taşır mı şehrin beni
sarar mı sen gibi
şiirler yazdıran denizin
okşar mı bir yakamoz gecesi
ateşler içinde
sana sunduğum tenimi
gök kubben
harelenir mi
başımı koysam
göğsüne….
ya da bir çift göz
dile gelir mi
gözlerimde
hicrim yeniden
yön bulur mu seninle
bir sana bıraksam kendimi
bir de kendime
hangimiz daha çok
nida uçururduk geceye
muştu öpücüklerini
hiç tanımadı alnım
gönlüm
sevda sarhoşluğunda
hiç yol almadı
“ağlarsan
göz yaşlarından öpmek zorunda kalırım”
diyenim olmadı
bunca zaman
yıkabilir misin
dünyama ördüğüm duvarları
kendimi hapsettiğim
kalemin anahtarı olabilir misin
telaşıma sükûn-adım gelebilir misin örneğin
üleşebilir misin
acıyan yanlarımı
taşır mı şehrin beni
sarar mı sen gibi
şiirler yazdıran denizin
okşar mı bir yakamoz gecesi
ateşler içinde
sana sunduğum tenimi
Hiç bilmediğim bir iklimde saf tuttum, ne zaman değdi gözlerin gözlerime, ne zaman yağdı yağmurun ellerime, yağdığın yerde can buldum.
MeHTaP