efkâr tüneği
gül dokunur içimin aşk ağıtından
yağmasını bilen bulut ağlar yüzüme
ihtilal hasretin pusularında mesafelerin
hangi yalnızlık faslından tutunsam
yazılmaya hazır kâğıda nagehan
fısıltısına düşerim siyahi kederin
öpüşünü susarım hayat çukurunda
veda güceniği telleri kopuk sazımın
üstüne dökülür sokak başı üşümeleri
yol boyunca kaldırım çürüğü gölgelerin
saçlarımın kar örtüsü ak varlığın
sırtımdan akan yorgun yaşımda izin
bir kaç nefeslik kalan iç çekişimde giz
unutuşun gri ülkesinde yağmur resmin
dile dökülmeyenin tenhalığında ovulan sözler
toprağa çömelik dizlerim kan donuğu sirkatinden
ezik yasemin kokusu ucundan sonrası şimdiler
latin inceliğinde itirafından rengi ıslak gecelerin
yaza dursun güvercinler tanrıça kızı defneyi
cebimde gözyaşları sensiz göksel mermerin
yaşanmış öyküsü sevdana yaktığım kibrit çöpleri
yengeç vadisi kader açıklarında sarsıntılı geleceğim
gül dokunur içimin ağıtından, dil değmemiş şiirler
yüzyıl günahlarının koşumundan uzak sevdalı türkülere
kınalı parmaklarımla yazarım bilmediğin sessizliğimi
hasarlı yüreğimin kuytularında kül alfabesiyle
S.Sevinç YILDIZ