AŞK TUTKU VE KORKU
Hiç sevmeye korktun mu sen güzel kadın. Hayır, sevmeye korkmak değil de sevdiğini belli etmeye, hatta sevdiğini ve bir insani istediğini kendine itiraf etmekten korktun mu? Bu, zor bir sorudur, tıpkı yaşanmasının zorluğu gibidir.
Umut etmek öyle güzel ve keyiflidir ki, aşk gibi, aşkı yasamak gibi sevdiğin bir ruhla sevişmek gibidir. Zaten aşkı yaşatan önemli öğelerden biridir umut etmek. İnsan karşısındakini umut ettikçe , istedikçe, merak ettikçe ve arzu ettikçe aşk yasar. Aşkın bittiği an işte bu biraz önce saydığım duyguların bitmesiyle oluşur.
Birden bire henüz umut etme ve merak etme donemi yaşanırken hayal kırıklığına uğramaktan korkmaya başladığını düşün bir insanın.Simdi söyle bana hatırlandıkça kanımın daha da deli ve sıcak akmasına neden olan güzel kadın; korku; istemeyi, merak etmeyi, arzulamayı körletmez mi?
Seni sevdiğim ve seni arzuladığım gerçeği yüreğimde , ruhumda ve sana yönelen düşüncelerimde ayan beyan ortada. Bunu ne kendimden ne de senden gizlememe gerek yok.
Peki, ya önümüzde uzanan imkansızlıklar, zamansızlıklar ve mekansızlıklar nasıl bir korku duvarı örüyordur sence önümüze. Ah bilsen seninle aşk yasama düşüncesi ne güzeldir beynimin kıvrımlarının arasında dolanırken ismin. Ve bir bilsen nasıl bir korkudur seni yasayamadan bu aşka nokta koymaya yönelik büyüyen hayal kırıklığının gölgesinin olasılığı.
Seni sevmekten hic vazgeçmedim ben, ne birbirimizden korkup birbirimizden koptuğumuz o ilk ayrılığımızda, ne de simdi sana kavuşmanın imkansızlığını düşünürken...
Dudaklarının dudaklarımdaki tadı o ilk bakir öpüşmemizin ardından olduğu gibi duruyor. sokaklarda deli sevdalı kahkahalarla dolaşmamızın sevdalı anıları da olduğu gibi duruyor.
Seninle yakaladığımız o kendiliğinden oluşan enerji birlikteliğinden sonra sevdanın ve arzunun olmamasına imkan yok zaten. Bunu ne sen ne de ben yok edebiliriz. Ama düşün seni sevemeye ve özlemeye duyduğum korkuyu nasıl bitirebilirim? Sen özlemeye korktun mu hiç? Belki hiç düşünmedin bunu. Belki benim seni istediğim kadar istemedin beni, bu yüzden bu korkularımı da yasamadın
Söyle bana sevdiğim kadın; hiç özlemeye korktun mu sen? Duyacağın bir hayır cevabının korkusu ile aşkını tıka basa sevgilinin ismiyle dolu ruhunun derinliklerine atmaya çalıştın mi? ruhuna her değdiğinde sırf bu yüzden ellerin, göğsün, yüzün sevgilinin isminin hecelerine, yani aşkına, tutkusuna boyandı mı?
Tutku nasıl buyur bilir misin? Bu öyle böyle bir tutku, bir erkeğin bir kadını arzuladığı, istediği bir tutku da değildir. Bir erkeğin bütün yasanmış aşklarında arayıp da bulamadığı ama bu aşkta bulacağını düşündüğü tutkunun yaşanmadan elinden kayıp gideceği korkusunu yasadın mi?
Peki ya bu kadar korku ve sessiz isyana rağmen, sitemsizliğimin farkına vardın mı? Bu sitemsizliğin sevgiliyi üzmemek için nasıl da bilinç altı denen canavarda büyütülüp yüreğe kocaman darbeler vurmasına neden olduğunun ayardında misin?
Ben senin sevilmenin hazzı içinde şımarmana öyle sevdalı gülümsüyorum ki, biliyorum bu vurdumduymazlığını besliyorum aynı anda. Ama seviyorum seni, başka bir şey yapmak elimden gelmiyor. Aşkın emrettiği neyse onu yapıyor özlemlerim. Hasretlerim isminle kanasa da, aşkın emrettiği oluyor işte kadınım…
Bekliyorum seni, tutkuyla, hasretle ve sitemsiz.