Arama

Dostluk Üzerine - Tek Mesaj #173

Pollyanna - avatarı
Pollyanna
Ziyaretçi
14 Mart 2007       Mesaj #173
Pollyanna - avatarı
Ziyaretçi
ÖZELSİN
Kendimi ne zaman işe yaramaz ve aciz hissetsem, aynı hisleri
hissettiğim
bir anda,
eski bir dostun uzun zaman önce söyledikleri gelir aklıma...
Yüzümü kocaman bir gülümseme sarar..
Bana:
kendini her aciz ve işe yaramaz hissetiğinde
parmağının ucuna bak...
Demişti...
O sıra o kadar üzgün ve duygularımın içinde o denli kaybolmuştum ki,
kendi sesimi bile tanıyamaz bir halde, çok kısık bir ses tonu ile.
neden?? Demiştim...
çünkü o parmak izlerinden bu yeryüzünde başka hiç kimse de yok...
Demiş ve eklemişti.
sen özelsin!!! İNANMAZSAN PARMAKLARININ UCUNA BAK!!!
Birden sanki dirilmiştim... evet ben ÖZELDİM...
HERKES ASLINDA ÖZELDİR. AMA BENİ O GÜNDEN SONRA DİĞERLERİNDEN AYIRAN
TEK AYIRT EDİCİ ÖZELLİĞİM -KENDİMİN ÖZEL OLDUĞUNUN
FARKINDA OLMAMDI...
Hala karamsarlğa düştüğümde, bazen umutsuzluklarla boğuştuğumda o
dostumu hatırlar ve parmağımın ucuna, yüzümde büyük bir gülümseme
ile bakar ve kendi kendime:
SEN ÖZELSİN! BUNLARIN HEPSİNİ ATLATIRSIN!!! derim...
Yine aynı dostum bir karar aşamasında olduğum bir gün bana şöyle
demişti..
-Önce ne istediğini iyi belirle... Ve eklemişti..
-Sonra O istediğine ulaşmak için ne gerekiyorsa yap!!!
Sonrada elini tam üç kez gözlerimin önünde çırpmış ve bana.
-ne oldu şimdi? diye sormuştu...
bende anlamsız bakışlar ile cevap vermiştim.
-ne oldu???
-Üç saniye hayatından uçtu gitti ve hiç birşey o üç saniyeyi geri
getiremez... demişti...
Ve eklemişti
-Hayatı istediklerine ulaşmak için harca,bir gün arkana dönüp
baktığında uçup giden o saniyelerin bomboş bir ömür haline geldiğini
görmek istemiyorsan tabii!!!
Farkındasınız değil mi? Hayatlarımız saniye, dakika, saat dilimlerine
bölünmüş, akıp gidiyor.
Ve biz akan bir saniyeyi bile geri dönüp tekrar yaşayamıyoruz...
Onları
geri getiremiyoruz.
Aynaya baktığımız da hergün yeni bir beyaz saç telini ve yüzümüzde
acımasızca akıp giden dakikaların izini, birer kırışıklık olarak
aynada
seyrediyoruz.
Peki biz hayattan ne bekliyoruz? beklentilerimiz için varımız yoğumuz
ile savaşıyor muyuz, zaman denen acımasız düşmanla?
Oysa parmaklarınızın ucuna bakın bir kez... Sonrada parmaklarınızı üç
kez şıklatın..
Orada gördüğünüz parmak izleri sizden başka kimsede yok... ve
parmaklarınızın ucundan çıkan o ses hayatınızın bomboş geçmis üç
saniyesi oldu, geçti gitti işte...
Siz özelsiniz, siz yeryüzünde teksiniz...
O zaman hayattan beklediklerimizde bize layik olmalı,özel olmalı,
ulaşılması için savaşa değer olmalı... Zaman denen canavar galip
gelmeden,biz hayattan beklentilerimize ulaşmalıyız ki,Geçip
giden zamana rağmen,geriye dönüp baktığımız da kucak dolusu
mutluluk ve beklentilere ulaşmanın hazzı ile zaman zaman yüzümüzde
kocaman bir gülümse ile nanik yapabilelim...
Ellerinizi üç kez çırpın, hayattan üç saniyeniz silinip gitti işte...
Bugün özel bir insan olan kendiniz için ne yaptınız?
Beklentileriz için bir uğraş, savaş verdiniz mi?
Yoksa zamanın sizi yenmesine seyirci mi kaldınız?
Mesela özel eski bir dostu aradınız mı bugün?
Tüm bu kısa ama çok anlamlı hayat derslerini veren dostumu kaç
zamandir aramadığımı düşündüm tüm bunları yazarken...
Yerimden kalktım, internetten çıktım ve telefon ile o dostumu aradım
Çok mutlu oldu... ne zamandir sesini duymamıştım hangi dağda kurt
öldu?
Dedi..
Ben de Özel birini aramak istedim aklıma sen geldin dedim ve sonra
ekledim:
Ve ellerimi üç kez çırptım geçen zamanı geri getiremediğimi görünce
belki de seni arayacak başka bir üç saniyem olmayacak şu anda
aramazsam diyip yazdığım yazıyı yarıda bırakıp seni aradım dedim...
Çok mutlu oldu... Bir dostun mutluluğu ile bende mutlu oldum...
Dostumla telefon konuşmamı bitirip klavyenin önüne oturduğumda
yüzümde
kocaman bir gülümseme vardı.
Özel birini arayıp,dakikaları geri getiremeyeceğim bir hayat içinde
istediğim bir şeyi yapmanın huzuru ile yani mutlu bir yürekle tekrar
yazmaya başladım...
Ve zaman denen sinsi düşman a bir nanik yaptım.acımasızca akıp
gidiyorsun,ama ben seni hissediyorum ve istediğim hiç birşeyi
ertelemiyorum ve istediklerimi elde etmek için hayatla savaşıyorum
der gibi mutlu idim...
Siz hala ne duruyorsunuz? Koşun telefona, bir dostu arayın. Birine
e-mail
atın... Onu sevdiğinizi hissettirin..
Onun mutluluğu ile mutlu olun...
Ellerinizi üç kez çırpın ve düşünün hayatınızdan üç saniye boş bir
sayfa girdi koptu gitti işte.
Oysa siz özelsiniz ve size layık bir hayatı hak ediyorsunuz...
Size layık mutlulukları hak ettiğiniz gibi...
Bana inanmazsanız!!!! parmaklarınızın ucuna bakın...
Özen Kıraç