Arama

Hikayeler ve Öyküler -2- - Tek Mesaj #318

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
6 Mart 2007       Mesaj #318
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Taşıyamadıklarım taşınca...




En çok kahır rengini sevdim ben, vakit bir ikindiye yüz sürerken.

Yerden kalkan toprağın dolanıp yine toprağa dönüşü gibidir sana yolculuklarım.Giderim, ama gittiğim yerde kalamam.Sana dönüş yoludur hep aradığım.Kandırılmışlığın büyük harflerle ömre yazılmasıdır anlatamadığım.

Kim bilir; belki de anlatamadığım içindir hiçbir zaman anlayamamışlığın.

Güneş bile bir ‘Elveda’ demedi beni terk ederken.İşte bu nedenledir üşümüşlüğümü naftalinleyip sandığıma yerleştirmem.Güneş ve gözlerin, el ele vermişti o uzun ve dönüşsüz sefere çıkarken.

Zindandan bozma ümitler parlattım, küçük kalan hayallerin boşluğunu doldurmaya uğraşırken.

Kalbim; yalnızlıklarımı gömdüğüm, kendimi hapsettiğim mabedim.Gökyüzüne dön çehreni ve bir bulut seç, hiç görmediğin kadar iri bir bulut olsun.Yıkasın oluk oluk kanayan yaraları.Ey bulut! Bir tek onun bahçesine düşme.Benden çaldığı tüm hayalleri solsun.

Şimdi ben de terk etsem seni, neye yarar ki, bende hiç yeşermeyen, varlığıma şükretmeyen, sadece kendi gökyüzünde kendi seçtiği yıldızların peşinden giden.Güvendiklerinden hep hançerlenmiş gibi oynama hayata.Avuçlarına bulaşan kan, hançerlediklerinden hediye şimdi sana.İsimlerini bir bir getir aklına.

Kalk! Uyku haram merhamet karışmamış ruhuna.Soluğunda ısındığın onca nefese öde borcunu.Ya da boyun eğ, sana gönderilen binlerce ah’a.


Düştü göndere çektiğim bayrak, soldu hiç gün yüzü görmemiş bir sevda.