Arama

Müşfik Kenter - Tek Mesaj #2

ManantiaL - avatarı
ManantiaL
Ziyaretçi
14 Mart 2007       Mesaj #2
ManantiaL - avatarı
Ziyaretçi
"Huysuz İhtiyar" OĞUZ ARAL'ı oynayan Müşfik Kenter'le kulis sohbeti...

Sanat yaşamınızı kısaca özetler misiniz?

1932 İstanbul doğumluyum.1955 yılında Ankara Devlet Konservatuarı Tiyatro Yüksek Bölümü'nü bitirdikten sonra Devlet Tiyatrosu'nda çalışmaya başladım. Ancak
1959 yılına kadar sürdü, ablam Yıldız Kenter'le birlikte istifa ederek İstanbul'a geldik. Bir süre Karaca, Site ve Dormen tiyatrolarında bağımsız olarak çalışmaları sürdürdük.

Ablanız Yıldız Kenter'le Kent Oyuncuları'nı kurdunuz...

Evet, 1962 yılında ablam Yıldız ve Şükran Güngör'le birlikte Kent Oyuncuları'nı kurduk. Ancak çalışmalarımızı
Site, Karaca ve Dormen tiyatrolarında sürdürdük. 1968 yılının sonlarına doğru, Harbiye'de yaptırılan Kenter Tiyatrosu'na geçtik. Ablanız Yıldız Kenter ve Şükran Güngör'ün dışında kimlerle çalıştınız?
Kamran Yüce, Gül Onat, Mehmet Birkiye, Çolpan İlhan, zaman zaman Tuncel Kurtiz, Güler Kıpçak gibi sanatçılarla beraber Türk ve yabancı yazarların piyeslerinden oluşan repertuvar tiyatrosu niteliğindeki Kent Oyuncuları, yurtdışına da başarılı turneler gerçekleştirdik.

"Huysuz İhtiyar" oyununda ağzınızdan çıkan her cümle sahneye bir karikatür olarak dökülüyordu. Bunun Oğuz Aral'la mı bir ilişkisi var? Yoksa sizin yorumunuz mu?
Şimdiye kadar izleyenlerden böyle bir yorum almadım. Siz böyle bir izlenim aldıysanız
güzel bir şey. Hem benim açımdan hem de Oğuz Aral açısından. Teşekkür ederim. Sanıyorum birlikte çalışıp ortaya çıkardığımız oyundan kaynaklanıyor.

Siz şimdiye kadar Van Gogh, Bir Garip Orhan Veli gibi tek kişilik oyunlar oynadınız...

Evet, saydıklarınızın dışında Aziz Nesin'in Çiçu'sunu, Savunma, Nazım Hikmet'in Kuvayı Milliye'sini Atatürk'ün Nutuk'unu oynadım.

Bu saydıklarınızın dışında "Eleğinizi eleyip duvara asmadan" oynamak istediğiniz bir kişilik var mı?

Ben o kadar çok oyun oynadım ki, şunu da muhakkak oynayayım diye bir arzum veya isteğim yok. Ben zaten o kadar hırslı bir insan değilim. Ben bana verilen oyunu en iyi şekilde oynamayı isterim. Şunu da oynasaydım diye bir isteğim olmadı.

Son günlerin tartışılan konusu olan Stand-up konusunda düşünceleriniz?
Stand-up bir tiyatro değil! Başka türlü bir gösteri çeşitidir.

Meddah ile Stand-up'ın benzerliği?

Tek kişilik oyun olduğundan dolayı bir çağrışım yapıyor. Herkes bir tarafa çekiyor. Doğrusu nedir kimse bilmiyor. Meddah çok daha sade yapılan bir tiyatro türüdür. Halbuki Stand-up olunca fazla karışık olmaya başladı herşey!

Stand-up yapan kişiler "Ben Stand-up'çı değilim" diyorlar; Yılmaz Erdoğan, M. Ali Erbil gibi...
Kendileri değilim diyorlarsa Stand-up'çı değillerdir. Ben Stand-up üzerine Ege Üniversitesi'nde bir söyleşide "Stand-up tiyatro değildir, yapanlar da tiyatrocu değildir" dedim, bazıları üstlerine alındı ve "Ben Stand-up'çı değilim" dediler. "Stand-up başka bir gösteri çeşitidir" dedim.

Türkiye'deki tiyatro seyircisi ne durumda?
Seyirci gittikçe azalıyor. Türkiye'de tiyatro sanatı tam yerleşmeden başka şeyler çıktı ortaya. Zaten bir kökü olmayan tiyatro seyircisi kolayca televizyona kayıverdi. Milletimiz hep kolay şeylere yöneliyor. Seyirci gelmiyor değil, geliyor. Ancak tiyatroyu yaşatacak seyirci yok! Seyirci gelmeyince de tiyatrocular azalıyor. Çünkü çalışacak tiyatro da bulamıyorlar. Konservatuvarı bitirip oyuncu adayı olan gençler çalışacak tiyatro bulamıyorlar. Çok acıklı bir durum!..

Türk tiyatrosu içinde yaşadığı toplumla gerçek ilişkiler içinde mi?

Türkiye'de tiyatro aslında geri değil; seyirci tiyatronun gerisinde! Birçok tiyatrolar çok iyi şeyler yapıyorlar. Türkiye'de tiyatro peynir-ekmek gibi bir gereksinme değil! Avrupa gibi değil. Bir ay evvelinden alır biletini, o gün ne olursa olsun gider tiyatrosuna. Oysa biz yağmur yağar gitmeyiz, kar yağar gitmeyiz, hava güzel olur hiç gitmeyiz!..

Size göre iyi oyuncu nedir?

İyi oyuncu oynadığı oyunda insanı ortaya koyan oyuncudur. Oyuncunun yüzeyde kalmaması gerekir.

Son günlerde Türk sinamasında yapılan filmleri nasıl buluyorsunuz?

Hepsini seyredemedim. Bu ortamda güzel ve cesurca filmler yapılıyor. Eleştirmeye hakkım yok. Para ile yapılanları kastedmiyorum. Ucuz para ile iyi şeyler yapanları kastediyorum. Bir film fazla paraya mal oldu diye illaki o film iyidir demek değildir! İyi şeyler parayla ölçülüyor. Yanlış! Oysa daha az paraya daha değerli filmler yapanlar da var. Ancak izleyici sıkıntıları var.


Alıntıdır>>
http://www.tiyatrom.com
Son düzenleyen ThinkerBeLL; 16 Ağustos 2012 12:08