Gençliğin büyük tutkusu 'CHAT' (çet)
Sabaha kadar bilgisayar başında çat yapmaktan uykusuz kaldığı için okula gitmeyeninden tutalım çat yapmaktan ya da oyun oynamaktan ruh hali sıkıldığı için agresifleşen gençler yarattı internet dünyası.
İnternetin bugün insanlığa sağladığı faydaları, bulunmaz bir nimet olduğunu birçok kez işlemişimdir. Ancak internetin toplumları yoran bir özelliği de bulunmaktadır. Sanal tutku ya da internet hastalığı.
Bakıyorum evde bizim gençlere, her dersin, her çalışmanın, her işlevin içinde akılları internete veya oradan konuşacağı arkadaşlarına takılı. Buldukları her fırsatta hemen bilgisayarı açıp, küçük bir kaçamak yapar gibi, başlıyorlar sohbete. Üstelik ellerinde cep telefonu, çet yapacakları kişiyle önce telefonlaştıkları da oluyor. Bir elde cep telefonu, bir elde bilgisayar. Teknolojinin esir aldığı bu gençliği günün birinde ülke sorunlarıyla ya da kendi sorunlarıyla boğuşan bir yetişkin yapabilmek ne kadar mümkün acaba?
Özellikle lise ve üniversite gençliğinin çok fazla bağlandığı çetleşme sadece bizim sorunumuz olmasa gerek. Dünyanın her yerinde var bu uğraş. Hatta bu yoldan çocukları kandırarak yanlış işlere sürükleyen çetelerin zaman, zaman bulunup deşifre edildiğini de görüyoruz. Bu yüzdendir ki, internet veya çet konusu ailelerin önemli bir meselesi haline gelmiş bulunuyor.
Sinemaya giden, kalabalık ortamlarda gezen, arkadaş gruplarında eğlenen, kitap okuyan gençliğin yerini evlere kapanmış, bilgisayarın başında esir kalmış bir gençlik almaya başladı. Yanlış ifade etmek istemem. Bilgisayar, onun devamında internet iyi ki hayatımıza girdi. Bu sayede yaşamak kolaylaştı bir bakıma. Bankaya, alışverişe, fatura ödemeye, vs. gitmekten kurtulduk. Birtakım riskleri olsa da bu işlerimizi bilgisayar başına oturarak halledebiliyoruz. Ancak tüm bu iyi yönlerinin yanında gençliği esir alan bir internet, internet detayına inince çet olayı, tamamen sanal dünyada yaşayan bir gençlik yaratma aşamasındadır. Bu sayede yeni nesillerin yalnızlığın pençesinde bunalım yaşamasından endişe etmemek mümkün değil.
Her şey yerinde yapıldığı, tadında bırakıldığı zaman güzeldir. Fakat bizim her şeyi o kadar çok abartan bir yönümüz var ki, sonunda mutlaka zararlı çıkıyoruz. Çet yapmak da mutlaka hayatı kolaylaştıran bir iletişim şeklidir. Ama abartısı bilgisayar başına bağlanmış, uykusuz kalmış, dersinden geri durmuş, zihni tamamen sanal alemde bir sonuç doğuruyor.
Teknolojinin ilerlemesi yaşamın daha da kolaylaşması anlamında düşünüldüğü zaman çok iyi bir şey. Teknolojinin sunduğu olanakları tamamen keyfi algılamak ve esiri olmak ise dikkat edilmesi gerekli bir konudur.
Bugünkü gençliğin çet yapmaya bağlı olduğu kadar hiçbir dönemde hiçbir şeye bağlılık olduğunu sanmıyorum. Gençler internete elbette girsin, oynasın, çet yapsın, eğlensin. Ama bu kadarı biraz fazla değil mi? Messanger Üzerinden Şantaj
İnternet üzerindeki suçlar çeşitleniyor ama aynı zamanda şaşırtıyor. Geçtiğimiz aylarda, önce bir dekanın sonra bir doktorun ve diğerlerinin İnternet üzerinden tanışmalarını ve bir sohbet dönemi sonrası evlenmeye karar vermelerinin sonuçlarını (ilkinde dekan 150 milyar TL dolandırılmıştı) izleyip, tartışan toplum şimdi bu tür olayların santaj boyutuna dönüşmesini şaşkınlıkla izliyor.
İşte bu tür bir şantaj olayının failleri Urfa'da yakalandı. Kadın olduğunu söyleyerek tanıştığı erkeklerle MSN Messanger üzerinde sohbet eden, daha ileri dönemlerde karşısındaki erkekleri, soyunmak için ikna eden ve kayıt ettiği bu görüntülerle daha sonra şantaj yapan bir lise öğrencisi tutuklandı.
IP numarasından yakalanan lise öğrencisinin bilgisayarında 11 erkeğin daha benzer görüntüleri bulundu. Aldığımız bilgiye göre, kameralı sistemlerin gelişmesi sonucunda bu tür şantaj olayları arttı. Özellikle devlet kurumlarında çalışan kurbanların seçildiği ve kendilerinden kontür yoluyla para sızdırıldığı bu tür olayların bir kısmının da mağdurun çekinmesi nedeniyle gizli kaldığı bildiriliyor.