kuzey Kutup Bölgesi'ndeki Barents Denizi'ne adı verilen Willem Barents (1550-97) ve Tasmanya ile Yeni Zelanda'yı keşfeden Abel Tas­man da Hollandalı'dır.

MsxLabs & TemelBritannica
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen asla_asla_deme; 31 Ekim 2008 14:17
Şeytan Yaşamak İçin Her Şeyi Yapar....