Arama

Hikayeler ve Öyküler -2- - Tek Mesaj #406

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
15 Mart 2007       Mesaj #406
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Mavi çağırdı...


Camların buğusuna damlalar düştü,
dışarıda kış' tan kalma son yağmur tanecikleri...!
Kuşlar şimdilik uykuda... Güneş enerjisini depoluyor...

Kırık bir cam arkasından görüyorum aydınlığı, burnuma gelen ıslak toprak kokusu, hava oldukça sıcakmış aslında,
bulunduğum kapkaranlık... Rutubetli yer, zaman zaman is kokan viranenin camını araladım... Derin bir huzur vurdu yüzüme!

Yağmurla yıkanıyordu toprak, saflığı ve güzelliği kokusuna mı vurdu ne?
Az zaman sonra bulutlar ağlamayı kesti, yağmur durdu! Ağaçlardan düşen damlacıklar kesildi,
kuşlar birer birer konuşmaya başladılar... Dışarıda ki havaya hayran, coşuyordu kuşlar...

Sonbahar- kış bitkileri pırıl pırıl oynamaya başladılar sonra! Dans edip etrafa mis kokulu parfümlerini saldılar.
Havada uçuşan bir iki kuş tüyü önüme düştü bir anda, elimi uzattım yakalamak için, tutamadım, uçtu!...

Peşine takıldım sonra, bahçenin merdivenlerinden indiğimde bir ormanda buldum kendimi!
Üzerimdeki ağaç yaprakları ve kocaman sarmaşıklar yüzünden gökyüzündeki seni...O eşsiz maviyi...
Göremiyordum artık!

Yürümeye başladım, nereye gittiğimi bilmeden ıssız ormanın derinliklerine doğru ilerliyordum!...
Aslına bakarsanız ürkütücüydü ağaçlar, korkunç ve uğultulu. Üzerime sarkmış kolları, rüzgarla olan konuşmaları vardı sanki!...

Yürüyordum!....Küçük, eflatun bir çiçek gördüm sonra, karanlık ormanda minik bir ışık! Yaklaştım, elimi uzattım.
Yapraklarına dokunduğum anda canlanıp, "mavi'yi bul " dedi!.. Bir anda çarptı yüreğim, ağaçlar üzerime çöktü...

Rüzgar, bu sefer konuşuyordu!.. Emindim... Ürkütücü çığlıklar atıyordu göremediğim masum kuşlar!..
Korkuyordum, adımlarım büyüdü... Koşuyordum!.. Dakikalarca koştuktan sonra bir dal parçasına takılıp düştüm!
Bir şey tutuyordu beni, kalkamıyordum!.. Çok ürkmüştüm!.. O eflatun, küçük çiçeğin " mavi'yi bul" sözünü düşünüyordum bir yandan da... Sonra gücümü toplayıp bir anda ayağa kaktım... Yine koşmaya başladım!
Ürkmüştüm!..

Sonra kendimi yemyeşil bir vadide pınarın başında buldum! Tertemiz akıyordu dur durak bilmeksizin... Baktım önce, susamıştım... Bir yudum içtim, oradaydım... Masmavi gökyüzü ve sonu görünmeyen bir düzlük! Yemyeşil bir sonsuzluk! Artık seni görebiliyordum, o sendin! Gökyüzü!....

Yine yağmur başladı, toprak kokusu yayıldı, kırık bir cam, soğuk ve rutubetli oda!
Ben miydim yoksa hayal mi? Veya sonsuz mavi mi?